Herşey yemek sofrasında çatal,bıçak ikilemesini baget niyetine kullanmamla başladı. Çeşitli seviyelerdeki doluluk oranına sahip bardaklardan, melodi elde edicem diye habire uğraşırdım.
Merakımı percussiona salıverdim. Yıllar geçtikçe, bu merakım (ev ahalisininde etkisiyle) teoriden pratiğe geçemedi. 20 temmuz 2000 de Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesinde STOMPgrubunu izleyince; çevremde ne kadar çok enstürman olduğunu fark ettim.
Stomp, İngilterenin Brighton kentinin sokaklarında, ayağı güçlü bir şekilde yere vurarak yaratılan bir ritimle başlamış. Projenin yaratıcıları Luke Cresswell ve Steve McNicolas buskers olarak anılan, sokak gösterileriyle dikkat çeken bir gösteri grubuymuş. İngilterede köy panayırlarında icra edilen gösteri türü, bugün birçok festivalde ,En Yaratıcı Çalışma, En İyi Eğlence,En İyi Koreografi, En Benzersiz Tiyatro gibi birçok ödülün sahibi olmuş.
Altı yıl boyunca 20 yi aşkın ülkede canlı performans gösteren Stompun kurucusu, Luke Cresswell, grubu Stomp neyse odur! diyerek tanımlıyor.
Patlayıcı, provokatif, kışkırtıcı ve türünün tek örneği, Stomp için yapılan tanımlar arasında. Topluluk, Avrupa, Amerika, ve Tokyoda son altı yıldır kapalı gişe oynuyor.
Stompun gösterisinde söz yok, konu yok. Özel bir melodisi de yok. Tümüyle ritmin temeline dayanıyor. Gösteri, variller, süpürgeler ve ayak seslerinden oluşuyor…
ENSTRÜMANLARI süpürge, kibrit, kalem, varil, lavabo tıpası, bardak , iskambil kağıdı toka, gazete,basket topu vs. gibi objelerden oluşuyor.
Geçtiğimiz yıllarda Stomp’ un NY da ki gösterisini cnbc-e 1 den fazla kez vermişti.Ayrıca benzer bir grup TRASH mydonose showland de çıkmıştı.Stomp un dvdside mevcut. Hatta*2 ,dvd kayıt vcdside. Yan(İ)zlenesi bir grup. Tez zamanda yine gelirler inşallah…
kaynak : www ve türevleri
yorumlar
geldi bunlar türkiye’ye değil mi,.. evet,..
Abarjazz adında bir grup var İzmir’de. Su varilleri, kaporta v.s. kullanıyorlar ve gayet iyi bir performansları var.
…müzik yapan fekat istanbulda ! bildiğiniz grup var mı?
gel güzelim yapalım birlikte… vur darbukaya dümbeleğe, ben hep yapıyorum.
efenim dabruka olsun, bongobong olsun, bunları neden yapıyoruz? çünkü çöp bidonundan daha bi hoş sesleri var bunların. onun için bardağa çanağa değil tefe vuruyoruz. bidondan tek bir çınlama sesi çıkar, bongodan ise, iyi bir rudeboy’un çıkaramayacağı ton yoktur. onun için, ritmi sevsem de, ‘stomp’ sokaklarda kalmalıydı diyorum. bir de sizi gidi enteller diyorum. sizi gidi çılgınlar.
e zaten kimse demiyor ki bu tenekeler tutsun darbukanın, tumbanın yerini. bu gösteriler ayrı bir tat, ayrı bir gösteridir. yani tam anlamıyla bir şovdur. yoksa bu arkadaşlar tenekelerle, çanaklarla senfoni ya da türk sanat musikisi çalmıyor.
ayrıca bunu entele dantele bağlamış olman da senin kişisel husumetine bağlıyorum. yoksa kimse entellik falan yapmıyor.
“bu gösteriler ayrı bir gösteridir…” falan diye :)))
Çöp kovasından, süpürgeden ,hatta va hatta sahne tozundan yapılan müziği dinlemek entellikse? aslımı inkar etmicim. Sokak ortasında anahtarımı şıngır mıngırı sallıyarak (bir entel hareketle ), halkla aramda uçurumlar açılıcak :).
Müzik müziktir…İster tırnak makasıyla çal(abarttım tamam), ister batariyle hoşuna giden dinler gitmeyen dinlemez. Ama bu grubun canlı performansını bir daha izlemek (bir tarafımı yırtarcasına) isterdim.
..onlara hemen bir kaset çıkartırız.. entellik, dantellik neymiş gösteririz el-aleme! ş(ü)hret yaparız bea!
🙂