soru işaretleriyle dolu kafamın içi..cümle kurmaya gelince birer birer aksoluyor hepsi dağarcığıma..ne söyleyecek olsam tıkanıyorum işte orda..sonra sana giden tüm yollar..canımı acıta acıta yokoluyor…

……

adı kerem..bağlama hocam..ilk başta sadece hoşuma giden,mükemmel bağlama çalan bi adamdı..sonra kendimi kaptırdığım güzellik sınırları beni darmadağın etti..belki de kendimi zorladım aşık olma boşluğumu doldurmak istercesine..

herşeye şüpheyle yaklaşır oldum..”acaba”..”ama” sanrıları ..”keşke”paranoyaları.uykusuzluklar..midemin çıldırması..nefes darlığım..heran ölcekmişim gibi heyecanlanmalar..bütün bunlar psikotik bir hastalığın patolojisi gibi gözüksede sadece aşık oldum diyebiliyorum..bunun için onca sancısı..tedavisi yok…

en kötüsü “cümle tıkanışları”..anlatamadığım binlerce sözcük..hepsi çıkmak için birbirleriyle savaşırken :ikramiyesi kendi kadar acı…

sessiz sanıyorlar aslında diğilim..konuşamamın lakırdısı bunca kargaşa…

kerem hangi hudutlarda kimin peşi sıra varoluyor bilmiyorum..

ama onu seviyorum..bir müzisyen olduğu için yada sadece keman çaldığı için..ama seviyorum niçin seviyosam seviyorum..

midem bulanıyo…

aşk dokundu…

( gözleri o kadar güzelki…yeşil maviden çaldıklarını ,denizin derinliğine ekleyerek armağan etmiş gözlerine..ruhu gözlerinden daha derin..

bakmaya yürek istiyor anlamaya çaba..)