Keşke bir çınar ağacı olsaydım, yemyeşil bir tepenin üstünde.. Keşkelerin fayda etmediği yeryüzüne meydan okusaydım asırlık gövdemle. Ve kuşların cıvıltısın da rüzgârla sallanan dallarım zikirle uzansaydı masmavi gökyüzüne. Ve gene ılık bir meltemle yere düşen her yaprağım binlerce defa secde edip ağlasaydı keşkelerime. Sararan her yaprak koparsaydı beni isyankar benden,çıkarcı fesat gölgelerden ve ve ve Adil olmaktan..Unutsaydım derslerimi,Kız kardeşimin nazlarını.. Bir papatya kadar kırılgan olduğunu… Unutsaydım Halit’in ameliyatını.. ya o ?Acaba çınar ağacı insanca duyguları hissedebilir mi? Mutlu olmanın ne kadar zor olduğunun farkında mı? Yada mutluluğu tarif edebilir mi? Kim bilir belki onun için mutluluk sabahın ilk ışıkları.. Katlanırdı o zaman gecenin acıtan karanlığına. Bilirdi güneş her gün yeniden doğuyor.. bilirdi ki onun dimdik duruşu yeni fidanlara örnek oluyor ve cesaret veriyor..