Başı önünde ağlamaklı Elindeki evrakları psikitatriste uzatıp ilaçlarım bitti yazarsan hemen gideceğim dedi.Psikisyatrist: Konuşmak istemiyor musun?Evet, istemiyorum ilaçlarım bitti. TSSB teşhisi konmuştu da.Psikiyaatrist: Teşhisi mide biliyorum, İlaçlarımı yaz fazlada konuşma diyorsun öylemi. Evet, artık konuşmaktan yoruldum, daha fazla konuşmayacağım, demesine rağmen ilk on dakika içerisinde tüm yaşadıklarını ve hayat hikâyesini bir çırpıda anlattı. Sık sık da beni dışarıda gördüğünüzde tanımayın ve selam vermeyin diyordu. Artık günümüzde insanlar psikiyatr lara gitmek için iş yerlerinden izin alırken gerekçelerini daha az saklıyorlar. Eskiden bütün psikiyatrik hastalıklar çocukluğun kötü izlerine bağlı, kötü yetiştirilmenin sonucu ve benlik gücünün zayıflığı olarak algılanırdı. Artık pek çok psikiyatrik sorunun, temelde sinir sistemindeki salgıların düzeninde bir bozulmayla ilişkili olduğu fikri halk arasın dada yayıldı. Nasıl kolu bacağı kırıldığında ortopediste gidiyorsa ruhsal kırılmanın olduğu durumlar dada psikiyatriste gidilecekti. Devlet dairesinde fatoş hanım çaycıya sesleniyor, Bekir efendi çay krizim tuttu çayımı çabuk getiririmsin beni kızdırma raporum var. Cezai ehliyetim yok ona göre haaaa . Sabah filizi gördüm keyfi pek yerinde değildi evde de sorunları varmış benim psikiyatrist imi tavsiye etsem. Demek ki artık insanlarımız psikiyatr a gittiklerini etraflarına anlatıp psikiyatr larını başkalarına bile tavsiye edebiliyorlar. Psikiyatri ve psikiyatrlara gitmekle ilgili ön yargıların tamamen kalktığını söyleyemeyiz. Bazı gelişmiş batılı ülkeler dede bizimkine benzeyen yanlış düşünceler nadir değildir. Amerikada herkezin bir psikiyatr işti olduğu söylemi çok yanlıştır. Bizde psikiyatr larla dalga geçmek için deli doktoru denmesi gibi Amerika da halk arasında “SHRİNK” (beyin büzücü) tabiri kullanılır. Bütün dünyada psikiyatri iyi anlaşıldıkça daha geniş halk kitleleri ondan yararlanacaktır.