”Beyaz Melek” Türkiye nin aleni bir şekilde kötülendiği bir filmdir..Ödül almış, ödül almak için vatanı kötülemek, baş şarttır..Tebrikler Mahsun, istediğin başarıyı, özellikle bu filmde, yaşlıları dövme sahnenle aldın sen..Sen yaşlılara olan hürmetini dile getiririp kendini yüceltirken töre ile öldürülen kadınlarını eklemeyi unutmuşsun ama.. daha gerçekçi olsaydın keşke..Uzaya giderdin..
tarihinde tortular barındıran bi milletiz, bu nedenle yumuşak karnımız her zaman ön plana çıkıyor, kendimizle yüzleşmemiz, hatalarımızı günahlarımızı eksiklerimizi anlatmamızı bunlarla yüzleşmemizi hoş karşılayamıyoruz, tabuyuz, dokunulmazız, eleştiriye kapalıyız, yapanı da mafederiz…
Gerçekçi olmak için tüm rezilliklerimizi yanlı olarak dünyaya sermemizin anlamı var mı, olan olaylara karşı film yapacağımıza, önlem alsak bu tür olaylara engel olup denetlemelerimizi arttırsak daha iyi olmaz mı..Bu filmi, yurtdışında izledim, bu sahnelerde, verilen tepkileri bizzat, yaşayarak gördüm..
sabah yazamadım.filmi izledim. beğendim. kusurları vardı. bu kadar mesaj kaygısı insanı yorar. ama özünde görüntü teknikleri, müzikler, hepsi olmasa da hemen hepsi diyebilecek kadar oyuncu performansları iyiydi. aldığı ödül çok matah birşey midir? belki değildir zira okuduğum kadarıyla o festivalde ödül önem sırasına koyulursa çok övülesi bir durumda değildir. ancak bu filmde kesinlikle bulduğum bir hissiyat vardır ki samimiyet diyorum çok net olarak. var olanın tüm çıplaklığı ile sergilenmesi ihtiyacımız olan bir hal iken anadolu çok temiz süper metropol insanı yalaktır, rezildir yaklaşımı banal olsa da bence bu film genel anlamda iyidir. uyduruk bile uluslararası bir ödül almış olması sevindiricidir.ayrıca ben olsam o hastabakıcıyı sağ koymazdım demeden de geçemeyeceğim.
amerika ve avrupa vb bilimum sinema festivallerinde özellikle ülkelerinin kirli çamaşırlarını ortaya seren yapımlar gözde olur ve ödüllendirilir.aslında sinemanın (hatta sanatın) asıl işlevlerinden biridir bu. ödül alan filmlerin çoğu ya geçmişte ülkelerin sergiledikleri tutumları ya da günümüzde sergilemekte oldukları genel kanıya aykırı (özellikle de gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin) politikaları gözler önüne sermişlerdir. gözler önüne serilenler, tarihle bağdaşır bağdaşmaz orası tartışılır ama önemli olan dile getirmektir.istisnai bir iki festival vardır oskar da kısmen bunlardan biridir.o yüzden sinemacıları yadırgamıyorum artık. yurtdışında saygı görmek, ödüllendirilmek çok kolay (bu başka ülkeler için de geçerli) ülkende bilinçli veya ihmal eseri ortaya çıkan aksaklıkları, çarpıklıkları dile getir gerisi çok basit. hatta bu sadece sinemayla da sınırlı değil, yazın, resim, heykel vb konularda da söz konusu.bir iddia : istesem üç aya kalmaz Türkiye’nin en tanınmış kişisi olmakla beraber Avrupa’da da adından en çok söz ettiren ve hatta avrupa parlamentosunda konuşmaya bile davet edilecek kişisi olabilirim.(gel gör ki böyle bir şöhret; bu zamana kadar savunduğum fikirleri ve şerefimi ayaklar altına almaya değecek kadar değerli bir şey değil benim için)
Filmi izlemedim ama IMDB’yi sikayet edip telekom’a kapattirmisti bir aralar Mahsun, filmi torrent share yapiyorlar diye. Imdb.com’un torrent’le ne ilgisi varsa. Cahillik. O yuzden gicigim. hayatta izlemem. aha da dunyaya rezilligimizi ilan eden olay burada.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
aslında önyargılı olmamak lazım ama herkesin herşeye yeteneği olamazki. şarkıcı mısın, oyuncu mu? yönetmen mi? ne iş yaparsın yani.
”Beyaz Melek” Türkiye nin aleni bir şekilde kötülendiği bir filmdir..Ödül almış, ödül almak için vatanı kötülemek, baş şarttır..Tebrikler Mahsun, istediğin başarıyı, özellikle bu filmde, yaşlıları dövme sahnenle aldın sen..Sen yaşlılara olan hürmetini dile getiririp kendini yüceltirken töre ile öldürülen kadınlarını eklemeyi unutmuşsun ama.. daha gerçekçi olsaydın keşke..Uzaya giderdin..
hangi sahnelerde ve nasıl?
”Tebrikler Mahsun, istediğin başarıyı, özellikle bu filmde, yaşlıları dövme sahnenle aldın sen..”belirtmiştim..
tarihinde tortular barındıran bi milletiz, bu nedenle yumuşak karnımız her zaman ön plana çıkıyor, kendimizle yüzleşmemiz, hatalarımızı günahlarımızı eksiklerimizi anlatmamızı bunlarla yüzleşmemizi hoş karşılayamıyoruz, tabuyuz, dokunulmazız, eleştiriye kapalıyız, yapanı da mafederiz…
filmin başarısını neye bağladığını anladım da türkiye’yi kötülemek kısmını anlamadım ben? yaşlıların huzurevinde dövülmesini göstermek suretiyle mi?
Gerçekçi olmak için tüm rezilliklerimizi yanlı olarak dünyaya sermemizin anlamı var mı, olan olaylara karşı film yapacağımıza, önlem alsak bu tür olaylara engel olup denetlemelerimizi arttırsak daha iyi olmaz mı..Bu filmi, yurtdışında izledim, bu sahnelerde, verilen tepkileri bizzat, yaşayarak gördüm..
iyi bi başlangıç yaptın mahsun, devamını getirirsen oskar senindir. demedi deme!
sabah yazamadım.filmi izledim. beğendim. kusurları vardı. bu kadar mesaj kaygısı insanı yorar. ama özünde görüntü teknikleri, müzikler, hepsi olmasa da hemen hepsi diyebilecek kadar oyuncu performansları iyiydi. aldığı ödül çok matah birşey midir? belki değildir zira okuduğum kadarıyla o festivalde ödül önem sırasına koyulursa çok övülesi bir durumda değildir. ancak bu filmde kesinlikle bulduğum bir hissiyat vardır ki samimiyet diyorum çok net olarak. var olanın tüm çıplaklığı ile sergilenmesi ihtiyacımız olan bir hal iken anadolu çok temiz süper metropol insanı yalaktır, rezildir yaklaşımı banal olsa da bence bu film genel anlamda iyidir. uyduruk bile uluslararası bir ödül almış olması sevindiricidir.ayrıca ben olsam o hastabakıcıyı sağ koymazdım demeden de geçemeyeceğim.
amerika ve avrupa vb bilimum sinema festivallerinde özellikle ülkelerinin kirli çamaşırlarını ortaya seren yapımlar gözde olur ve ödüllendirilir.aslında sinemanın (hatta sanatın) asıl işlevlerinden biridir bu. ödül alan filmlerin çoğu ya geçmişte ülkelerin sergiledikleri tutumları ya da günümüzde sergilemekte oldukları genel kanıya aykırı (özellikle de gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin) politikaları gözler önüne sermişlerdir. gözler önüne serilenler, tarihle bağdaşır bağdaşmaz orası tartışılır ama önemli olan dile getirmektir.istisnai bir iki festival vardır oskar da kısmen bunlardan biridir.o yüzden sinemacıları yadırgamıyorum artık. yurtdışında saygı görmek, ödüllendirilmek çok kolay (bu başka ülkeler için de geçerli) ülkende bilinçli veya ihmal eseri ortaya çıkan aksaklıkları, çarpıklıkları dile getir gerisi çok basit. hatta bu sadece sinemayla da sınırlı değil, yazın, resim, heykel vb konularda da söz konusu.bir iddia : istesem üç aya kalmaz Türkiye’nin en tanınmış kişisi olmakla beraber Avrupa’da da adından en çok söz ettiren ve hatta avrupa parlamentosunda konuşmaya bile davet edilecek kişisi olabilirim.(gel gör ki böyle bir şöhret; bu zamana kadar savunduğum fikirleri ve şerefimi ayaklar altına almaya değecek kadar değerli bir şey değil benim için)
Filmi izlemedim ama IMDB’yi sikayet edip telekom’a kapattirmisti bir aralar Mahsun, filmi torrent share yapiyorlar diye. Imdb.com’un torrent’le ne ilgisi varsa. Cahillik. O yuzden gicigim. hayatta izlemem. aha da dunyaya rezilligimizi ilan eden olay burada.