(Aşka düşmek başka, aşkına düşmek başka..)
Aşkı her dem sevdim..bir şarkıya dahi aşık olduğum ,, Günbatımlarına – denizlere sevdalanıp şiirler yazdığım,, Hiç tanımadığım safi hayalle şaraplar içip dans ettiğim oldu.Kendimi zorla aşık ettiğim, kolayca hayatından çekip gittiğim dost yüzlü adamlar oldu. Haberleri dahi yoktu.Ben aşkı çok sevdim, sevgilileri ise aşkın hatırına..aşk vazgeçilmezdi benim için, aşık olunanlar asla..durum bundan ibaret olunca, artıyor gönülde yokluklar! Yokluk artar mı deme, inan, nasıl da çoğalır mendebur! fırsatını bulduğunda..hele nemli bir geceye rastladığında..durmadan çoğalıyorsun, misal:yüzünde yağmurlar çoğalıyor, sağanak!bir taş zıplayarak oturuyor yüreğine, ağırlaşıyorsun, kan gitmiyor gözlerine, körlemesine geçiyor yıllar..piramitler ruhunda inşa ediliyor,zulümle..çözemiyorken denklemi,aşktan vazgeçmeye açılmışken,kaybolmuş fakat kendimi kaybetmemişkenkaba saba şehrimde izlerini bulup göğün, bana han olsun diyerek yollara düştüm..yıllar nereye giderse gitsin..aşka değil, aşkına ait oldum. Kaybolmuşluğum kaydı gitti göklerden..seninle azaldım..yağmurlar aktı bitti, taşlar düştü yüreğimden.(aşk yakar, aşkına yanılır..)