Şimdi kadınlar vardır,içinde analık duygusu, geni, arzusu bulunan ve koruma iç güdüsüyle, bir gün anne olmanın kutsallığı mertebesine ulaşıcak olan… şimdi ben bu mertebeyi şiddetle red ediyorum.. üzerime yöneltilen “nasıl kadın bu duygusuz mu bencil mi nedir yani istedii bunun nedir” bakış ve sorularını da aynı şekilde kınıyorum.. benim içimde bu gen, bu çok önceden diretilmiş sosyal rol yok, ben bi ananın ayrıcalığını istemiyorum, ben çılgın bi iş kadını olup, kariyer için kafamı patlatmak da istemiyorum.. sırf vakti geldi, çocuk doorup bu erkekler dünyasında barii anne sıfatıyla biraz daa saygı göriim niyetinde diilim.. birinin benim için o çocuklarımın anası dediini duymaya ihtiyacım yok.. sırf biyolojik saatim, istiyor diye yavrulayıp sonra da tamamıyla başka bi bireye dönüşcek bi insanı buraya atmak ve ondan bi şeyler beklemek istemiyorum… durduğum yer iyi benim ve çocuklar bana bayılır ve ben de çok severim onları ama her kadının anne olmak, evlenmek istedii yalandır.. dedim ya, durduum yer iyi benim.. ve hayır acımasız diilim…kendimi tanımlamak için bir de bu iyi anne, harika eş sıfatlarına ihtiyacım yok… annelik de bi çeşit güç kazanma taktiğidir aslında, biraz itiraf etmekte fayda var… sırf içimizden taşan sevgi seli sebebiyetiyle istenmiyo anne olmak… istemiyorum işte yaa zorla mı, beni yalnız bıraksın, tüm kadınlık ve insanlığın kitabını yazmış engin şahsiyetler…