İlk öğrendiğim tekerlemelerden biriydi,”Yaş mı da kuru mu…..? “anlamını bile bilmeden bir dönem dilimizden düşmedi.Uzun bir müddet sonra, TrT de, Erkan Yolaç klasiği, Evet/hayır yarışmalarını izledik. Yolaç, yarışmacıları mat ettikçe, zıplar durur, pot-poker edası ile şaşırtırdı yarışanları..Yıllar akıp geçtiMillet olarak gene şaşkınız; Pot-pokerler öylesine çok ki, suratları da dilleri de bizlere bir şey anlatmıyor..Referandum giyotin gibi tepemizde; Evet desen bir türlü hayır desen bir türlü.Yaş mı?kuru mu? gibi birşey.Ne desek gene sonuçta anamızın cinsiyeti ortaya dökülecek..Donmuş tarih bize bunu anlatıyor..Hadi Anayasa işini yaşına kurusuna bakmadan hallettik diyelim.Bitmiyor ki!önümüzde” yaş” kararları belası var!Bir millete de bu kadar yüklenilir pes!oturmuşuz, kim terfi edecek?tutuklu adam nasıl terfi edecek? Ya ettirmezlersenin kalp çarpıntılarını yaşıyoruz..Daha aklıevvellerimiz ; Oturmuş, 3-5 sene sonranın Genel kurmay Başkanı kim olabilirin hesabını yapıyorlar..Essahtan komik milletiz.Eşek hayatı bu eşek. Git otla daha iyi samanlığa gir, ye ve yuvarlan!Yahu be kardeşim, Edirne’den dışarı çık, senden başka Genel kurmay bşk.nının, kuvvet komutanlarının ismini zihnine kazıyan, merak eden, bilen var mıdır?Bu kurumun , sayıştaydan, vakıflardan, defterdarlıktan ne farkı var?Sen adamların gelecekleri ile terfileri ile bu kadar ilgili iken, kendi geleceğin ile ilgili ne biliyorsun?Ömründe, gelecek sene nerede tatil yapabileceğinin projeksiyonunu yaptın mı hiç?Kaç metre önünü gördün bu güne kadar?Niye kendi hayatına bu kadar ilgisiz kaldın?Şimdi otur düşün..Anamızın üzerine titrediğimiz uzvu yaş mı, kuru mu olacak?Analar beni ve bu milleti affetsin..
yorumlar
Ivandenisoviç, kendisiyle ilgili bir beklentisi olmayanlar oyalanacak birşeyler arayıp dururlar boyuna. Konu çok da önemli değildir; ha o asker terfi edecek mi, ha Ece Erken o iş adamıyla evlenecek mi aynı dercede öneme sahiptir onlar için. Yeter ki boş kalmasın zihinleri, hiçliklerini unutabilsinler.
cuntacı pezevenkler önceki ibneliklerinde aklı edemediklerini yapıp 12 eylülden sonra taaa çocuk yaştan itibaren okullarda askeri eğitim vermeye başladıkları, yetmeyip lisede direk subaylara ders verdirdikleri içün istemedende olsa beyni yıkanmış olanlar ve ısrarla beyinlerini yıkatıp postalyalayıcılığını devam ettirmek isteyen ulusallamacı kemalistler mevzuyu hararetle takip ediyorlar. ne yazıkki bunların kurtuluş umutları yok, cuntacılık peşinde koşturup emirleri altındaki askerlerin katledilmesini heronlardan seyreden şerefsiz ibnelerinde, böle yaşamışlar böle ölecekler. ümit edelimde 1 enver çıkıp bunların sülalesini bellemesin. diğerleri zaten kendi dalgasında, umurlarında değil.
Konuyu ciddi bir şekilde takip edenler de var tabii. Daha güzel bir gelecek adına hiç kaçırmıyorlar bu konudaki haberleri. Onları sadece takdirle karşılayabiliriz.
Genelkurmayın Başbakanlığa bağlı bir kurum olduğunu Genel Kurmay Başkanının Başbakanın ast ı olduğunu daha yeni öğrendi bu millet..Ki hala bilmeyenler var ısrarla bilmezlikten gelenlerin yanında..
sivil denetlemeden muaf,sivil yargıdan muaf,geniş bir arazi at koştur keyfine bak…Türkiye’nin en çok israf eden kurumu askeriye,neden? çünkü sivil denetime açık değil…Kolluk kuvvetleri bölge idari amirlerine bağlıdır ama jandarma muaf. yasada bağlı uygulamada bağımsız… gel de bu işin içinden çık!!!
Kim demiş devrimci bir millet değiliz diye?27 mayıs12 mart12 eylülpostmodernler..yeni çağın çocukları devrimleri okuyacak,generallerin adlarını öğrenecekler,ölülerin sayısını ezberleyeceklersönmüş hayatları öğrenecekler..
Ve dahi; Vatan Cepheleri, Milliyetçi Cepheler… Sayın sayın. İyi gidiyordunuz? Kimdi ‘odunu aday göstersem seçtiririm!’ diyenler…?Efem… Propaganda iyi birşey değil.Eleştirel zihinlerin objektif değerlendirmeden uzaklaşıp fazladan bir gayretle militanlaşarak böyle düşünmesi de iyi değil.
Yanılgı efendim yanılgı.Tiksiniyorum hep aynı elbisenin içinde yaşamaktan..ve cevap alamamaktan..
aynı tekerlemeleri ile sahnede bir fettoş fun’ı.saçma salak sözlerle köpürtmüş leş gibi kokan ağzını,küfürleryle lağam çukuruna dönüştürmüş yine.Askeri kurumlarda hata bol evet ama askeri kurumlarda sivil bakışla hele sivil monarşik mantıkla eleştirilemez.Farklı bir disiplin.Anlamak için alim olmaya hacet yok.Ama algılayamamak için ciddi bir zihinsel sürmenaj gerek.Hiç bir hükümet yada devlet otoritesi ,askeri vizyonunu bir şekilde denetletmez.Söz geçirilemediğinde yada kendi siyasi fikriyatlarının pratiğinde engel görülürse işte böyle söylemler edilir.Sap ve saman karıştırılarak.
yazıdan bunu mu anladın?
yazıdan değil,buradaki bir yorumuna cevaben.Anlamlandırmakta üstüme yoktur,endişe etmeyiniz.
Endişem yok.Anlatmak isterim; Yazdıklarımın belki de fetocu bir düşünceyi de akla getirmesi doğaldır.Ne yazık ki, Tilkiyi çakaldan ayırt edebilme hassasiyetini bir türlü gösteremiyoruz. Bu bir durum, yani yaşanılan bir gerçek.Bu düşünceleri aklınıza getirmenize bir şey diyemem.Ortama, düştüğümüz duruma,geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Ya tilkiler dolaşıyor ya çakallar..Ya veba ya kolera! Böylesine bir tasnif içinde ne yazarsanız ne söylerseniz anlaşılacağı budur..Ve bu hiç doğru bir yol değildir..
Yahu arkadaşım anlatamıyormuyum ben size,yorumum yazınızla ilintili değil,tekrar ediyorum değil.oğuz kağan ın yorumunadır.tasnifin kralını yaparken bu adam,bu söyleminizi niçin buyurmadınız.
Buraya istinaden yanlış anlaşılma olmuş..
🙂