Fransız yazar Milan Kundera‘nın “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği” adlı romanından uyarlanan sinema filmi “The Unbearable Lightness of Being“, 1988 senesinde (ülkemizde ’89 sonunda) vizyona girdi. İngiliz aktör Daniel Day-Lewis, Fransız aktris Juliette Binoche ve İsveç doğumlu aktris Lena Olin‘in başrollerini paylaştıkları ve Jean-Claude Carrière‘nin senaryosunu hazırlayıp, Philip Kaufman‘ın yönetmenliğini yaptığı yapım, iki dalda Oscar’a aday gösterildi.Doktor olan Tomas, hayatta her istediğini elde eden, özellikle kadınlar konusunda oldukça geniş fikirli ve bağımsız hareket eden özgüven sahibi, çekici bir adamdır. Tek bir kadına bağlı olmaktansa farklı vücutlarla birlikte olmayı tercih eden genç adam, kendisini en iyi tanıyan kadın olan özgür ruhlu ve kadınlık güdülerini bastıran Sabina ile de rahatlık ve özgürlük odaklı bir ilişki kurmuştur.Prag’da yaşayan genç adam, işi gereği bir avuç insanın yaşadığı bir kasabaya gider. Kasabada tanıştığı Tereza ile bir kaç saat geçirmeye niyetlenen genç adam, evine dönmek zorunda kalırsa da akşam vakti çalan kapının ardında bir sürprizle karşılaşır.

Tomas’ın ardından Prag’a gelen Tereza, hayatına burada devam etmeye karar verir ve kalacak yeri olmadığından genç adamın evinde yaşamaya başlar.

Genç ve çapkın bir adamın aşk ile tanışması, savaşı, savaş psikolojisini ve tabii ki dahasını anlatan fimi seyretmenizi, ama önce Kundera’nın romanını okumanızı tavsiye ederim.