Günlerdir hastayım ve bu beni delirtiyor…
Sınavlar bittiği gibi kafayı boşaltmaya inmiştim barlara. Nerden bilebilirdim onun orda olacağını. Arkadaş çevremiz aynıydı, biri onu da çağırmıştı. Ama onu barda görünce ya da onu bir yerde görünce, aklıma ortamla, koşullarla ilgili bir şarkı gelir. Onu barda görünce de djimiz devreye girdi.Ne güzel sürpriz bu böyleHoşgeldin…
Tek başına değildi tabi ki. Ben önce köşeye çekilip yalnızları oynayayım dedim. Ama film sarmadı beni. Onca gürültüde benim kafamda hep başka şarkılar çaldı. Onun keyfi yerinde, erkek arkadaşı ve mutluluk tablosunun diğer karakterleri. Ben ise dudak kurutan bir votka limona sarılmış, sahnedekileri izliyordum.… kıskançlık aktığında durmaksızın damarlarımda…
Arada bir göz temasları, ben iyiyim mimikleri, altta kalmayan ben de iyiyim karşılığı.…Boşver çabalama, konuşmak zorunda değilsinHem hareketlerinden,Küçücük mimiklerinden kalbini okurum ben…
Sahnedekiler ara verdi, tanıdıklar hemen önlere akın etti tabi. Acıktığımı fark ettim. Bu votka denen meymenet, aç karna mideyi yakıyor haliyle.…Çok acıktımKalbim sızlar,Yüzüm gizler…
Selam verdik birbirimize. Biraz konuştuk. Okul, sınavlar blah blah……Sus, konuşma!Sözler kimin umurunda?…
Sohbet tıkandı. Kafamdaki müzik bir süre es geçti. Ardından…Hem zaten her zaman kaybettikSen ve ben…
Berbat bir gece, devam ediyordu. Ben yukarda oturuyordum. Tuvalet ihtiyacı olan yukarı geliyordu, tuvalet üst katta olduğu için. O da geldi tabi ki. Yanında benim de tanıdığım kız arkadaşıyla. Önce kız arkadaşına selam verdim. Sonra o geldi. İkinci sohbet krizi! Sebebini bilmiyorum konuşamıyordum. İkimiz de, belki de bir ben konuşmak istiyordum ama gelmiyordu birşey aklıma, bilmiyordum sebebini, istemiyordum sebep bulmayı.…Aslında korktuğumdanBeni zaten tanırsın sen…
Hadi biz aşağıdayız deyip indiler birinci kata. Programın bitmesine az vardı. Az sonra kalkacaklardı. Son bölümde biraz daha hızlı parçalar çaldılar. O da keyfi yerinde sahneye çıkıp, arkadaşlarıyla dans ediyordu. Ben ise, cool takılıyordum ama gariban bir kuldan farksızdım.
…Bir tren camından dünyayı gördümHaline üzüldüm…
Onun dans ederken keyfini görünce, kendime çeki düzen verdim. Altta kalmamalıyım.…Hayat bir yarış dersin hepBir meydan savaşı, bir kavgaSakın yara alma…
Sona geliyoruz. Toparlanmaya başladılar. Alt kata inip, siyasi bir hoşçakal diyecektim. Vedalaştık. O gittikten sonra kendimi yiyip bitirmeye başladım her zaman olduğu gibi.Küçüktüm, ufacıktımBir dilenci kraldım çok yürüdüm…
O gece nasıl yattığımı hatırlamıyorum.…Sürekli uykuyla uyanıklık arasındaGidip gelip, gidip gelip, gidip gelip.40 derece yüksek ateş ve…
Tam o anda uyandım.…Kulağımda gürültüyle, uyurken televizyon açık kalmışBir ülkenin bodrum katındaKirli bir savaş varmışMidem bulanıyor, galiba dünya tuttuBeni hep unuttu…
Aklıma birşey gelmiyordu.…Kimim ben? Bugün ne günlerden?…
Birden önceki gece geldi aklıma.Bir gün daha bitti önümdeGünler gelir geçer…
Bulaşıkları yıkamaya gittim, kaç gündür benim gibi yıkanmıyorlardı. Müziği koydum fonda, kafamdakileri bastırsın diye. Elektronik eşyalarda kıcıklık yapmaktan yanaydılar. Şafıl denen zıkkım ikinci şarkı olarak onun sevdiği şarkıyı çalmaya başladı. Ben neyse, takdiri ilahidir dedim. Onun hediye ettiği bardağı yıkıyordum ve şarkı bitince bardak elimden kayıp kırıldı. Yerdeki cesede baktım. Ve sıradaki şarkının ne olacağını beklemeye koyuldum. Beni yanıltmadı. Kafamdaki şarkıyla düet yapmaya başladılar.…Derler ki , bir yerden sonraAcımaz daha fazlaZaten aşk kötü bir şakaAnlamaya çalışmaHer güzel sey bitermişAşk nedensiz sevmekmiş…