düşünce özgürlüğü mü düşünmeme özgürlüğümü
Ustam redogrenin dedikleri her zaman olduğu gibi kusursuz bir mantık ortaya koymuş. ancak bir parça Kuran’ı Kerim’e bakarsak daha farklı bir sorunu ortaya koyabileceğimizi görürüz. kitap ilk inmeye başladığında Müslümanlar baskı altında olduğu ve şiddet gördüğü için ilk inen surelerde oldukça sert bir dil göze çarpar ve ihtiyaç duyulan hukuki dayanak noktalarını ortaya koyar. evinizde huzur bulmak için gece yatmadan bakara yada ali imran suresini okumaya kalkarsanız gece uykunuzun kaçma ihtimali yüksek. dönemin sosyal ve politik ortamından bahsetmek arzusundayım, bu dönemde iman etmeyen kafirlere ve diğer dinlerin mensuplarına karşı oldukça sert direnişler ortaya konulması emredilir. ancak ne zaman ki Hz. Muhammet ve cemaati, savaşlar dönemini atlatmış ve mekkeye geri dönmüş, ilk dönemdeki baskılar ve şiddet olayları azalmıştır, o zaman kurandaki surelerde kolayca fark edilebilecek bir yumuşama ve hoşgörü, her ne demekse bulabilme imkanımız olur. değişen şartlar ve insanların kavrayabilme, sindirme hızı göz önünde bulundurularak, kuranı kerimin bir hap gibi bir anda verilmesindense bu kadar uzun bir sürede indirilmesinin nedeni bu olabilir kanımca. sonuç olarak daha rahat bir ibadet özgürlüğü bulan Müslümanlara artık farklı din mensuplarına ve kafir dediğimiz ret edenlere karşı saldırgan tutum da kitabın değişen öğütlerine uygun olarak azalmıştır. hatta güçlenen İslam imparatorluğunda çok daha yumuşamıştır. ancak inanç özgürlüğü ile ilgili bu tartışmada asıl sorun bence Müslüman olmayanlara değil kendini Müslüman kabul edenlere karşı uygulanacak olan baskıların yarattığı korkudur. çünkü kitapta Müslümanların uygulaması gereken şartlar açıkça belirtilmiştir ve içtihat kapısının kapanması ile tartışma imkanları oldukça azalmıştır. gerek eğitimsiz toplulukların dinimizdeki öğelerin derin anlamlarını kavrayamamasından, gerek de bir parçası olarak içinde bulunduğu toplumu etkileyen değişkenlerin niteliğinden dolayı benim üzerinde dikkatle en çok düşündüğüm nokta budur. bir Müslüman olduğunuzu ifade edip sonra da modern ve uluslararası hukuk açısından suç unsuru olmadığı halde dinimiz açısından yasaklanan eylemleri yaparken yakalanırsanız alacağınız cezalar oldukça can yakıcıdır. bu uygulamalar insanın günahlarının bedelini ölümden sonra ödeyeceği gibi dinimizin temel koşullarından birini unutup, cehennemin tam kadro çalışan 657 sayılı yasaya tabi konunun uzman zebanileri unutarak bu işi bu İstanbul belediyesinin ampullü taşeron firmalarına yaptırmak arzusu ile yanıp tutuşurlar. işte bu farazi Türk İslam devletinde hocazadede cuma namazından çıkıp, akşamına sirenada bir bira cilalamaya kalkarsanız, kelimenin tek anlamı ile siki tuttunuz demektir. allahın gönderdiği kitaptaki her şeyi gündelik hayatınızın tırışkadan koşuşturmacalarına uygulamaya kalkıp dinsel özgürlük nağmeleri altında bizi aklınız sıra kandırıp hukuku delik deşik etme niyetiniz varsa, kusura bakmayın kanımın son damlasına kadar elimden geleni ardıma koymayacağımı bilmeniz gerekir. neoturk biraderim aklı sıra dalga geçtiğinde dikkat ettiğim üzere bu hergeleler, ulan kendimi ne kadar tutmaya çalışsam bile inan6666 kanıma işledi tutamıyorum, iman dolu bir serhadde sahip olmaktan çok ensesine ampul dövmesi yaptırarak bir kasırga estirmek arzusu içindedir. Bu torikler allahın günü hafifte verdikleri mimler, kestikleri nasıl koydum tadındaki ahkamlar ile porn star yerine cemaati Müslüman yazıp sırtlarına geçirdikleri siyah tişörtleri ile ortamlarda başı türbanlı nazenin bakışlı kızları çapkın bakışlarla süzeceklerine kendileri gerçekten dine imana verseler, aczimendi dergahında zikire katılsalar, ceme girseler, yürüyerek hacca gitseler tahmin ediyorum biraz daha kuvvetli bir maneviyata sahip olacaklardır. İsa aleyhisselamın dediği gibi önce en günahsızınız atsın ulan taşı. İman insanın kalbinden dışarı mı çıkarmış. Tövbe estafurullah. Gölgede, kıyıda köşede, ezilerek, dayak yiyerek yaşayacaksın kuvvetlenecek. Bak sahabe huzur mu buldu dünyada. Dağılın karışmam. Nerden nereye geldik. Siz bu konuda ne düşünürsünüz bilemem. Ahkam kesecektim. Serbestten çakayım da gelsin dolarlar.
yorumlar
Bazen gerçekten caydırıcı cezalar olmalı diye düşünüyorum.
Biliyorsunuz ki, toplumumuz güncel gazetelerini alıp evlerine sokuyorlar. Bu tarz konularda çok dikkatli olmamız lazım gelir. Kimse kimseyi inançlarından mütevellit yargılamamalıdır. Ama unutulmamalıdır ki Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz…
küçük bir ön bilgi..surelerin nuzul (iniş) sıraları, mushaf sırasından farklıdır sevgili @IC.. ona dikkat etmeni tavsiye ederim.. çünkü o şekilde iniş zamanı sıralaması ile bakarsak söz ettiğin Bakara 92. Ali İmran ise 94. sırada inmiştir.. fakat mushaf düzenlenirken, nuzul sırasına göre dizilmemiştir sureler.. bunu bir bilgi olarak belirtmek istedim.. sıralama için buraya bakabilirsin.. o sertlik ve yumuşama durumlarını anlamak klasik algının biraz üzerinde bir araştırma ve incelemeye ihtiyaç duymakta.. çok keyiflidir ve faydalıdır.. tavsiye ederim.. özellikle Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın (bulabilirsen orijinalini, çünkü sadeleştirilmiş basımlar değiştirilmiş malesef) “Hak Dini Kur’an Dili” adlı 10 ciltlik eseri, Kur’an hakkında çok değerli bir kaynaktır..esas konuya gelince..siyasetin hiç bir türünden fayda gelmesinden yana bir beklentim yok.. “siyaset” kelimesi anlamı itibarı ile idam cezası manasına da geliyor.. ki zaten yıllardır halkımızı, milletimizi, ulusumuzu idam etmektedir siyaset ilmi ile uğraşan ve adı “siyasetçi” olan şahıslar.. idealizm gereklidir, yürek gereklidir, vatanperverlik gereklidir, diğerkâmlık gereklidir.. ve bu hasletlere sahip siyasetçi yok gibidir.. olanlar da siyaset çarkının dişleri arasında ufalanıp gitmektedirler..kendisi kanıbozuk bir kavram olduğu gibi, bulaştığı değerleri de kirletmektedir.. din gibi yüce bir değeri bu pislikten temizlemek çok zor olacaktır bizler ve bizim çocuklarımız için..vatan ve din karşı karşıya gelip yarıştırılacak, birbirine kırdırılacak değerler olamaz.. bu iki kavram birbirini pekiştiren ve halkın birlikteliğini güçlendiren kavramlardır.. öyle olmalıdır.. olması için çalışılmalıdır.. en azından aynı toprağın çocukları, üzerlerine atılan bu fitne tohumlarının farkına varıp birbirlerini yemeyi bırakmalılardır.. hiç olmazsa bu basireti göstermeli ve fener, gaassaray maçı yorumlarcasına bir eda ile, siyasi ideolojilerinin üstünlüğünü ispat yarışından vazgeçmelidirler.. baştaki zırtapozlar yesin birbirini.. onlar dün olduğu gibi bu gün de kukla tiyatrosunun en meşhur aktörleri.. aman biz koşmayalım hayran kitlesi olarak artlarından.. bilin ki kuklaların efendileri görünmez asla.. siz kuklaları tanır, onları izler ve göçer gidersiniz.. ipler kimin elinde diye hiç düşünmeden.. sahneye değil ötesine bakın.. asıl kaynağı göremesenizde, ipleri farkedeceksiniz.. ne olur kuklalar ile telef etmeyin zamanınızı.. ne olursa olsun, neyi savunursa savunsun kukla, kukladır yalnızca.. sahibinin sesidir ağzını oynattığında duyduğunuz.. ve ehvenişer şerlerin en kötüsüdür..
allah razı olsun. surelerin kitapta yer alan sıra ile inmediklerini bildiğim halde dindarlar eziliyor, ordu üstüne basmaya çalışıyor, ıvırdır, zıvırdır saçmalıkları ile kafamızı ütüleyengösteriş dindarlarından bir uyarı gelecek mi merakı ile yazmıştım. kendimce fikrim ispat edilmiş oldu. bu konuda cevabı veren önce ustam zen insanı, sonra siz oldunuz.
anlıyorum..boşver uğraşma.. onlar tüketsinler kendilerini.. bakıp gülümseyelim, bu tükenişe tek varlıklarıymış gibi sarılanlara..çekip alabileceklerimiz varsa yakınlarda, hiç düşünmeden uzanacaktır elimiz.. hiç olmazsa çamura bulanmayı göze almak gerek belki bunun için.. ama üslubumuz çamur üslubu olmamalı.. ki farkedilebilsin toprağa basmanın farkı.. söylemek istediğim buydu esasen.. siyasete verilecek cevap siyasi değil, basiret gözünün gördüğünü söylemektir belki.. bu üslup herkesçe kendine göre şekillenecektir.. çamurun altından parlayan yakut, ne kadar kesif bir pisliğe bulaşmış olursa olsun parlayacaktır.. parlamalıdır ki kendini çakıl taşı zannedenler içlerindeki cevheri farkedip sıyrılabilsinler kabuklarından..fakat kısır tartışmalarla olmuyor bu takdir edersiniz ki..
yinede umut etmekten bir zarar gelmez derim.. tecrübe ettiğim ve uzattığım el dolayısı ile ettikleri teşekkürden utandığım bir iki ademoğlu var.. ve çok zor değil bunu kabullenmek.. bin kere deneyip birinde tutturdum.. dokuzyüzdoksandokuz kör bıçak var sırtımda.. ama yılmamalı insan yine de.. bütün samimiyetle avuçlarına koyduğun yüreğine tükürüp ayak altında ezmeye çalışacaklar.. bu hep böyledir.. hep acı çekerim umut ederken.. umduğumu bulamamaktan ötürü.. ama garibin ekmeği imiş umut.. ben de o bir iki kişinin toparladığını görmenin hazıyla ve bunun gazıyla devam edilebilir diyorum.. tecrübeyle sabit.. kötüyü de görebilirdim.. ama dışarıdan boş görünen bardağın dibindeki bir katrecik sudan dolayı huzurluyum..kalabalıkta bacağından asılacak çok insan mevcut.. toplu kurtuluş muhal.. kabul edelim bunu.. imkan dahilinde olan yegane şey elinizin uzandığı bir yerlerde, sizin uzanmanızı bekleyen birilerinin olduğu.. ve fakat farkında da değiller.. karmaşanın içinde yuvarlanıp gitmekteler..oof off.. şiştim yine..
vays @internet insanı döktürmüşsün yine, ayet sıralarından falan girip duruma görelere gelmişsin. dostum sence kuran takiyye miyapıyor, yoksa sen mason kimliğinin altından müslümanım ama böyle de olmaz ki mi pompalıyorsun. karar ver ikisi de olmak anlıyorum bünyeni zorluyor… şimdi ben şunu merak ettim bu kadar malumatı haftalık sohbetlerinden mi elde ettim, sohbetin konusu islamiyette ki mantık hatalarımı? geç bu ayakları bir de başlık çekkmişsin, bir de ampul resmi fonta, yedik merak etme.yav benim anlamadığım ne istiyorsunuz bu dinden, lafa gelince çember sakallı suiistimalciler, ya sen sen de eli biralı suiistimalci. yaşadığın hayatı dine monte edemeyince, dini mi kendine monte etmeye çalışıyon, inan ustanın bu durumla da ilgili bir sözü vardı ama neyse….birde kuvvetli maneviyat tanımı yapmışsın, sana ne milletten 657 sayılı zebaniler orada o maneviyatı bozuk puştlara kabir azabı tattırıken sen cehennemin kapısında durma, onların bir yerinden çıkar o çıkar düşünceleri yeter ki kıt da olsa imanlarıyla gitsin, sen kendi imanın bekçisi ol, ne kadar aydınlattın insanları bırak 20megawotluk ampulu, o ampul pozisyona göre bazen kızarı bazen beyazlaşır, sen beyaz floresan oldun mu olay budur, onların hepsini katlarsın…bataklığı görüyorsun, çırpınanları görüyorsun, ayaklarının oraya kaydığını görmiyorsun. onlarda görmedi, çıkarın ddünyasında şekle şemale cebe takolıp kaldılar. sen takılma boşver.şimdi burada sen noluyorsun diyosun. ben ne çıplak uyarıcıyım ne de giyink. ben kendimi uyarıcı bile görmiyom. ben kendi günahlarıma ağlayan bir kulum. günahımı azaltmaya senin 657 kadrosu yetmez, ama ben ettim sen etme diyorum. ben yandım sen yanma….
imam efendisen de yazdıklarımdan bi sikim anlamamışsın yine. ben kuran takiyye yapıyor, mantık hatası var mı demişim dümbelek. (aman kızma samimiyetten söyledim). allah beni senin gibi müslümanların şerrinden korusun. şimdi de benim din bilgimi mi zayıf buldun. iki gün önce de islam ne karına ne düşmanına şiddet hoş görmez, kadınlara el kalkması günahtır diyordun. yukarıda öğrendiklerimi kuranı sen daha pikaçuyu izlerken okuyarak düşündüğüm belli değil mi. utanmadan bir de bana cehennemde yer beğenmişsin. dinden çıkmana az kaldı. uyarmadı deme. sen cebrail misin israfil misin de kimin cehenneme gideceğini önceden biliyorsun. benim yazımın şekille şemalle ilgisi var mı birader. senin gibi ben daha müslümanım diye kendini öne atanlarla ilgisi var. allahın cehennemine aldığın kullarına puşt demeye ne hakkın var ulan senin. onların cezasını sen mi vereceksin kürederek. tövbe estafurullah. seni dinlerken içim ürperdi. utanmasan 7nokta4 yetmedi mi diyeceksin.ha bi de bugüne kadar ben elhamdillüllah müslümanım dedikçe senin bana dediklerine gelelim. aha yazıyorum.hristiyan dedin, münafık dedin. şimdi de mason mu oldum senin gözünde. vay anasını satayım. mason kimliğimle müslüman kimliğim çatıştı da kafam karıştı. işte bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak diye buna denir. yeni şafaktan gazetesinin verdiği haftalık mason ekinden mi ezberledin masonluğu. sen önce beni mason diye suçlamadan masonluğu öğren. müslümanlık ile çatışır mıymış bir bak. ne arıyormuş masonlar bektaşilikte. ha sana kalsa bektaşiler de müslüman değildir. hani mehmet akif de masondu diyordun. ne oldu olm hedef mi gösteriyosun beni. cemil çiçek misin sen. ama mecbur hissettin tabi kendini. hafifin en mollası benim. dini konularda yazmazsam çatlarım deyu.
hayır anlamadım. deşifre mi ettin sen şimdi beni aklın sıra. en masonsun dinden ne anlarsın diyor ya. allahım sen büyüksün. bi sen anlarsın, bi sen bilirsin, en büyük iman sende. ya settar.
amanın usta, güzel filipin parası uğruna kazığa oturttuğu üstat molay ile hiç alakası yok yazımın. gündüz gözü ile gördüklerimizi çözmeden dalmayalım karanlıklar alemine. sen de yazmışsın bafomet diye sitende. okumadım sanma. takipçinim. ama bilmeden haşhaşini nasıl öğreteceksin ittihat terakkiyi. bak içindeki müslüman canavarı çıktı ortaya zülkarneynin. kafiyeli olsun diye söylediydim.
mason efendi(umarım alınmıyorsundur.)seni değil ateşe kendimi atıyorum. bunu da mı anlamadın. takiyye diyorum senin yaptığın anlamıyon mu. yazarken sırıttığın burdan görünüyor. o bu şu kimin mason olduğu önemli değil, masonluk nedir o önemli. içimdeki canavar hortladı fakat ateşi kendi g.tümden fazlasını yakmaz bunu biliyom. bu yazın diş eti sıyrılmış diş gibi, sıcak yesen de soğuk içsende sızlar. sızladıysa hata benim mi?
hala aynı şeyi söylüyorsun vre. bırak her senin gibi düşünmeyeni masonlukla, sebataycılıkla, yahudilikle suçlamayı.
suçlama mı? iltifat etmiştim. gurur duymalısın değil mi? sen mesleğimi bile bile “imam efendi” derken ben suçlama kabul ediyom mu? gençtir yapar diyom. hadi @internetcim bırakalım ayetleri tefsir bize düşmez. biz doğadan kuştan, sinekten ottan falan bahsedelim öyle değil mi?
INTERNET CAFEE, yazınız yanlışlarla dolu. Belirli bir sonuca varmak için mi kurguladınız yoksa yanlış bildiğiniz için bu anlamsız sonuçlara ulaştınız bilemiyorum.Öncelikle ilk gelen ayetler sertti, sonrakiler daha yumuşaktı tespitiniz doğru değil. Mekke’de gelen ayetlere Mekki, Medine gelen gelen ayetlere Medeni derler ki Mekki ayetler daha çok iman, akaid konularına değinir, müslüman toplumunun morali yükseltecek ifadeler içerir. Daha çok müslümanın inançlarını ve nefsi boyutunu içerir.Medeni ayetler ise devletleşmeye başlamış, savaşan, anlaşma yapan, ticaret yapıp kendi egemenlik sınırları içinde gayri müslümler barındıran müslüman bir tolpluluğa gelmiştir ki bu ayetlerde daha çokl şeriata ve fıkıha ait konuları içerir. Her iki ayet topluluğu içinde de sert ve yumuşak ifadeler vardır. Ancak medeni ayetler bireysel ve toplumsal eylemlere ait uyulacak ilkere daha çok atıfta bulunduğu için Medeni ayetler daha bir aşkınlık içerir. Yani ilk gelen ayetler sertti sonra zamanla yumuşadı gibi bir durum yok. Siz nereden bu fikre kapıldınız merak ettim.İkincisi içtihad kapandı demişsiniz ki kim ne zaman demiş icma neden buna uymamış bilinmez. İçtihad artık bitti diyen birisi varsa bile kaale alınacak yanı yoktur. Zaten bugüne kadar müslüman topluluklar üzerinde etkili olan alimlerden böyle bir lafız çıkmamıştır.İşin açıkçası anlatmak istediğiniz neydi bilmiyorum ama katmış karıştırmışsınız. Herhalükarda yazacaksınız madem, en azından doğru bilgiler kullanın.
işte ciddi bir eleştiri daha. teşekkürler. yukarıda yazdığım ahkamda da kabul ettiğim üzere ciddi bir dayanaktan yoksun olduğunu ifade ettiğiniz söylemlerim bir inanan olarak büyük bir hevesle okuduğum kurandan ediğindiğim izlenimler. düşüncelerimi belli bir amaca ulaşmak için kurguladığım konusu ise ancak zulkarneyn biraderimin yaptığı eleştiriler kadar geçerili benim için. isz de bu komplo teorilerini kurmayın. açık yürekli ve samimi olduğuma inanmak bu kadar zor mu. siz, benim söylediğim üzere medeni ayetlerde müslümanların moralini yüksek tutmak amacı işaret etmişsiniz. ben cahilce okumamdan bir direnişi ve başkaldırmayı yüreklendirdiğini hissetmiştim. yaklaşmışım.şimdi gelelim yazıyı yazmaktaki asıl amacıma: ne dinimizi kötülemek ne çelişkilerle dolu olduğunu gibi saçma fikri savunmak. eğer böyle düşünüyorsanız sizden rica ediyorum. tekrar okuyun. söylemek istediğim bir çekincemin olduğu. eğer günümüzden farklı bir hukuk sistemi ile yönetilen türkiyede yaşıyor olsaydım, isterseniz şeriat diyelim, bir müslüman olarak günah işleyebilme özgürlüğümün elimden alıcanak olması. oysa ki inandığım dinde günahkarların çekecekleri cezanın ne şekilde olacağı belli değil mi? allah bize zaten akıl ve irade vererek özgür bırakmamış mı? bırakın ben de kendimce iman edeyim ve günah işleyeyim. cezasına razıyım. ancak kazandığım sevaplar ve imanımın kuvveti ile belki cennete girerim ümidi ile yaşayayım. benim için inanç ile ilgili konular hafifte gördüğümüz gibi alenen saçma tartışmalara konu olmamalı, insanın kendi iç dünyasında olmalıdır. işte isyan ederek kaleme aldığım bu satırların amacı budur.
Daha yazının en başında üstad redogre’ye övgüyle başlayan bir yazıdan daha farklı birşey bekleyebilir miydik?Neyse, bir ara yorum da yazarız belki…