Çekingen ve sessiz olduğu kadar, vakur bir ilkokul çocuğudur Ali..Öğretim sezonunun sonuna gelinmiştir; öğretmen, öğrencilerine dağıttığı Tatil Kitabı’nın önemini anlatmaktadır.. Çocuklardan, tatilde oyun oynamanın yanısıra, bu kitabı okuyup incelemek üzere de zaman ayırmalarını ister..Okul çıkışı, merakla, şöyle bir kitabını karıştıran Ali, evine bile ulaşamadan, haylaz çocuklardan bir oğlana, kitabını kaptırır..Ali, amcasından borç aldığı parayla, Tatil Kitabı’nı -son bir umutla- kırtasiye dükkanlarında arayacak, bulamayınca da, kaderine razı olacaktır.. Ve kendini ve de tatilini, pek kıymetli sevgisini asla göstermeyen, -yurdumuzda bolca rastlanan- sert bir babanın, insafına bırakacaktır..
Ailesi ile Silifke‘de yaşayan ve narenciye ticaretiyle iştigal eden Mustafa efendi, -büyük ihtimal- kendi babasından devraldığı ‘manevi’ mirasla, aile bireylerine ve çevresine sert ve de ters davranan, klasik Türk babalarından bir babadır..Adamın, karısı Güler’le olan, ‘kopuk bağlantılı’ ilişki ya da ilişkisizliği, karısının kafasında oluşan, kendisini başka bir kadınla aldattığına dair ‘zehirli’ şüpheleri, daha da alevlendirir..Askeri liseyi bitirmiş büyük oğlu Veysel’in, üniversite sınavlarına girmek ve ‘subaylık’ gibi, bir gence, garantili bir iş ve de istikbal sağlayacak bir eğitimi yarıda bırakma kararıyla eve gelmesi, baba Mustafa’yı bir hayli sinirlendirir; bu, asla onaylayacağı bir durum değildir..Amca Hasan ise, aslında, ağbisi Mustafa için, çocuklarına ibret olarak gösterebileceği, ideal bir başarısızlık örneğidir.. Gençliğinde okumak için Ankara’ya gitmiş, başaramamış, çabalamış, tutunamamış ve gerisin geri, Silifke’ye dönerek, babasının mesleği olan kasaplığa yapışıp kalmıştır..Küçük Anadolu kasabasının bu küçük ailesinin üstünde, tam da böylesi karabulutlar dolaşırken; baba, iş için gittiği Ürgüp’ten dönüş yolunda, beyin kanaması geçirip komaya girer..Bu yeni durum, başta amca Hasan olmak üzere, ailenin hemen her ferdinin olaylara bakışını, az veya çok değiştirecektir..
Yönetmen Seyfi Teoman, senaryosunu da kendisi yazdığı bu ilk uzun metrajlı filmiyle; Zeki Demirkurbuz, Nuri Bilge Ceylan filmleriyle başlayıp, Reha Erdem ve Semih Kaplanoğlu gibi isimlerle ivme arttıran, son dönem, ‘minimalist’ anlayışlı ‘yeni’ Türk sinemacılarına, taze bir soluk getiriyor..Tatil Kitabı, bu yeni akımın özelliklerini içinde barındıran bir anlayışla, bize yabancı gelmeyecek, sürprizler içermeyen, ‘basit’ bir yaşantı parçasını, sıkmadan, başarıyla anlatıyor..Oyunculuğu tartışılmaz- Taner Birsel‘in dışında, küçük Ali’yi başarıyla canlandıran Tayfun Günay‘ın performansları gayet iyiyken, özellikle babayı oynayan oyuncunun çok göze batan acemiliği ve bazı diyaloglardaki müsameremsi yavanlık, filmin eksileri..