Pink Floyd kurucularından Syd Barrett grubun basın sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya gore hayatını kaybetti. Son yıllarında münzevi bir hayat yaşamayı tercih eden Barrett’ın Salı günü 60 yaşındayken öldüğü açıklandı.Resmi açıklama yapılana kadar ismini vermeyeceğini açıklayan basın sözcüsü, sebebini açıklamadığı ölümün aslında bir kaç gün önce gerçekleştiğini söyledi. Guardian’da yapılan açıklamaya gore ise Syd Barrett Cuma günü öldü.
yorumlar
vay be… dünya fani.
bizimkiler dizisinden tanıdığımız aksi yönetici(sabri bey) mehmet akan’a tanrıdan rahmet diliyorum…
güle güle çılgın elmas.halbuki geri dönmeni çok istemiştik 🙁
şekerden ölmüş olabileceği söyleniyor.
birkaç sene önceydi güneyde bir yerlerde tatil yaparken ingiliz bir grup gençle tanışmış bir süre mabbettiydi oydu buydu beraber takılmış vakit geçirmistik. çocuklardan o zamanlar syd in yaşadığı semtte yaşıyorlarmış onlar anlatmıştı. anlattıklarına göre ve hatırladığım kadarıyla, bahçe içinde bir evde yaşarmış. bunlar da zevzeklik olsun torba dolsun diye adamın zilini çalıp çalıp kaçarlarmış. kaçıp bir yerlere saklanıp uzaktan izlerlermiş. syd elinde çifteyle çıkıp tam olarak anlaşılmayan sesler çıkartıp etrafa küfür edip cok sinirlendiğinde de havaya ateş edip yine evine girermiş. görüntüsü gayet çökmüş ve peşmurde imiş.(ne kelime ama:) ben onların yalancısıyım. bu arada minik bi google tıkı ile syd amcanın temmuzun 7sinde vafaat ettiğini okudum bilginize. benim bildiğim kadarıyla da ingilterede kayıtlara asitle yakalanarak geçen ilk isim kendisiymiş. akıl sağlığını ve pink floyd daki yerini koruyabilseydi çok güzel olurdu diye düşünüyorum. yüzyılın belki de bin yılın en baba şarkılarından biri olan wish you were here, syd amca için yapılmıştr. o parçanın karşı cinse duyulan aşkı anlattığını düşünenler o kadar çok ki yeri gelince söylemeden geçemedim
tuhaftır o yetmişli yıllardan itibaren düzenli olarak bi kaç kez daha ölmüştü -öldü denilmişti-sanırım bu artık sondur ama efsaneler ölmez ki..
Üzüldük…Kalite kolay bulunan bir şey değil.Bünye o kadar popülerliği kaldıramıyor heralde.
Büyük bir müzisyen öldü ve henüz 60 yaşındaydı. Kimyasalların etkisi demek basitliğine düşmeyeceğim. Syd Barret acayip bir adamdı. Ve müziği, Pink Floydu daha trans, “daha mistik” bir yere getirebilirdi ölmeseydi.En sevdiğim albümden bir şarkısını koyarak uğurluyayım, toprağı bol olsun, kafası da kıyak olsun:)Jugband BluesIt’s awfully considerate of you to think of me hereAnd I’m much obliged to you for making it clear that I’m not here.And I never knew the moon could be so bigAnd I never knew the moon could be so blueAnd I’m grateful that you threw away my old shoesAnd brought me here instead dressed in redAnd I’m wondering who could be writing this song.I don’t care if the sun don’t shineAnd I don’t care if nothing is mineAnd I don’t care if I’m nervous with youI’ll do my loving in the winter.And the sea isn’t greenAnd I love the QueenAnd what exactly is a dreamAnd what exactly is a joke.
merhumun anısına
David Gilmour akustik gitarıyla kaybettiği arkadaşı ardından hislerini gizlemeye çalışırken, Roger Waters sesinden ele verdiği üzüntüyü pek gizleyemiyor gibi…dile kolay, çocukluk arkadaşı olmak…
tam zamanıydı bunun…
harikulâde…