sen kimsin de “türk polisi” diyorsun? alman mısın yoksa fransız mısın yiğenim? nereden bakıyorsun sen bu sahneye? o kadar uzak kalma, gel yanaş! biliyoruz artık 80 kuşğındaki bu tip uzaklardaymış duruşlarını, türk önekinin ne anlamda kullanıldığını. ama sen yine de yanaş.
Kaçmasın kardeşim adamlar ne bilsin canlı bomba mı var, sapık mı var?Oturmuşsun bilgisayar karşısına elense yaparak vermişsin linki adamların canı çıkıyor şimdi sokakta, bir de başlığı yazış şekline bak sizleri temizlemek lazım hem ülkeden hem de internetten.
bu ülkede çoğu iş aksak, bunu biliyoruz. bu aksaklıklara hangi gözden ve hangi niyetle baktığımız önemli. alınma bu göz karakteristiğinden kaynaklanıyor. alınma da değil, rahatsızlık.eğer sistem izin veriyorsa başlığı düzeltelim lütfen. bir fransız olarak fransadan bu mesajı yazıyorsan başka. ki bu bile hatalı olurdu.
Ah şöyle polisin silahından kurtulan, bi dallama kıçınızda kız kaçıran patlatacak ki ondan sonra anlayasınız polisin neler çektiğini. Yok yok ondan sonra da polis niye görevini yapmıyor diye zırlarsınız siz.İyi ki ab dayadı ağzınıza işkence çorbasını yiyip yiyip kusuyorsunuz rezilce ortalığa.Bi işkence bi insan hakları!Alın işte dağda askerini düzde polisini kurşunlayanlar mecliste fink atıyor, siz de mekanınızdan havai fişek atın durun insan hakları, demokrasi adına!
londrada bir ailenin yanında aupairlik yaparken tanık olmuştum.alt kattaki adamın gürültüsünden rahatsız olmuştu kadın,saat dokuz gibi yatardı uyurdu çocuk,seslerden korkmuş biraz.polisi aradı kadın,inanılacak gibi değildi yarım saat konuştular.sesin ne sesi olduğundan,hangi sıklıkla olduğuna,evde kaç kişinin yaşadığından,alkol kullanıp kullanmadığına dair bir yığın soru sordu.sonra kapadılar telefonu,10 dk sonra geri aradı polis,eğer hala şikayetçi olunan bir durum varsa,geleceklerdi,kadın rahatlamıştı telefonda seslerde azalmıştı zaten.kapatıldı..türkiyede ise şunlar olmuştu..okul şenliklerinde konserdeydik,kızın biri fenaca içmiş etrafına saldırıyordu,ağlıyordu bir yandan da,önüne gelene tekme atıyordu,hal böyle olunca tekme attığı oğlanlar,hiç acımadan girişiyorlardı kıza.’durun! halini görmüyor musunuz ,kendinde değil’diyoruz dinleyen yok.polisi çağırmak icap ediyor,en yakın güvenlik görevlisine durumu anlatıyoruz..ilk soru şu oluyor:kız güzel mi bari?.bu hikayenin en acı tarafı yaşanmış olması..adamın yüzüne tükürüp uzaklaşıyorum sadece,arkamdan bana da laf ediyor.
@absence of mind, “inanılmaz ama gerçek” örneklerimizden desene.ordu’nun mesudiye ilçesinde bir akrabam hastlandı, yaşlıdır, baktık 10 gün boyunca kendisine orada. gecenin bir yarısı ateş fırlamıştı hastane yakın,vardık acile. hastanede olup bitenleri bir kenara bırakıyorum, gecenin 3’ü, babamla yan yana geri dönüyoruz eve, hastanenin hemen yanında kocaman bir karakol var- bir avuçluk ilçede-, tam oranın önünden geçerken yanımızdan bizim 2-3 kat hızımızda bir polis minibüsü geçiyor, içeride sadece şoför polis mevcut. yanımızdan geçerken bir ters bakış atıyor, ve hiçmi hiç sakınmadan direksiyonu hemen önümüzden geçip suratımızı sıyırırcasına sola kırıyor, karakola giriyor. elbette hastanızın perişanlığı, acil denen bölümde yaşadıklarınız, sonuç alamadan eve dönüşteki çaresizliğiniz ve sinirinize bu eklenince, insan eline bir balta alıp saldırmak istiyor.diş sıkmakla yetineceksin tabii..oraya gidip laf söylesen başının derde girmemesi olasılığı çok düşük!. hastaya sadece biz bakmak zorundayız,dayılık sonrasında zarar görecek yalnızca biz değiliz.ancak, ertesi gün karakola gittim. plakasını aldığım minbüsü kullanan polisin saat bildirerek tespit edilmesini istediğim ve olayı ayrıntısıyla anlatıp şikayette bulunduğum bir dilekçeyi verdim. bir kaç saat sonra ordu merkez hastanesine dönemek zorunda kaldık. teşhismiş belgenin takibiymiş, sonuçlandırmasıymış, bu aşamaları göremedim.ülkemi severim, yaşanılan saçmalıklara ise yapıcı tepki göstermek zorundayım. hepimiz için geçerli bu. sövene söverek, hayvana hayvanlıkla cevap vermek bir fayda sağlamıyor. hiç.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
sen kimsin de “türk polisi” diyorsun? alman mısın yoksa fransız mısın yiğenim? nereden bakıyorsun sen bu sahneye? o kadar uzak kalma, gel yanaş! biliyoruz artık 80 kuşğındaki bu tip uzaklardaymış duruşlarını, türk önekinin ne anlamda kullanıldığını. ama sen yine de yanaş.
Kaçmasın kardeşim adamlar ne bilsin canlı bomba mı var, sapık mı var?Oturmuşsun bilgisayar karşısına elense yaparak vermişsin linki adamların canı çıkıyor şimdi sokakta, bir de başlığı yazış şekline bak sizleri temizlemek lazım hem ülkeden hem de internetten.
baslik provokatif ancak icerik olarak yanlis degil. bu kadar alinacak birsey yok ben kimseyi oldurmedim.
bu ülkede çoğu iş aksak, bunu biliyoruz. bu aksaklıklara hangi gözden ve hangi niyetle baktığımız önemli. alınma bu göz karakteristiğinden kaynaklanıyor. alınma da değil, rahatsızlık.eğer sistem izin veriyorsa başlığı düzeltelim lütfen. bir fransız olarak fransadan bu mesajı yazıyorsan başka. ki bu bile hatalı olurdu.
yazılanların okunabilmesinin değil sadece, anlaşılabilmesinin öğrenilmesi gerekir önce.
Ah şöyle polisin silahından kurtulan, bi dallama kıçınızda kız kaçıran patlatacak ki ondan sonra anlayasınız polisin neler çektiğini. Yok yok ondan sonra da polis niye görevini yapmıyor diye zırlarsınız siz.İyi ki ab dayadı ağzınıza işkence çorbasını yiyip yiyip kusuyorsunuz rezilce ortalığa.Bi işkence bi insan hakları!Alın işte dağda askerini düzde polisini kurşunlayanlar mecliste fink atıyor, siz de mekanınızdan havai fişek atın durun insan hakları, demokrasi adına!
londrada bir ailenin yanında aupairlik yaparken tanık olmuştum.alt kattaki adamın gürültüsünden rahatsız olmuştu kadın,saat dokuz gibi yatardı uyurdu çocuk,seslerden korkmuş biraz.polisi aradı kadın,inanılacak gibi değildi yarım saat konuştular.sesin ne sesi olduğundan,hangi sıklıkla olduğuna,evde kaç kişinin yaşadığından,alkol kullanıp kullanmadığına dair bir yığın soru sordu.sonra kapadılar telefonu,10 dk sonra geri aradı polis,eğer hala şikayetçi olunan bir durum varsa,geleceklerdi,kadın rahatlamıştı telefonda seslerde azalmıştı zaten.kapatıldı..türkiyede ise şunlar olmuştu..okul şenliklerinde konserdeydik,kızın biri fenaca içmiş etrafına saldırıyordu,ağlıyordu bir yandan da,önüne gelene tekme atıyordu,hal böyle olunca tekme attığı oğlanlar,hiç acımadan girişiyorlardı kıza.’durun! halini görmüyor musunuz ,kendinde değil’diyoruz dinleyen yok.polisi çağırmak icap ediyor,en yakın güvenlik görevlisine durumu anlatıyoruz..ilk soru şu oluyor:kız güzel mi bari?.bu hikayenin en acı tarafı yaşanmış olması..adamın yüzüne tükürüp uzaklaşıyorum sadece,arkamdan bana da laf ediyor.
cahillere ders
@absence of mind, “inanılmaz ama gerçek” örneklerimizden desene.ordu’nun mesudiye ilçesinde bir akrabam hastlandı, yaşlıdır, baktık 10 gün boyunca kendisine orada. gecenin bir yarısı ateş fırlamıştı hastane yakın,vardık acile. hastanede olup bitenleri bir kenara bırakıyorum, gecenin 3’ü, babamla yan yana geri dönüyoruz eve, hastanenin hemen yanında kocaman bir karakol var- bir avuçluk ilçede-, tam oranın önünden geçerken yanımızdan bizim 2-3 kat hızımızda bir polis minibüsü geçiyor, içeride sadece şoför polis mevcut. yanımızdan geçerken bir ters bakış atıyor, ve hiçmi hiç sakınmadan direksiyonu hemen önümüzden geçip suratımızı sıyırırcasına sola kırıyor, karakola giriyor. elbette hastanızın perişanlığı, acil denen bölümde yaşadıklarınız, sonuç alamadan eve dönüşteki çaresizliğiniz ve sinirinize bu eklenince, insan eline bir balta alıp saldırmak istiyor.diş sıkmakla yetineceksin tabii..oraya gidip laf söylesen başının derde girmemesi olasılığı çok düşük!. hastaya sadece biz bakmak zorundayız,dayılık sonrasında zarar görecek yalnızca biz değiliz.ancak, ertesi gün karakola gittim. plakasını aldığım minbüsü kullanan polisin saat bildirerek tespit edilmesini istediğim ve olayı ayrıntısıyla anlatıp şikayette bulunduğum bir dilekçeyi verdim. bir kaç saat sonra ordu merkez hastanesine dönemek zorunda kaldık. teşhismiş belgenin takibiymiş, sonuçlandırmasıymış, bu aşamaları göremedim.ülkemi severim, yaşanılan saçmalıklara ise yapıcı tepki göstermek zorundayım. hepimiz için geçerli bu. sövene söverek, hayvana hayvanlıkla cevap vermek bir fayda sağlamıyor. hiç.