Christian Alvart’ın ”Antikörper”, ”Case 39” gibi dikkat çekici gerilim filmlerinden sonra yönetmenliğini yaptığı 2009 tarihli ”Pandorum” bilimkurgu-aksiyon türünde biraz da gerilim öğeleri içeren bir yapım. Amerikan-Alman ortak yapımı olan film, iki astronotun uzay gemisinde aşırı uyumaya mağruz kalmaları dolayısıyla hafızalarını yitirmiş bir şekilde uyanmalarıyla başlıyor. Kimliklerini ve neden orada olduklarını hatırlamayan iki astronot, bir süre sonra çok özel bir görev için gizemli uzay gemisinde bulunduklarını ve gemide yanlız olmadıklarını farkederler. Çok geçmeden duruma alışan ikili gemideki gizemi ve etraflarında neler olduğunu çözmek için harekete geçerler. O andan itibaren gemide tanışacakları yeni insanlar ve karşılaşacakları garip olaylarla, orada bulunmalarının asıl nedenini anlayacaklar ve kaçınılmaz kaderleriyle yüzleşeceklerdir.

Filmin oyuncu kadrosunda Dennis Quaid, Ben Foster , Cam Gigandet, Antje Traue, Cung Le, André Hennicke, Norman Reedus, Wotan Wilke Möhring gibi fazla tanınmamış isimler yer alıyor. ”Pandorum”gerilim, bilimkurgu, aksiyon türlerini içinde barındıran kısmen başarılı bir film olsa da eleştirel olarak iyi tepkiler almamış. Bana göre de film, kötü olmamasına rağmen etkileyici bir yorum içermemesi ya da şimdiye kadar gördüklerimizden farklı bir şey vaad etmemesiyle özel bir yerde görülmüyor. Orijinal olmayışını özetlemek gerekirse başlangıç ve uzay gemisindeki gerilim sahneleri ”Alien” filmini fazlasıyla anımsatıyor. Uzay gemisinde ortaya çıkan yaratıklar orijinal olmamasına rağmen hikayeye katkısı ve filmin gerilim unsurları açısından etkileyici. Filmin gittikçe enteresanlaşan hikayesiyse kimi zaman ”Event Horizon” filmini hatırlatsa da varılan sonuç ve finaliyle farklı bir yerde duruyor. Tabii tüm bu öncülleri görmezden gelip ”Pandorum”a ayrı bir film olarak baktığımızda karşımıza kötü diyebileceğimiz bir film çıkmıyor. Aksine göz kırptığı her türde ayrı başarılı ve etkileyici sahnelerle dolu olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca finali filmin devamının geleceği niteliğinde bir ipucu olarak görülebilir. Zira ”Pandorum”, ilk filmin göstereceği başarı göz önüne alınarak bir üçleme olarak planlanmış. Son söz olarak 2009 yılının izlenmesi gereken filmlerinden biri olarak ”Pandorum”u izlemeyen ve duymayanlara tavsiye ederim.