ama dalga geçiyor olmalısınız saygıdeğer jüstin, nereden çıktı ki bu şimdi? Anlatmış mıydım ki ben bunu?
Öncelikle Amerika’dan, özellikle batı kıyılarından kısaca dem vurmak istiyorum. “Günlük yaşamdan sanata” isimli makaleler toplaması olan eserinde Eco Pasifik kıyılarında bir gezinti yapar. Hemen hemen her gittiği kentte – kasabada karşısına bir müze ve her müzede çeşitli rönesans eserlerinin reprodüksiyonları çıkar. Da Vinci’nin Milano’daki D’uomo katedralinin duvarına yapmış olduğu şaheseri Son Akşam Yemeği bunlar arasında en popüleridir. Müzeler reprodüksiyonu para karşılığı sergilemektedirler ve bir çoğunda Son Akşam Yemeği için özel efektlerle, müzikle döşenmiş odalar hazırlanmıştır. Hatta bir müzede eserin orijinalinin zamanın hiddetinden kaçamadığı, artık neredeyse görünmez olduğu ve bu yüzden kendi reproduksiyonlarının orijinalinden daha iyi olduğu iddia edilmektedir.
Ayıptır söylemesi geçen yıl bu zamanlar California’da yaşayan bir arkadaşımı ziyaret etmiştim. Eco’dan 20 yıl sonra yaptığım turistik California – Nevada – Arizona gezimi tabi ki her normal insanın yapacağı gibi sahte eser müzelerine ayırmadım. Ancak gittiğim her türlü turistik atraksiyonda (ki buna inanılmaz güzellikteki Grand Canyon da dahil) atraksiyon ve yanında official souvenir shop formatı hayli dikkatimi çekti. Canyon civarında sadece bir kaç bina ve binaların içinde 100lerce çeşit Canyon takvimleri, tişörtleri, San Francisco’da Fisherman’s Wharf – Peer 39 civarına demirlemiş 2. dünya savaşından kalma denizaltı ve yanındaki minik kulübe içinde SS Navaro fincanları, Ayı Yogi’nin mekanı Yosemite National Park’da kartpostallar, ranger şapkaları bunlara birkaç örnek sadece. Ama Amerikan tarzı gözlerinin içine baka baka yalan söyleme ve bunun karşılığında senden para talep etmenin doruğunu O’Neill isimli meşhur markaya da ev sahipliği yapan, kendi de bir o kadar meşhur sörf kasabası Santa Cruz’un hemen arkasındaki orman – tepelik alanda bulunan Mystery Spot’ta tecrübe ettim..
Mystery Spot bildiğimiz Belgrad Ormanları tadındaki bir ormanın göbeğinde bir yer. Kapıda adam başı 5 dolar verip bir sonraki tur rehberini bekliyorsunuz. Rehber 20-30 kişi topladıktan sonra gelip size “Birazdan göreceklerinize inanamayacaksınız, ben 30 yıldır bu işi yapıyorum, hala ben bile ne olduğunu çözemedim” cümleleriyle başlayıp her cümlesinde gizemi daha da arttırıyor. Efendim 1950li yıllarda bir zat arazi üzerinde küçük bir alan alıp kulübe yapmak istiyor ama arazinin sahibi kendisine 2 tepeden oluşan hayli büyük bir alanın tamamını almasını aksi takdirde satmayacağını söylüyor. Adam da bunu kabul edip araziyi alıyor. Arazide yaptığı keşif yürüyüşleri sırasında bir noktada korkunç derecede yorulduğunu, bitkin düştüğünü fark ediyor. Daha sonra karısını ve arkadaşlarını götürüyor oraya, bakıyorlar ki bildiğimiz fizik kuralları 100 m çapında bir alanda işlemiyor. Uzun boylular kısalıyor, toplar yukarı doğru yuvarlanıyor, aletler sapıtıyor. Daha sonra ne yapalım ne yapalım diye düşünerek haydi burayı turizme açalım, her gelenden 5 dolar alsak arazinin parasını çıkartırız diyorlar ve bugüne geliyorlar.
Konuyla ilgilenen olursa sitedeki resimlere baksınlar ve ben bizzat her hileleri anlatıyım, daha uzun yazmaya üşendim zira.
evi yamuk inşaa etmişler ve pozisyonunu değiştiriyolar. adamlar aslında düzgün duruyo ama beynimiz bize aslında evin düz adamların yamuk olması gerektiğini söylüyo.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
ama dalga geçiyor olmalısınız saygıdeğer jüstin, nereden çıktı ki bu şimdi? Anlatmış mıydım ki ben bunu?
Öncelikle Amerika’dan, özellikle batı kıyılarından kısaca dem vurmak istiyorum. “Günlük yaşamdan sanata” isimli makaleler toplaması olan eserinde Eco Pasifik kıyılarında bir gezinti yapar. Hemen hemen her gittiği kentte – kasabada karşısına bir müze ve her müzede çeşitli rönesans eserlerinin reprodüksiyonları çıkar. Da Vinci’nin Milano’daki D’uomo katedralinin duvarına yapmış olduğu şaheseri Son Akşam Yemeği bunlar arasında en popüleridir. Müzeler reprodüksiyonu para karşılığı sergilemektedirler ve bir çoğunda Son Akşam Yemeği için özel efektlerle, müzikle döşenmiş odalar hazırlanmıştır. Hatta bir müzede eserin orijinalinin zamanın hiddetinden kaçamadığı, artık neredeyse görünmez olduğu ve bu yüzden kendi reproduksiyonlarının orijinalinden daha iyi olduğu iddia edilmektedir.
Ayıptır söylemesi geçen yıl bu zamanlar California’da yaşayan bir arkadaşımı ziyaret etmiştim. Eco’dan 20 yıl sonra yaptığım turistik California – Nevada – Arizona gezimi tabi ki her normal insanın yapacağı gibi sahte eser müzelerine ayırmadım. Ancak gittiğim her türlü turistik atraksiyonda (ki buna inanılmaz güzellikteki Grand Canyon da dahil) atraksiyon ve yanında official souvenir shop formatı hayli dikkatimi çekti. Canyon civarında sadece bir kaç bina ve binaların içinde 100lerce çeşit Canyon takvimleri, tişörtleri, San Francisco’da Fisherman’s Wharf – Peer 39 civarına demirlemiş 2. dünya savaşından kalma denizaltı ve yanındaki minik kulübe içinde SS Navaro fincanları, Ayı Yogi’nin mekanı Yosemite National Park’da kartpostallar, ranger şapkaları bunlara birkaç örnek sadece. Ama Amerikan tarzı gözlerinin içine baka baka yalan söyleme ve bunun karşılığında senden para talep etmenin doruğunu O’Neill isimli meşhur markaya da ev sahipliği yapan, kendi de bir o kadar meşhur sörf kasabası Santa Cruz’un hemen arkasındaki orman – tepelik alanda bulunan Mystery Spot’ta tecrübe ettim..
Mystery Spot bildiğimiz Belgrad Ormanları tadındaki bir ormanın göbeğinde bir yer. Kapıda adam başı 5 dolar verip bir sonraki tur rehberini bekliyorsunuz. Rehber 20-30 kişi topladıktan sonra gelip size “Birazdan göreceklerinize inanamayacaksınız, ben 30 yıldır bu işi yapıyorum, hala ben bile ne olduğunu çözemedim” cümleleriyle başlayıp her cümlesinde gizemi daha da arttırıyor. Efendim 1950li yıllarda bir zat arazi üzerinde küçük bir alan alıp kulübe yapmak istiyor ama arazinin sahibi kendisine 2 tepeden oluşan hayli büyük bir alanın tamamını almasını aksi takdirde satmayacağını söylüyor. Adam da bunu kabul edip araziyi alıyor. Arazide yaptığı keşif yürüyüşleri sırasında bir noktada korkunç derecede yorulduğunu, bitkin düştüğünü fark ediyor. Daha sonra karısını ve arkadaşlarını götürüyor oraya, bakıyorlar ki bildiğimiz fizik kuralları 100 m çapında bir alanda işlemiyor. Uzun boylular kısalıyor, toplar yukarı doğru yuvarlanıyor, aletler sapıtıyor. Daha sonra ne yapalım ne yapalım diye düşünerek haydi burayı turizme açalım, her gelenden 5 dolar alsak arazinin parasını çıkartırız diyorlar ve bugüne geliyorlar.
Konuyla ilgilenen olursa sitedeki resimlere baksınlar ve ben bizzat her hileleri anlatıyım, daha uzun yazmaya üşendim zira.
sen bu olayı direk görme imkanın oldu. Peki söle bize bakalım nemiş bu hileler.
sarı gömlekli adamın kırmızı gömlekli adamla karşılıklı kısalıp uzamalarının hilesini alalım sevgili ingilizanahtarı (fotoğraf hilesi diildir sanırım)
evi yamuk inşaa etmişler ve pozisyonunu değiştiriyolar. adamlar aslında düzgün duruyo ama beynimiz bize aslında evin düz adamların yamuk olması gerektiğini söylüyo.