kışın gelmesi çeşitli anlamlarda iyidir,.. elbette yazın sorulan o iğrenç “hava çok sıcak, gömlegini çıkarsana” sorusundan kurtulup sadece aptal “ayy nasıl deldirdin oranı, acımıyo muu,..” sorusuyla uğraşıcak olmam da ayrı bir mutluluk,..

kışın gelmesi çeşitli anlamlarda iyidir,.. bunlardan biri artık daha kalın, iyice kalın, lahana gibi giynebilmem,.. bu sayede daha iyi bir kamuflaja girebiliyorum,.. elbette yazın sorulan o iğrenç “hava çok sıcak, gömlegini çıkarsana” sorusundan kurtulup sadece aptal “ayy nasıl deldirdin oranı, acımıyo muu,..” sorusuyla uğraşıcak olmam da ayrı bir mutluluk,.. havanın sıcak olması, üstüne üstlük benimde üzerime gömlek giymem yetmiyormuş gibi, bir de bu sorularla bunalıyordum,.. kış olmasının bu güzel yanı dışında başka iyi yönleri de var elbette,.. artık birileri (elbette bu birileri kız olacak) bana, “ellerim üşüdü, biraz elini tutabilir miyim, aman tanrım ne kadar sıcak ellerin var” ve hatta “biraz daha tutabilir miyim,..” ve hatta “ellerini hiç bırakmak istenmiyorum” ve hatta “tanrım, bu sıcaklıgı sadece ellerimde degil, kalbimde de hissediyorum sanırım” diyebilecek,.. sonuncuları attın,böyle birşey yok diyenler dışarda beklesin, kalanını kendi kendime de anlatırım,..
bu yönümü ilk keşfettiğimde, yani ellerimin hep sıcak oluşunu, ilkokulda filan olmalıydım sanırım,.. kışın bahçede oynarkene sadece kızlar degil, erkekler de ellerimi tutarlardı,.. top oynarken ara verip elimi tutanlarla, ip atlarken ara verip elimi tutanları o zamanlar ayırt etmeden bagrıma basardım,.. tabii ancak bir yere kadar sürdü bu,.. ortaokulda tabii ki ne erkekler artık elimi tutmaya hevesliydi, ne de ben bu üstün yetenegimi onlar için kullanmaya,.. ama bu sefer de kızların yüzüne bakamayacak kadar utanıyordum,.. kahretsin,.. elbette ortaokul süresinde burnumun hiç üşümemesi de bir kazanç olarak düşünülebilir ama,..
lisede artık havaların sogumasını, avını bekleyen bir avcı gibi bekler olmuştum,.. tanrım,.. kimi kandırıyorum ben,.. kimse beni sevmiyordu,.. kızlar benden nefret ediyorlardı,.. hayır hayır, tiksiniyorlardı,.. hmm,. evet, nerede kalmıştım,..
elbette yagmur yagdıgında bot giymek zorunda kalıp, onun üzerine de normal jean pantolon gitmek zorunda kalıp, onun üzerine de normal bir mont giymek zorunda kalıp, gayet normal görünüşlü biri olmak gibi handikapları da var kışın,.. ve artık ellerim eskisi kadar sıcak degil,.. bazen üşüdügü bile oluyor,.. ama sürdürmem gereken bir ünüm var,.. ellerimi farkettirmeden göbegimin üzerine koyup ısıtmak kolay birşey mi sanıyorsunuz,.. ya da elinde tutman gereken birşeyi çantana koyup sırtını agrıtmak pahasına ellerini cebine sokup sogumamasını saglamayı,.. hayat bazen çok acımasız oluyor,..