babasına aşırı düşkün plath, onu kaybedince hafif şarampole doğru gider ama çaktırmaz.ted hughes ile evlenir. sonradan kraliyet şairi oluyor sanırım. ilginç olan, hughes plath’i terkediyor, buna sebep olan kadın da intihar ediyor. derler ki; bu kadın da şiir yazarmış ve plath’a öykünmüş. bu sebeple 20.yüzyılın aldatılan kadın aldatan ve s.ki t.şağına denk yaşayan koca ikilisinin bayraktarı oldular.bu plath mevzuunda plath taraftarları ve hughesspor camiası didişirler. hughesçular plath’ı yukarıda salvonun belirttiği olay yüzünden kurtarılmak istendiğini falan söylerler. feci feminik plathmania taraftarları ise hughes kişisinden öyle nefret ederler ki s. plath’in mezartaşındaki hughes yazısına bile tahammül etmezler. ted hughes da ölümüne yakın yayımladığı kitap ile mini bir edebi-magazin depremi yaratmıştır.işin garibi, plath ölmeden önce, çocuklarını uyutmuş, tüm kapıların altına battaniye tıkmış ve “kendine ait küçük bir mutfakta” ölüme gitmiştir.tabii ki hughes kazmasından çok çok daha iyi bir şairdi.türkiye versiyonu nilgün marmara idi. ama tezer özlü‘yü de unutmamak gerek.ariellady lazarusplath şiirleri
ted hughes – ve tabiri caizse – ölüme götürdüğü kadınlar hakkında bi yazı. ayrıca yine intihar eğilimli bayan şairler sylvia plath şiirinden de örnekler verilmiş. trajik bi ölüm, çok acı çok..bi de ölümünde yanında bulunan “doktor çağırın” notu benim acaip içimi burkmuştu okuduğumda.
metaforik bir cinayetin kusursuz örnegi.babasini naziye, kendini yahudiye benzeterek Auschwitz’ten Belsen’e göndermeleriyle fena ingiliz kokan kalemiyle amerikan siirinin kadin yüzaklarindan plath! son senemde “modern poetry” dersinde az basimi agritmamistiniz madam ve fakat degmis.plath seven hafifçilere bi alinti “Lady Lazarus”tanokumayanlar kacirmasin.Herr God, Herr LuciferBewareBeware.Out of the ashI rise with my red hairAnd I eat men like air.
plath sabah kalkar çocuklarının kahvaltısını hazırlar ve onları yolcu ettikten sonra havagazını açar ve intihar eder her sey bir ritüelin parçası kadar sade ve nettir. çünkü onun için bu yaşamda alınacak oksijen kalmamıştır.kısaca hemşire teorisinin burda dogru olduguna inamıyorum zira ölüm öyle feyk atılacak bir olgu degil.aslında bazı şiirleride bu sonu sanki 0naylamaktadır.KENARKadın mükemmeliğe eriştiÖlüBedeni bir zafer gülümsemesi takınmışBir Yunan gerekliliği yanılsamasıTuğunun kakmalarında akmakta,ÇıplakAyağı konuşuyor adeta:Yol buraya kadardı, artık bitti………..Sylvia Plath.ve gelecegi parlak sanatçı ve akademisyen bir aileden gelen intihar eden yazar şair nilgün marmara bogaziçinde tez konusu sylvia plathtır.belkide kendi ruhunuda kemiren bazı durumları plathın dizelerinde görerek o malum sona adım atması biraz daha kolaylaşmışmıdır bilinmez.ama netice itibariyle her durumda onlar şiirin kesik damarlarıdır……………….Dökülmüş bedenim kimyasına pirincin, yokedilerek kalsiyumun büyüsü yazgımbelirlenmiş.Her an, hoş geldin diyorum bana doğru gelene, dalgalanan duygularımla.Sarkıyorumtavandan (bir tavan varmışçasına) yeryüzünün (varolduğunu umarak) renklerinibilmemekarşın – lal rengi, çivit mavisi ve sarı – ve onların yalanlamalarını – tutku,dinginlik ve ölüm -……….Nilgün Marmara
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
babasına aşırı düşkün plath, onu kaybedince hafif şarampole doğru gider ama çaktırmaz.ted hughes ile evlenir. sonradan kraliyet şairi oluyor sanırım. ilginç olan, hughes plath’i terkediyor, buna sebep olan kadın da intihar ediyor. derler ki; bu kadın da şiir yazarmış ve plath’a öykünmüş. bu sebeple 20.yüzyılın aldatılan kadın aldatan ve s.ki t.şağına denk yaşayan koca ikilisinin bayraktarı oldular.bu plath mevzuunda plath taraftarları ve hughesspor camiası didişirler. hughesçular plath’ı yukarıda salvonun belirttiği olay yüzünden kurtarılmak istendiğini falan söylerler. feci feminik plathmania taraftarları ise hughes kişisinden öyle nefret ederler ki s. plath’in mezartaşındaki hughes yazısına bile tahammül etmezler. ted hughes da ölümüne yakın yayımladığı kitap ile mini bir edebi-magazin depremi yaratmıştır.işin garibi, plath ölmeden önce, çocuklarını uyutmuş, tüm kapıların altına battaniye tıkmış ve “kendine ait küçük bir mutfakta” ölüme gitmiştir.tabii ki hughes kazmasından çok çok daha iyi bir şairdi.türkiye versiyonu nilgün marmara idi. ama tezer özlü‘yü de unutmamak gerek.ariellady lazarusplath şiirleri
ted hughes – ve tabiri caizse – ölüme götürdüğü kadınlar hakkında bi yazı. ayrıca yine intihar eğilimli bayan şairler sylvia plath şiirinden de örnekler verilmiş. trajik bi ölüm, çok acı çok..bi de ölümünde yanında bulunan “doktor çağırın” notu benim acaip içimi burkmuştu okuduğumda.
metaforik bir cinayetin kusursuz örnegi.babasini naziye, kendini yahudiye benzeterek Auschwitz’ten Belsen’e göndermeleriyle fena ingiliz kokan kalemiyle amerikan siirinin kadin yüzaklarindan plath! son senemde “modern poetry” dersinde az basimi agritmamistiniz madam ve fakat degmis.plath seven hafifçilere bi alinti “Lady Lazarus”tanokumayanlar kacirmasin.Herr God, Herr LuciferBewareBeware.Out of the ashI rise with my red hairAnd I eat men like air.
plath sabah kalkar çocuklarının kahvaltısını hazırlar ve onları yolcu ettikten sonra havagazını açar ve intihar eder her sey bir ritüelin parçası kadar sade ve nettir. çünkü onun için bu yaşamda alınacak oksijen kalmamıştır.kısaca hemşire teorisinin burda dogru olduguna inamıyorum zira ölüm öyle feyk atılacak bir olgu degil.aslında bazı şiirleride bu sonu sanki 0naylamaktadır.KENARKadın mükemmeliğe eriştiÖlüBedeni bir zafer gülümsemesi takınmışBir Yunan gerekliliği yanılsamasıTuğunun kakmalarında akmakta,ÇıplakAyağı konuşuyor adeta:Yol buraya kadardı, artık bitti………..Sylvia Plath.ve gelecegi parlak sanatçı ve akademisyen bir aileden gelen intihar eden yazar şair nilgün marmara bogaziçinde tez konusu sylvia plathtır.belkide kendi ruhunuda kemiren bazı durumları plathın dizelerinde görerek o malum sona adım atması biraz daha kolaylaşmışmıdır bilinmez.ama netice itibariyle her durumda onlar şiirin kesik damarlarıdır……………….Dökülmüş bedenim kimyasına pirincin, yokedilerek kalsiyumun büyüsü yazgımbelirlenmiş.Her an, hoş geldin diyorum bana doğru gelene, dalgalanan duygularımla.Sarkıyorumtavandan (bir tavan varmışçasına) yeryüzünün (varolduğunu umarak) renklerinibilmemekarşın – lal rengi, çivit mavisi ve sarı – ve onların yalanlamalarını – tutku,dinginlik ve ölüm -……….Nilgün Marmara
123456