Irak-ı Arab;Bugünkü Irak’ın dicle ve fırat havzası içerisinde yer alan ve basraya kadar uzanan bir zamanların mezopotamyası. Osmanlı ordusunun I.dünya savaşında çarpıştığı cephelerden biri olan Irak cephesinde 1916 yılında Halil Paşa kumandasındaki Türk ordusu olanca yokluğa ve imkansızlığa rağmen Çanakkale’de yaptığının aynısını yapmış ve tüm hızı ile ilerleyen İngiliz ordusunu önce durdurmuş ve çembere almış ardından onları kurtarmaya gelen İngiliz birliklerini yenilgiye uğratmış ve sonrasında General Townshend komutasındaki İngiliz tümenini Kut’ül-ammare şehrinde 13 general, 481 subay, 13.300 askeri ve tüm savaş araç gereçleri ile esir almışlardır.29 Haziran 1916 da kazanılan Kut’ül-ammare muharebesi, I.Dünya savaşında ordumuzun olanca yokluğu ile kazandığı ikinci Çanakkale zaferidir.Halil Paşa zafer sonrası ordusuna yayınladığı bildirisinde şöyle demiştir:”Arslanlar!Bütün türklere şeref ve şan, ingilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen ingiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir.Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır.İşte türk sebatının ingiliz inadını kırdığı birinci zaferi çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”Avustralyalı araştırmacı Dr.Gaston Bodart bu zaferi, “İngiliz prestijinin birinci dünya savaşı’nda yediği en büyük darbe” olarak yorumlamıştır.