“türk” olmak, düşünsel alışkanlıkları olan belli bir kategoriye dahil olmaktır. türk, nesnel oyuna gelmez. hadiseleri, olguları kavrayışı tabiatın verdiği tarihsel bilinç nedeniyle daha eğreti, daha hamdır. dolayısıyla (eğer varsa) gerçeğe daha yakın olmak gibi bir özellik taşır. türk, bu nedenle “şişkin sözleri” sevmez. az sözle çok anlatmaya uğraşır. hakiki türk, konuşma biçiminden ve içeriğinden tanımlanır. uzun konuşan, daha olmamış bir türktür. türk, dilin ateş olduğunu bilir. kitlesel haldeki türklerin sessizliği bundandır, alçak oryantalistlerin dediği zihin noksanlığından değil. türk, “başka” olma halidir. alatlı’nın kitaplarında anlattıklarına örnek almak için müracaat edilsin. “türkçü” olmak, kınanacak bir haletiruhiyedir. anlam taşımaz, içeriksiz bir heyecan halidir.

“türkçü” zevatın varlığı ve yalan-türklüğünün derecesi “türk” hakkında konuşulunca ortaya çıkar. “türk” bunun dışında kendisini koruma, anlatma zahmetine girmeyecektir.