Canı sıkılmıştı.Oyun odacığına geçip,şizofreni oyununu oynamak için hızla hazırlanmaya başladı.Kevaşe ve asi bir kadın görüntüsü yaratabilmek için siyah ve kırmızı renklerini seçti.Akıllarından geçene uygun olmalıyım,hiç şüphe uyandırmamalıyım diye düşünerek boyadı dolgun dudaklarını.Kollektif bir monoloğa düşmemek adına ‘ehh susturun o kaypak ağızlarını ve benin dinleyin’ demekten daha etkili netice verirdi,kırmızı boyalı dolgun dudaklar.Kadın olmanın bütün artılarını kullanacaktı bugün.Güldü.Bugünkü davranışının gerçek işlevinin farkında değildi,.Yaptıklarını ve dahili yapacaklarını hafifletici,rasyonelleştirici nedenler aramak peşinde hiiç değildi.Bugün kısa eteğinin altında,uzun gözüken bacaklarıyla yürüyecekti tüm bu yolları.Etkileyici bir parfümle bütünledi kendini ve evden çıktı..Taktı pelerinini,kuşandı kılıcını.Kendisini süperman ile özdeştirecek,içsel bir kabiliyetsizliğin üstünü örtecekti.Olmak ve oluyormuş gibi görünmek arasındaki tek fark kişinin kendisidir.Bu farkı bugün ortadan kaldıracaktı o da.Evden çıktı..Böylelikle binler akıyordu sokaklara..İlkelliğin üzerinden yıllar geçti.Ellerini kullanmakta ustalaştı insan.Aşk diye bildikleri başka bir şeye dönüştü.Evrim karbodioksit yönünde gelişti.Ağaçlar çürüdü,saçlar döküldü.ilk-kellik böle olmuştu.Kastrasyon korkusu yüzünden elinde kaldı pipisi supermanin.Boya üretimi durunca hayatı durdu 17 lik kızların.Ağız yoluyla vücutlarına karışan kimyasallar yok oldu.Aşk öpücükleri son buldu.Şık bir restoranda yerini aldı kadınsı.Eteğini yukarı çekti,teşhir edici olmak tvden kazandığı bir alışkanlıktı.Vücudunu kullanışı davetkardı.Göğüslerini dikleştirdi ve sigarasına uzandı.Yeterli sinyal etrafa dağılmış koku alınmıştı.Beslenme alışkanlığı değiştiğinden beri kokuya olan hassasiyetide değişmişti insanın.’Ben yakıyım hanımefendi’ dedi süperman kılıklı adam.Teşekkür ederim’ dedi kadınsı.’Size eşlik etmek istiyorum ,oturabilir miyim?Cevabı beklemeden oturdu.Çık git oyun alanımdan seni septik pislik diyemedi.’Bişi sorucam,kulaklarınız var mı sizin?”Evet ama görüyorsun ki kırmızı başlığım yok.Bu masalın kahramanı ben değilim”Peki kulaklarınızdan içinize giden bir yol?”Ne demek oluyor tüm bunlar’?’Ah Hüdanın eli deymemiş size!’Yüzünüz de pek simetrik değilmiş’Uçarak uzaklaştı süperman zanı içindeki adam.Yıllar geçiyor üzerinden ama ilkellik geçmiyor insan etinden.Herkes oynuyor fakat kimileri daha büyük oynuyor.Ah ne bileyim ben!Yazı birbirine karışıyor.Yıllar sonra deşifre edilmesi zor bir hal alıyor.Devrilmiş cümleler devrilmiş insanlığı diriltmeye yetmiyor.Yıllar geçmiş ve sıfatlar çıkmış sözlükten.Kadınlar dudak boyası sürmeyerek tecavüz riskini azaltabilirler diyen birileri geliyor aklıma.Bizim koyununda dudakları boyalı mıydı diye soramıyorsun anguta.Herşeyin bir nedeni vardır.Tecavüzünde öyle.Uçan süpermanın ardından şaşkın kalan kadınsı ilkelerini hatırlamaya çalışıyor.BİİİİİİR:Çok sıkıldım.İKİİİİİİİ:Yerim çok dar.ÜÜÜÜÜÇ:Senden çok var.Neyse ne!Bitsin artık bu zırıltı.Bir şahinin perspektifinden çaldığım görüngüyü ötüp duruyorum.Gerçek nesne ise yok ortada.Eee nereye vardık şimdi diyecek olanlarınıza üstadın o güzel sözüyle selam ederim.’Bir yerlere varmanın önündeki en büyük engel varılacak bir yer olduğunu sanmaktır’.Yuvarlanalım!….