bildirgec.org

12 eylül hakkında tüm yazılar

türk sinemasında onyediağustos

kahramancayirli | 13 April 2008 11:44

yazı tura, iyi bir filmdi
yazı tura, iyi bir filmdi

türk toplumunun, türk tarihinin belli günleri var. oniki eylül mesela. yıl belirtmeye gerek kalmıyor. onyedi ağustos da böyle bence. bindokuzyüzdoksandokuz dememe gere kalıyor mu? kalmıyor. türk sinemasında onyedi ağustos üzerine yeterince eğilinmediğini düşünüyorum..hiç eğilmediler demiyorum. bakalım şimdi..o şimdi asker (yön: mustafa altıoklar), çorba gibi bir filmdi, mustafa altıoklar ne zaman senaryo yazsa böyle oluyor, konu zafiyeti geçiriyor insan filmlerini izlerken. mümkünse altıoklar, başkalarının senaryolarını filme çeksin, kendisi senaryo yazmasın. uğur yücel’in yazı tura’sı eli yüzü düzgün bir türk filmiydi, üstelik filmin ikinci yarısı onyedi ağustos odaklıydı. mahsun kırmızıgül’ün beyaz melek’inde de aynı “o şimdi asker”de olduğu gibi şöyle bir değinilip geçilmişti onyedi ağustosa. karakterlerin yolculuğu sırasında sanırım adapazarından geçiyorlardı, adamın geçmiş acıları canlandı vs..gelelim taylan biraderlerin küçük kıyamet‘ine. başak köklükaya’nın yıkılmış istanbula bakarkenki gözlerini bir türlü unutamıyorum. doğu yücel’in ellerine sağlık. ne kadar akıllı, ne kadar sağlam, nitelikli bir işti. üstelik de odağı istanbul depremiydi basbayağı. psikolojik gerilim türüne koyacağımız bu film bile neden tatmin etmiyor beni..hala daha iyi daha nitelikli bir türk filmi bekliyorum onyediağustos odaklı. küçük kıyameti geçebilecek bir yapım izleyebilecek miyiz bakalım. onu da hollywood’tan izlemeyelim de…

polisler regl kanını gülerek izledi

linnux | 30 March 2008 22:19

Nereden bileceksin?
Nasıl anlayacaksın?
Yaşamadıklarını, görmediklerini
nasıl hissedebileceksin?

Neredeyse otuz yıl olacak.
O rezil günlerin mimarlarını,
büyükbaşlarını, ödediğimiz vergilerle besledik.
Onlara saygı gösterdik,
fikirlerini aldık, “memleket meseleleri hakkında”…

ABD’yi suçladık, büyükbaşlarımızı suçladık.
Kolay çünkü böylesi, zordur derinlere inmek.

12 Eylül denen şerefsiz darbe bütün Türkiye’ye yapıldı.
Suçlu ararken suç işledi, kendine “devlet”
sıfatı kazandırmış şahsiyetler.

şebnem işigüzelin yeni, siyasi romanı

kahramancayirli | 21 March 2008 13:36

şebnem işigüzel, yola öyküyle çıkan, iyi bir yazar. 18 yaşında yazdığı olay yaratan öykü kitabı hanene ay doğacak, senelerdir başucu kitabımdır, hayata tahammül edemedikçe açar açar okurum vs..
sonra romanlar yazdı, deneme kitapları, başka öykü kitapları..romanlarından sarmaşık ve çöplük’ü okumuştum. özellikle sarmaşık’ı epey beğendiğimi hatırlıyorum..
çöplük’ün üzerinden 4 sene geçti neredeyse..yeni kitabını merakla bekliyordum şebnem işigüzel’in. sonra bir gazetede rastladım ismine. siyasi içerikli bir roman kaleme almış, 600 sayfa civarında..2006’nın 12 eylül’ü yakınlarında yayımlanacak deniyordu orada, oysa o haberin üstünden bir 12 eylül daha geçti, hatta gelin görün bahar geldi, henüz ses yok kitaptan..merakla bekliyorum..aslında bu vakti de boş geçirmeyip işigüzel’in diğer kitaplarını okuyabilirim..çünkü bir yazarın yönetmenin şarkıcının kısaca sanatçının bütün işlerini takip etmek muazzam bir keyif..

bir nebze sinema-2

kahramancayirli | 19 February 2008 22:24

sezen aksu yine yeni yenideni ne de güzel söylemiş..aysel gürelin gittiğine inanmak, güç. sanki hiçbir yerlere gitmeyecek gibiydi. ünzileyi her dinlediğimizde daha yıllarca hatırlayacağız ve daha nice şarkısı..iyi ki..
sadede geleyim. bir avuç kısa film daha tanıtacağım sizlere..geçen haftalarda sözünü ettiğim genç bir fotoğrafçı vardı. iki kısa film çekmiş: kimsesiz ve gel-git. özellikle gel-gite dikkat. kamera kullanımı, kamera açıları, ustaca.
doğru düzgün uzun metrajlı bir 12 eylül filmi yok diye üzülüyordum..ama kısa filmimiz var: yorgan..
kolye adlı bir başka film, önerim..
mutlaka izlemeniz gereken naif bir kısa film var şimdi sırada: pastel.

Benim İçin Kenan Evren

cossack35 | 21 May 2007 23:37

Kenan Evren hakkındaki görüşlerim pek çok kişiden destek de buldu, müthiş bir şekilde karşı çıkanlar da oldu, bir de bu görüşleirimi bu ortamda açıklamayı istedim, sonuna kadar okursanız ne mutlu bana…

Benim Kenan Evren ile ilgili düşüncelerimin önemli ölçüde değiştiği bir olay vardır. Ülkenin eyaletlere bölünmesini, ve bunlardan birinin başkentinin Diyarbakır olmasını destekleyen açıklamalrı… Bu olayı milat olarak ele alırsak Kenan Evren’in milattan öncesini bir ele almak isterim…

Konuk olduğu bir tv programında Evren’e demokrasi katili yakıştırması yapıldı. Bu ülkede özgürlükleri engelleyen bir diktatör dendi kendisi için… Şöyle bir düşünelim… Askeri kanat niye darbeye ihtiyaç duyar?
Darbe öncesi Türkiye’nin durumuna baktığımızda şöyle bir manzarayla karşı karşıyayız.
Sağcıyım diyen insana solcular tarafından, solcuyum diyene sağcılar tarafından atılan kurşunlar arasında okumaya çalışan üniversiteli gençler… Bugün demokrasiden özgürlükten bahseden kişiler acaba o günün şartlarından haebrdar mıydı? Siyasi görüşünü açıklama özgürlüğün yok, onu bi kenara bırak üniversitede rahat ve huzurlu bir şekilde okuma özgürlüğün yok, sokakta kendini güvende hissederek dolaşabilme özgürlüğün yok…
Böyle bir durumda ülkenin güvenliğinden sorumlu olan askerin bu duruma seyirci kalması kadar korkunç bir şey olamaz. Ama askerin yaptığı anti demokratik bir hareketti diyorsunuz belki bazılarınız. Şu anki durumumuza bakalım… Ben ülkücüyüm veya komünistim dediğinizde üzerinize kurşunlar yağıyor mu? Sağ ve sol görüşlü öğrenciler farklı kantinlerde yemek yiyip, farklı sınıflarda mı derse giriyor? Hayır … Aksine, milliyetçi görüşe sahip bir insan olarak en yakın arkadaşlarımdan birisinin komünist olması bunun en güzel kanıtıdır bence… Demek ki ne olmuş? Başta anti demokratik bir hareket olarak görünen bir şey sonunda demokrasiye ulaşma yolunda önemli bir yol kat etmemizi sağlamış. Yanlış anlaşılmasın sürekli darbe olsun isteyen bir insan değilim ama başka çare kalmadığında da birilerinin elini taşın altına koyması gerekir die düşünüyorum. Bunu o zmn Kenan Evren yapmış, saygı duymak gerekir. Bugün üniversitemde taramalı tüfekler dolaşmıyorsa bunun Kenan Evren sayesinde olmadığını söylemek büyük haksızlık olur.
O darbe özgürlük kısıtlamadı, o darbe bize sağ salim okula gidip, kulağımızın dibinden kurşunlar geçmeden, vurulma korkusu yaşamadan siyasi görüşümüzü açıklama özgürlüğümüzü bize geri verdi. Elbette bu pat diye olmadı, aşırı sert önlemler alındı, pek çok kişi bu işten zarar gördü ama bir kuşak cahillikten ve daha kötüsü yok olmaktan kurtuldu.