beyfendi birayı kettle’a koyunca taşırmış ama, olmamış, türk kahvesi versiyonunu da denemek gerek, hazır köpük de var, tükürmeye gerek yok (netekim paşaya ithafen…)
“hergün sabahın bi vakti ya da günün diğer önemsiz vakitlerinde rutin olarak içme suyuyla yaptığımız kahveyi gün olup da içme suyu kalmayınca çeşme suyuyla yapmaya cesaret edebilecek miyiz?” diye düşünürken adam yeni yollar arıyor suya alternatif olabilecek şeyleri deniyor. on denemeden dokuzu berbat olabilir ama küçük bir ihtimal bile olsa bulunabilecek yepyeni güpgüzel bir karışım bütün o iğrençliklere değer.linke bakarken aklıma aydemir akbaş’ın bi filmi geldi. dünya bir salgın hastalıkla kıvranıyor. su içen bütün erkekler cinsel iktidarlarını kaybediyor. ve hayatının büyük bölümünde hiç su içmeyen, şarabı su sayan aydemir akbaş’a gün doğuyor. ilginç bir filmdi.bazen böyle bir kaynağa bağımlı olmak çok sinir bozucu olabiliyor. bu bir fişinin olduğunu bilmek gibi bişey, ya da bir kapama düğmenin olduğunu. tüm su kaynaklarını kurut ve sonra yarattığın manzaraya bakarak bi sigara yak.ps…anlamıyorum garip bişey oluyor bugün. cümlelerim yontulmamış tomruklar gibi duruyor.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
beyfendi birayı kettle’a koyunca taşırmış ama, olmamış, türk kahvesi versiyonunu da denemek gerek, hazır köpük de var, tükürmeye gerek yok (netekim paşaya ithafen…)
sorunlu bir vakka…oysa ben kendimle yanlızım
hor görmemek lazim.çocuk aileden öyle görmüş ne yapsın…
kesinlikle igrecti Keef Baker!Fuck off pikey!
“hergün sabahın bi vakti ya da günün diğer önemsiz vakitlerinde rutin olarak içme suyuyla yaptığımız kahveyi gün olup da içme suyu kalmayınca çeşme suyuyla yapmaya cesaret edebilecek miyiz?” diye düşünürken adam yeni yollar arıyor suya alternatif olabilecek şeyleri deniyor. on denemeden dokuzu berbat olabilir ama küçük bir ihtimal bile olsa bulunabilecek yepyeni güpgüzel bir karışım bütün o iğrençliklere değer.linke bakarken aklıma aydemir akbaş’ın bi filmi geldi. dünya bir salgın hastalıkla kıvranıyor. su içen bütün erkekler cinsel iktidarlarını kaybediyor. ve hayatının büyük bölümünde hiç su içmeyen, şarabı su sayan aydemir akbaş’a gün doğuyor. ilginç bir filmdi.bazen böyle bir kaynağa bağımlı olmak çok sinir bozucu olabiliyor. bu bir fişinin olduğunu bilmek gibi bişey, ya da bir kapama düğmenin olduğunu. tüm su kaynaklarını kurut ve sonra yarattığın manzaraya bakarak bi sigara yak.ps…anlamıyorum garip bişey oluyor bugün. cümlelerim yontulmamış tomruklar gibi duruyor.