Yalnızlık herkesin belli dönemlerde yaşadığı; kimine göre huzurun kaynağı, kimine göre ise mutsuzluğun sebebi olarak nitelendirilen durumdur. Kimimiz bu durumdan şikayet eder, kimimiz de yalnızlığından -her ne kadar şikayet ediyormuş gibi görünsek de- övünerek bahsederiz. Kimileri ise kendi içlerinde çelişirler. Aslında bu; çelişkiden ziyade, insanların ruh hallerine bağlı olarak isteklerinin değişkenlik göstermesidir. Bence çoğu insan, bu tarz derin duygulara sahip isteklerine uyarak kesin konuşmaktan kendilerini alamazlar. Şikâyet etme ve övünmenin ana kaynağı da budur. Benim de herkes gibi yaşadığım yalnızlıkların -yalnızlığı çoğul kullanmak biraz ironik kaçtı ama- şikayetsiz ve övgüsüz tanımını aşağıdaki dizelerde yapmaya çalıştım…Yalnızlık:Bazen çift kişilik yatakta,Tek başına rahat rahat yatmaktır.Bazen deBir sandalyeye oturup,O yataktakiUzun tek yastığaKocamış gözlerle bakmaktır.
yorumlar
kocayan göz olsun, sorun değil bu zamanla düzelir.kocayan yürekse eğer işte bu vahim demektir.
abi ,ne zaman bitecek bu cilen,genclere iyi ornek olmuyorsun haberin ola:))
senin sayende ask sarhosu gencler yetisiyor,bu iyi bir sey mi bilmiyorum abi, bir doktora gitsen abi, belki acıya care bulur,yoksa herkes bu acıyla yasıyacak :))
photonnn doktor el çek yaramdan diye bir şey duydun mu?yani bu iş doktorla çözülmez:)
photonnn kime diyorsun anlamadım… 🙂
Sevdalımhayat’a diyor.
hah ok 🙂
yalnızlık, yaşamak zorunda olduğum çaresizliğimsin…kim söylüyordu hatırlayamadım ama bu sözlerini hiç unutmadım.
bir bayan soyluyordu, gercekten guzel sarkıydı
beni doktordan kastım daha genis manada doktor:))
Candan Erçetin ya da Zuhal Olcay olabilir mi?
Yalnızlığın en iyi betimlemeleri; Gabriel Garcia Marquez “Yüzyıllık Yalnızlık”… Mutlaka okunmalı.Müthiş bir hayal gücü ve akıl oyunlarıyla, insanı sarsan bir yalnızlık.