…yapraklara baka kalmıştı.Etrafta ne sonbahar havası nede o yaprakalrın düşeceği bir ağaç vardı.Gökten sürekli yeprak yağıyordu..“Sonbahar”bölgesine doğru yürümeye başladı.Acaba doğru olanı mı yapıyordu oraya gitmekle.Belkide bu bir aldatmacaydı.Belkide o yaprakalrın arkasında onu bekleyen bir kötülük vardı.Belkide o yaprakların arkasında Cehennem vardı..Ellerinde mızraklarlaŞeytanlar onun gelmesini bekliyordu..Ama böyle bir şey çok saçma olurdu..Hem öyle olsa bile yada başka bir kötülük olsada oraya gitmekle hiç bir şey kaybetmezdi.Hayatı zaten hiç tükenmeyen göz yaşlarından ibaretti..Ama öte yandan belkide orda onu güzel bir şeyler bekliyordu..Belkide “hayatını”sonuna kadar değiştirecek bir şey…Bütün bu düşüncelerden kurtulup aklını boşalttıktan sonra yürümeye devam etti yaprakalrın oraya..Yaklaştıkça sonuca bir yandan anlamsızca korkuyor bir yandan da heyecanlanıyordu ..Artık tam “o” bölgeye geldiğinde önüne pembe bir gül düştü..Havadan yaprak yağmaya devam ediyordu.Hiç durmadan..Sanki yukardan biri bunu kasten yapıyordu.Ve o bunun kim olduğunu tahmin edebiliyordu.Çünkü “o” bunu sürekli yapıyordu..Sürekli onla dalga geçiyordu.Bu adam artık Tanrı ya inanmıyordu.Onun var olduğunu biliyordu ama ondan iyilk geşeceğine inanmıyordu..* * * * * * * * *Pembe elbiseler içinde bir kız eski evinin penceresinde oturmuş dışarda el ele gezen çiftleri izliyordu.Her yer bu insanlarla doluydu ..çünkü sonbahardı mevsim..Her yerin aşk koktuğu mevsimdi..İnsanlar birbirlerine sürekli aşk dolu sözler fısıldıyordu.Bu Pembeler içindeki kız için geçerli değildi ama.çok acı çekmişti.Aldaılmıştı.bir insana yapılmaması gereken en kötü şey yapılmıştı ona.İki çok sevdiği insan tarafından…..Ama artık bunları atlatmıştı.İşin kötüsü artık aşka inancı kalmamıştı.Aşk ondan okadar çok şey götürmüştiki.Yaklaşan bir şeyi hissediyordu.Güzel bir şeydi.En azından içinden bir his öyle söylüyordu..Belkide yaklaşan yeni bir aşktı..Belkide tekrar sevebilecekti…* * * * * * * * *Gözlerni dikmiş yerdeki pembe güle bakıyordu.Hiç bir anlam ifade etmiyordu onun için.Ne aşk,ne sevgi.Sadece üstüne basılmaya bekleyen bir gül..Ama ona basmak yerine bişi anlam ifade etmese bile eğilip onu aldı.Elinde biraz çevirdikten sonra cebine koydu.Gökten yere düşen yapraklar kalp şeklini andıryordu.Sanki farklı bir yerdeydi.Sanki burası başka bir dünyaydı.Kalbi andıran yaprakların üzerlerinden geçerek yürümeye devam etti..Burası o geldiği yere hiç benzemiyordu.Hava orada olduğu gibi burda da soğuktu ama bu soğukluk insana huzur veriyordu..Artık ayağının altında yapraklar yoktu..Sokağın sonuna geldi..Sokağın sonunda yollar ikiye ayrılıyordu..İki yola doğru baktı.İkisininde birbirinden farkı yoktu..Sağ taraftan gitmeyi tercih etti.Bu tercihi ne kalbinin sesini dinleyerek seçmişti nede aklına yattığı için..Yolda ilerledikçe ilerde insanlar görmeye başladı..Farklı yüzler görmeyeli çok uzun zaman olmuştu..İnsanlar çok mutluydu..El ele tutuşmuş sevgililer vardı heryerde..Bu manzara ona çok yabancı geliyordu..Yoluna devam etti…Sonunda herkesin bulunduğu bir alana geldi..Her yer kırmızı güllerle doluydu..Yerler daha önce gördüğü kalp şeklindeki yapraklarla kaplıydı..Sevgililer banklarda oturmuş sürekli birbirlerine bir şeyler fısıldıyordu.Bunları duyamasada en azından aşk dolu sözler olduğunu anlayabiliyordu..Bir süre sonra dikkatini biri çekti…* * * * * * * *Pembeler içindeki kız dışarı çıktı..Etrafta ki insanlara biraz kıskanarak birazda nefretle bakıyordu..Çok sevdiği güllerin yanına doğru yürüdü..Burası sadece kırmızı güllerle doluydu..Bu gülleri çok sevmesene rağmen aslında en çok sevdiği pembe olanlardı..veya olandı.Çünkü pembe gülü hayatında sadece bir kez çocukken görmüştü..Onuda ona “Baba”sı vermişti ve verirken bazı sözler söylemişti ama o sözler hiç bir zaman doğru olmamıştı.Şimdiye kadar. Şimdi o gül kaybolmuştu..Bir yerlerde gelinip tekrar alınmayı bekliyordu..Gülleri koklarken adım yanda bankta oturan sevgililerin birbirlerine söyledikleri aşk sözlerine kulak misafiri oluyordu..”Bende seni çok seviyorum aşkım..”Boş banka oturdu..ve etrafı süzmeye başladı..* * * * * * *Kızda dikkatini çeken orda öylece tek başına oturuyor olmasaydı.Oysaki şimdiye kadar gördüklerinden sonra burasının bir aşk şehri olduğunu düşünmüştü..Ama orda yalnız siyah kürk içinde bir kadın vardı..Belkide sevgilisini bekliyordu..Çünkü yalnız olamazdı..Sonuçta burası aşıklar şehriydi…Kadını bir süre süzdükten sonra yanına yaklaşmaya kalktı..Amatam o sırada kadının bir yere gülümseyerek el salladığını gördü.Kadının baktığı tarafa doğru baktığında bir gencin ona karşılık verdiğini farketti..Düşündüğü gibi kadın yalnız değildi..Bu aptal yerde yalnız olan sadece o vardı..Ama peki buraya gelmesinin sebebi neydi..Bu kadar yıldan sonra o yolu karşısına çıkmasının nedeni neydi..Gözlerini gök yüzüne dikti..Hava bulutluydu..Yağmur yağcak gibiydi..Demekki aşıkların olduğu yerdede kara bulutlar geziyor diye aklından geçirdi..Bir kaç adım ilerdeki güllerin diğerlerinden farklı hareket ettiğini gördü..Güllerin arasından siyah bir duman yükselmeye başladı..Kimsenin dikkatini çekmiyordu..O dumana bakan sadece o vardı orda..Diğer insanlar sanki..Bunu tanımlayacak bir kelime bulamıyordu..Yanlarına gidip bişi sorsa cevap alamıcak gibi geliyordu..Sanki o insanlar orda yoktu..Sanki bu sadece bir rüyadan ibaretti..Öyle olmasından çok korkuyordu..Siyah duman gittikçe büyüyordu..Ona doğru yaklaştı ve etrafını sardı..Gitikçe büyüyor ve etrafında daha hızlı dönüyordu..Hareketsizce ve dikkatli bir şekilde bu dumanı izliyordu..İstese hareket edebilirdi ama etmiyordu..O böyle şeylere alışıktı..Böyle garip olaylara..Onun için sonunun gelmesini bekliyordu..Artık duman o kadar hızlı bir hal almıştıki arkasındaki insaları göremiyordu..* * * * * * * *İnsanları süzerken bir şey dikkatini çekti..Bütün insanlar banklarda aynı şekilde oturuyordu ve aynı hareketleri yapıyordu..Bu kadar benzerlik olması biraz saçma geliyordu ona..Yıllardan beri kimse ile konuşmamıştı..Belkide artık zamanı gelmişti..Ama yanlarına gidip ne diyebilirdiki.Az ilerdeki insanların yanına doğru hareketlendi.Biraz yürüdükten sonra durdu ve yanlarına gideceği zaman ne hakkında konuşacağını yada ne sorucağını düşündü..Bir yabancıya sorulabilecek en iyi soru saat olurdu herhalde diye düşündü..Bir iki adım daha attı ve artık o iki birbirinin gözlerinin içine bakıp aşk sözleri söyleyen iki yabancının tam önüne dikildi.Orda durmuş onlara bakıyordu..Ama iki sevgili bu pembeli kızı farketmemişti bile.”Pardon..””Acaba saati öğrenebilirmiyim””Afedersiniz…”Bu sözleri kesinlikle sesli söylemişti.Ama onlar bunu duymamış gibiydi.”Pardon..rahatsız ediyorum ama….”Hiç tepki gelmiyordu..Artık sinirlenmeye başlamıştı.Elini adamın omzuna koydu ve kandisne doğru çevirdi..Adam olduğu gibi,hiç yüz ifadesi değişmeden döndü.Dudakları oynuyordu ama ağzından hiç bir kelime çıkmıyordu..Adamın omzundaki elinin ısınmaya başladığını hissetti..Çok geçmeden adamın gözü önünde havaya karıştığına şahit oldu..Adam bir anda kızın elinden kurtulup bir sis bulutu halinde havaya karışmıştı..Bankta oturan kadın artık boşluğa bakıyordu..Oda bir süre sonra sevgilisine katıldı.* * * * * * *Durmadan dönen kara duman yavaşlamaya başlamıştı..Ve git gide yavşlarken yeniden dumanın arkasındakini görebiliyordu..Kısa kısa sahneler halinde bir kaç kişi görüyordu ama yüzleri belirsizdi..Duman iyice yavaşlayıp ve artık kaybolduğunda o gördüğü kişiler ona doğru yaklaşıyordu..Ama yinede bu insanların yüzleri belirsizdi..Bunun sebebi yüzlerinde çok kuvvetli ışığın olmasıydı..Bu onlar gittikçe daha da artıyor ve yüzlerine daha doğrusu ışığa bakılamaz bi hale geliyordu.Etraf bembeyazdı..Sanki koca bir beyaz odanın içine gibydi..Ama bu odanın sonu yoktu..Boşlukta duruyor gibiydi..Hatta havada daha doğru bir terim olurdu..Çünkü ayaklarının bir yere bastığını hissrmiyordu..Her taraf sonsuz beyazlık içindeydi..Beyaz sonsuzlukta tek siyah olan oydu..Ruhu ve üstündekiler..Başta gördüğü bir kaç kişi artık sadece bir kişiden ibaretti..Yüzündeki ışık çok kuvvetli bir şekilde parlıyordu..Sanki güneş dünyayı aydınlatırken gücünü bu ışıktan alıyordu..O kadar kuvvetliydi ama yinede ışığa artık doğrudan bakabiliyordu..Bu ışığın elindeydi artık..”Burada bulunma sebebini biliyorsundur umarım”Çok derin,çok kuvvetli ama bir okadarda yumuşak ilginç bir ses geldi ışığın arkasından..”Nerden bilebilirmki,buranın ne olduğunu bile bilmiyorum..””Ama bu kadar beyaz olduğuna göre burası cennet denen yer olsa gerek,değilmi?””Konumuz buranın neresi olduğu değil,senin burda bulunma sebebin””Dur tahmin edeyim,öldüm mü?Bakın artık sıkıldım bu oyunlardan.Neden direk bitirmyorsunuz bu saçma oyunları.İsteseniz bunu anında yapabilirsiniz ama sizin yaptığınız yukardan hayatımı zehir etmek,başka bir şey değil””Bunu hakkettiğin için yapıyoruz..””Pardon ama bunu düşünmenizin sebebi nedir””Aşkların,hepsini mahfettin..Hiç birinin değerini bilememedin.Bunun için birde tanrıyı suçlu gösterdin.Sence bunlar yeterli bir sebep değilmi..?””Çektğim cezalar bunlar için biraz ağır değilmi peki..Herneyse zaten artık heşey olup bitti…Bana sadece burda bulunmamın sebebimi söyle yeter..””Sana bir şans daha vermeye karar verdik.Aslına bakarsan bu okadarda büyük bir şey sayılmaz..Sadece son bir kez daha aşık olmana izin vericez..””Şimdi anlaşılyor beni neden oraya gönderdiğiniz..Peki madem o kadar büyük bir şey değil neden okadar acı çektim ben sırf aşk yüzünden..””Bunun cevabını kendin yaşayıp alıcaksın..”Kısa bir sessizlikten sonra ışığın içinden “Pembe”bir gül çıktı ve adama uzatıldı..Adam cebini yoklamak istedi ama gül orda yoktu..Yolda bulduğu pembe gül şimdi ona parlak bir ışığın arkasından uzatılıyordu..”Al bunu..Bunu senden bekleyen biri var aşağıda..Çok sevdiğim ve asla sevmekten vazgeçmeyeceğim biri..Bunu ona ver..Bu gül en saf aşkı temsil eder..Dünyada bir eşini daha bulamassın..””Peki kime…..”Sözlerini tamamlaymadan tekrar bir duman adamı sardı..Bu seferki duman pembeydi.Pembe bir renk gittikçe etrafını sarıyordu…* * * * * * *İki insan da gözünün önünde kaybolup gitmişti..Diğer banklarda oturan insanlarda yavaş yavaş kayboluyordu arkalrında hiç bir iz bırakmadan..Sadece havaya karışıyorlardı bir sis bulutu haline..Ama bu sis bulutları arasında bir tanesi farklıydı..Pembe olan daha farklı bir şekilde dönüyor ve havaya karışmıyordu..Pembe bulut un içinden önce bir gölge çıktı sonra sahibi..Siyahlar içinde bir adam.Kız bu gelenin “ölüm” olduğunu düşünmüştü..Ama pek de öyle bir tipi yoktu..Siyah giyinmesinin dışında çok temiz ve aydınlık bir yüzü vardı..Başta hissetiği yaklaşan güzel şeyi şimdide hissediyordu ve giderek yaklaşıyordu..Bulutun içinden çıkan adamın her adımında kızın içinde bir şeyler oluyordu..Bu daha önce hissetiği bir şeydi.Ama onun için anlamsızdı…* * * * * *Siyahlar içindeki adam sis bulutunun içinden çoktan çıkmış ve şimdi karşısında durmuş ona bakan pembeler içindeki kıza doğru yürüyordu..Kız adeta bir meleği andıryordu..Daha önce bir melek görmemişti ama bu kadar güzel olduğuna emindi meleklerin..Pembeler içinde bir melek şimdi onu izliyordu..O da sadece ona konsantre olmuş yürüyordu..Nedenini bilmiyordu ama…Belkide etrafta başka birisi olmadığından dolayı olabilirdi..Bunları düşünmek istemiyordu şimdi..Her şey çok boş geliyordu..Tek isteği o kızın yanına gitmekti.Bunu hayatında hiç bir şeyi istemediği kadar çok istiyordu..Kızın yanına vardığı zaman ne diyeceğini bilmiyordu ama umrudada değildi pek..Sadece gözlerinin içine bakmayı istiyordu.Tekrar aşık olmayı istiyordu..Tek isteyi buydu..——————————————————————————————————————————————————————————————————————————————————————————————————————————Sonunda pembe meleğin yanına gelebilmişti..Gözlerini dikmiş ona bakıyordu..Melek de gözlerini adamdan ayırmıyordu..Adam elinde tuttuğu pembe gülü meleğe uzattı…”Sanırım bu sana ait..”konuşurken sesi titriyordu..Pembe melek adamın elinde tuttuğu pembe güle baktı..Bir süre öyle kaldı..İkinci kez oluyordu bu..Hayatında ikinci kez pembe bir gül görüyordu..”Bunu sana kim verdi””Bunu bana veren kişi sana çok değer verdiğini söyleyen biriydi…”adamın sesi hala titriyordu..Havadahi kara bulutlar her an ağlıyacak gibiydi..Adamda kendini zor tutuyordu..Tekrardan aşık olmuştu…Bundan emindi.Kalbi her an yerinden çıkıcakmış gibi hızlı atıyordu.Kız babasının o gülü ona verirken söylediği sözleri anımsadı.”Bir gün gelicek bu pembe gülü benden başka biri daha vericek sana..Bu gül saf aşkı temsil ediyor.bunu sakın unutma tatlı kızım..”Kız gülü adamın elinden aldı ve kokladı.Babasının dediği gibi bu gül saf aşkı temsil ediyordu.Kız gülü koklarken adam kızı çenesinden tutup yüzüne çevirdi.Gözlerinin içine baktı.Gözlerinin içinde hem karanlık hemde ışık görüyordu..Bulutlar artık kendini tutamayıp ağlamya başladı..Gökyüzünden düşen göz yaşları kızın saçlarını ıslatmıştı ve gözlerinin önüne düşmesine neden olmuştu.Çocuk elleriyle kızın saçlarını arkaya attı ve kızı kutsanmış dudakalrından öptü..Bulutlar iyice kendinden geçmişti..Belkide ağlayan bulutlar değil bu güzel ana tanık olan başka biriydi…Artık göz yaşalrı pembe akıyordu..Yerde siyah güller açmıştı..Gökyüzünden akan pembe gözyaşları siyah gülleri çok güzel yıkıyordu…Her yer siyah ve pembeden ibaret olmuştu..Çocuk dudaklarını geri çekti..Kalbine bir ağrı saplandı..Kız daha öpücüğün etkisnden kurtalamamıştı..Gözleri henüz kapalıydı..Gözlerini açtğında Çocuğun gözlerinin kocaman açıldığını farketti…Çocuk nefes alamıyordu..Elini kalbine götürdü.Sert bir şekilde sıktı..Ayakda duramaz haldeydi..Dizlerinin üstüne çöktü..Başını öne eğdi..Hala kalbini tutuyordu..Kız neler olup bittiğini anlayamıyordu..Sadece şaşkın bir vaziyette çocuğu izliyordu..Çocuk artık iyice yere uznmıştı..Dört bir yanında siyah güller vardı..Gözüne pembe göz yaşları geliyordu..Kıza baktı..Kız yere çocuğun yanına eğildi..”ölmüyorsun dimi?lütfen bana öldüğünü söyleme..hayıııııııııırr!!!”göz yaşları bulutlarınkine karıştı..Son kez çocuğun dudağına bir öpücük kondurdu..Çocuk şimdi haytında hiç olmadığı kadar mutluydu..Hiç sevmediği kadar birini sevmişti..Ve şimdi onun aşkıyla hayatı son buluyordu..Artık yıldızlarda yaşatçaktı aşkını..Son nefesini verirken”Seni sse..viy..orum.se..nn,ha..yatt..ımmda karşıma çıkan en güzel….