KUTSAL BENCİLLİKEgo, Latince bir kelime. Fransızlar eklemeler yapmışlar (egoiste, egoisme v.b.) sonuçta bencillik ve türevleri üzerine kelimeler ortaya çıkmış. Bencillik sanıldığı, öğretildiği gibi kötü bir davranış değildir. Bencillik, bencillik kavramına körü körüne inanmış ya da sizin bencilliğimizin karşınızdakinin bencillik sınırlarını ihlal ettiği anda kötülük elbisesini giyer.Dünyanın en sihirli kelimelerinden biridir “Bence”. Bilimsel olgular dışında “Belki de benim düşüncem yanlıştır”, diye bir şey yoktur. Dünyada ne kadar insan yaşıyorsa o kadar düşünce yani “Bence” vardır ve hepsi doğrudur.Sözün başına “Bence” yi eklediğiniz anda kendi kişisel doğrularınızı savunmaya başlamışsınızdır ve hiç kimse ( bilimsel gerçekler dışında) sizin “Bence”lerinizin aksini söyleyemez artık egonuz iş başındadır sizi sonuna kadar destekleyecek gerekirse maviyi siyah, uzunu kısa gözeterecektir ama sonuna kadar sizi destekleyecek beyninizin endorfin üretmesi için gereken her şeyi yapacaktır.Anneniz, babanız, kardeşiniz ya da sevdiğiniz biri öldüğü zaman niçin ağlarsınız? Sizi yalnız bıraktığı için artık başınızı yaslayacağınız bir anneniz, yanlış kararlarınıza olgunlukla yanıt verecek bir babanız olmadığı için ağlarsınız. En iğrenci de genç yaşta ölen eşiniz, yakın arkadaşınız için ağlamamızdır; beraberliğinizle edindiğimiz alışkanlıklarınızı artık yapamayacak olmanız, sizi değişime zorlayan yeniliklere karşı acemilikleriniz ve yalnızlığa alışık olmayan egonuzdur sizi ağlatan. Ego beyninizin içinde; kütle olarak küçük ya da nesnel olarak var olmayan bir birim olabilir ama toplumsal yaşama zorunluluğu içindeki beyni, bedeni korumaya, savunmaya yaradığı içinde bizi ayakta tutar.Evde kalmış kızlar ve bütün çıkışları kapandığı için Tanrıya yönelmişler dışında kıyametin kopacağı günü bilmek, hiç kimsenin umurunda değil. Gökten taş yağması, yeryüzünü suların kaplaması gibi kıyametin binlerce senaryosu yazılabilir ama gerçek kıyamet insan öldüğü gün kopar ve Tanrı herkese özel bir kıyamet yaratmıştır. Gideceğimiz yer cennet, cehennem ya da hiçbir yer ama kesin olarak gideceğimiz bir yer var; yeni bir bilinç. Bildiklerimizden, kazandıklarımızdan kısaca bizi –ben’i- oluşturan, yaratan öğelerden hiçbirinin geçerli olmadığı, başka bir bilince geçeceğiz. Öldüğünüzde, bilmediğimiz hakkında sadece söylenceler uydurulan bir yerde olacaksınız ve her şey Tabula Rasa ve gerçek kıyamet insanın egoistliğinin son bulduğu andır.NOT:Reenkarnasyon, dünyanın arka kapısından tekrar içeri girmektir. Kovulduğun yere dönme “Hoş karşılanmazsın”.