BIRD
Zamanın geri gitmemesi en çok hata yapanları kızdırır. Hangi af, hangi ceza, hatalarını hiç olmamış hale getirir ? Geçmiş, ömürlerinin bataklığına saplanmış, hiç yuvarlayamayacakları kaya parçasıdır. Onlar geleceğe karşı iktidarsız, geçmişin kötü izleyicileridir.
INDUS
Yaşamın bu çirkin kulesinde, zamanın bekçisi olmuşum. Toz haline gelmiş sonsuzluk, ciğerlerime yapışmış. Yalnızlığım kocaman bir ağız, bir şeyler anlatmakta yanındaki 3 koca kulağa. Bir de kocaman göz var ki, bir bana, bir yanımdaki tasmasından muzdarip, hırlayan ölüme bakmakta. İyi ki gördüklerini anlatacak ağzın yok senin ve size de ne mutlu, çevrenizdekileri göremiyorsunuz. Karanlıklar içindesiniz, ben sevinci renkli bir battaniye gibi üzerinize serdim ve gözleriniz olacak camdan tabutlarda, yenilmiş hayatlarınızı gördüm.
SALTARELLO
Infus’ Deli, günün spesiyali, bütün zamanların en çok satan ürünü ; insan suratları. Hepsi oldukça pişkin ve arzu ettiğiniz gibi çok çeşitli ifadeler mevcut. En popüler modeller gülücüklü olanlar. Suratların yapımında kalıp olarak gerçek yüzler kullanıldığından, ifadenizin sahteliğinin asla anlaşılmayacağı ve utanç verici durumlarda asla kızarmayacağı limitsiz garanti kapsamındadır. Modellerimize hayat veren canlı kalıplardan birini kendi gözlerinizle görmek isterseniz, aşağıda belirtilen noktada kendisiyle temas kurabilirsiniz.
Boğaz Köprüsü–>Haliç Köprüsü–>Edirnekapı-Şehitlik Çıkışı. Kendisi tam ışıklarda, trafonun önünde durur ve araba kokuları satar. Geçen yıl, neredeyse hergün araba kokusu almak için ordan geçen bir Deli’nin selamını iletmeyi de ihmal etmeyin. Bir de, O’nun koltuk değnekleri hep bana birini hatırlatırdı, ama bundan bahsetmeyin.
ULYSSES
Sanki yüzyıl kadar önceydi… Bir gece uyuyamamış, G’lere kaçmıştım. Bir akrabaları o gece onlara misafir olmuştu. O’nu adamın önünde yerde bağdaş kurup oturmuş, ağzı bir karış açık, adamı dinlerken bulduğumda şaşırdığımı anımsıyorum. Adam beni odanın kapısında görünce sustu, hafifçe gülümsedi, G bana döndü,“Gel” dedi. “Yanıma otur.” Oturduğumda gözlerim hala uykudan kaşınıyordu. Adam bana gülümseyerek baktı, kıpırdanıp, üstüne oturduğu bacağını önüne aldı. Sersemlemiş gözlerimi sadece dize kadar olan bacaktan ayıramadan, “ayağın nerde senin ?” dedim, G atıldı, “bak burda, benim yanımda…”
Ama bu, gerçekten çok kocaman bir oyuncak bebeğin koparılmış ayağına benziyordu, o anda o boyutlarda bir bebek düşlemeye çalışmıştım..
“Bugün çok yoruldum, ayaklarımın dinlenmeye ihtiyacı vardı, onun için çıkardım.” dedi adam. Büyülenmiş gibi, ellerim dizlerime giderek sanki orada menteşe ararcasına yoklarken, “Ah, ben de yapabilir miyim bunu ?” dedim.
“Evet, tabii, sana öğretebilirim, hem bu arada senin ayağını kullanmama izin verirsin, duş alırken seninkini kullanırım hı ?”
Ayaklarımı panik halinde altımda toplayarak, ekşimiş suratımla,
“Ama bunlar sana olmaz ki, hem yorgun değiller şu anda.”
G kıkırdayarak,
“Oo hooo, sen de herşeye inanıyorsun, aptal olma inf..” Yüzündeki gülümseme, yerini ciddiyete bıraktı, gözlerini kocaman açarak gülümsemekte olan adama döndü :
“Nasıl bir şarküteri bu ?” Adam gülümsemesini koruyarak sakince cevapladı.
“Kanın gövdeyi götürdüğü bir şarküteri. Bazı insanların benim gibi bacakları yoktur, ya da kolları. Kiminin kulakları duymaz, kimi göremez, eksiktirler bir bakıma. Diğerleri ki, onlar da tam değildirler, sığ sularını dalgalandırırlar, dibindeki kum kalksın ki, derin görünsün, tam görünsünler. Onlar ki, herşeyleri eksiktir, fakat sadece bir yerleri fazladır. Kimi sadece bir yürüyen kulak, kimi sadece göz, kimi sadece ağız, kimi de sadece ayaklı bir mideden başka birşey değildir. Yürürken geçtikleri yerleri kan-revan içinde bırakırlar. Benim için en korkuncu da, insanları böyle paramparça olmuş görmektir.”
yorumlar
Peter Gabriel – Passion.
Gün olur dururum, durduğum yer olmaz. gün olur yol alırım, yönü belli olmaz.
ama bence “körler ülkesinde tek gözlüler kral olur” ya da eski bir dilde fısıldar ablası ona.
hem her yılanın yumurtası yeni bir umut değil miydi.
evet. geç oldu şarküteri fosteri, bunu acele istiyoz.
bi saat oldu daha ne kadar bekleyeceğiz.
kardes, edirnekapi-besiktas otobusu iskeleden kalkiyo, yanlis yerde bekliyosun…
iteleme be ne iteliyon…
zirt birt, alo hamdi abi; abi eve gidemedim yine kaldık burada tamam abi sağol abi birazdan gelirim, karnım da aç abi, sağol abi, bak yengeye ayıp olcaksa gezi parkında yatarım abi… tamam abi, peki.
Bu infus hanımın dengesizlik denemeleri şeklinde gazladığı yazıları pek beğeniyorum. Ordan buradan aparttığı bazı cümle ve sekansların başına bi de ülises falan kondurdun mu tamam. Sarkac, pagan gibi entel kardeşler de bunların altına dantel işliyor; çeşitli veciz sözler ve alıntılar kullanarak ‘anıştırmalar’ yapıyor. Aferin.
Bu infus ve benzeri sepetlerin, ekstra ve zorlama anlamlar yüklemeli sayıklamalarına, tabiri caizse ‘osur osur ipe diz’ denirdi. Bunlar bi de kendi b..larında boncuk var sanan cinsten.
Türk usulü alegori sepeti… Olmuyo infus hanım.
dış kapının anahtarını sepetle sarkıt hamdi abi, bu karanlıkta bulamam atarsan. tüh bir sürü sepet görüyorum şimdi de…
Selam abi, abi, niye taktın geçen mıçtığım mavi boncukları kafana. moda mı? ha tamam.
Al O boncukları ipe diz,
Sonra boynuna takıp
Gezi parkına git.
Seni anlayan biri çıkacaktır.
(Pitır Gabriyel- İn di bigining)
ben de sikilmistim efendim bu anistirip anistirip aniranlardan, sizin gelip kisnediginiz iyi oldu bir bakima. o duydugunuz osurma sesi de surdan geliyo, bilirsiniz deri koltuk olayi… Koku derseniz o da boncuk arayan ellerinizden gelmekte sanirim. Buldunuz mu bari, gosterin bakiyim ellerinizi, yeterince derine sokmusmusunuz kubura bakalim…
bu sepetler, cogu zaman altina kacirma probleminiz oldugu icin ortalik yerde bodoof yapmayiniz diye sizin tombul ve pembe poponuza ozel dizayn ediliyo, eh biz yabanci sayilmayiz ne de olsa…
hah ha ha. tavsiyenize uyacağım sayın baby.
düşündüğümü açıkça söylememde bir mahsuru yok sanırım:
infuscoare’nin yazıları gerçekten hoşuma gidiyor. günlüklerinde edebiyat yaptığını sanan çoğumuzun aksine bir altyapı var gibi geliyor bana. belki de yoktur, yanılıyorumdur ama ne zaman bir ahkam girsem çalıların arasından baby700 çıkıp paylayacak mı beni diye tırsmaya başladım hoca. valla bak gözleniyorum gibi geliyor. oradan buradan alıntılarla yazılmış bunalım yazıların dışında bir tarzı olması suç değildir bence. tabii ki entel-dantel değilim.
butun hafta sonunu bilgisayar karsisinda beyin patlatmakla gecirmekte oldugumdan dolayidir, alt yapi dumduz olmus, ust yapi da su kaynatmak uzeredir sayin pagan. bu bebeye kizmayiniz, dedim ya altina kacirma problemi var, dolduruyo boyle. Hem ben kendisini cidden pek seker buluyorum, o da bana torpilli davranir bu sekilde, ahkamlarini copy-paste yapar, gecinip gideriz…
Dilini pisliğe bulayarak, vasat ve yavan ifadesine sos katmaya çalışan infus, benle bi yakınlığı olduğu izlenimi vermeye çalışmış. Bu zurnayla hiç bi alakam yoktur.
Pagan bey, sizde saf bi taraf bulunduğunu daha önce söylemiş miydim? Kendine gel kardeşim, rica edicem. Şu beğendiğiniz şey ve kişilerin listesini bana yollayın da, bi bakiyim. Hem güme gitmemiş hem de çalılık sendromunu tek seferde halletmiş olursunuz.
ahh, simdi aramizdaki hersey bitti… dun gece yatakta oyle demiyodun ama bre duduk…
zurnamin son deligi sayin kisi, zart zort etmeyin artik bana rica edicem. pislige bulasmis olan benim dilim filan diil, sizin gozlukleriniz, oyle anlasiliyor ki baktiginiz heryeri bombok goruyosunuz, ayirt etme ve algilama kapasiteniz sempanzelerin skoruna tekabul eder olmus. Yine de seviyenizi tebrik ediyorum, kara kusak dangalakliga terfi ettiniz…
mesela bi ara senin otobüslere bedava binecek yaşa geldiğini söylemişti. bi kaç gün güldüm buna. tek ayak üstünde karşında dururken de gülmekten düşüyodu falan. mizah anlayışı var, seversin sen mizah anlayışı olanları herhalde.
saflık tanımınızda haklı olabilirsiniz tabii.
diğer yazısını sevdiğim üyeleri bilahare söylerim. onları da mutsuz etmeyelim şimdi şu bahar gününde.
dün gece gezi parkında idim sayın baby tavsiyeniniz üzere; ama beni anlayabilen eleman bulamadım bir türlü,beni dinlemek yerine sürekli sizden, çalılarda yaptıklarınızdan(aklımı çelmeye çalışıyorlardı sanırım), boynunuzdaki göz alıcı dev mavi boncuklu çıngıldağınızdan bahsettiler hani hareket ederken ritmi iyi yakalayabilmenizi sağlayan ve hep sizin nerede olduğunuzu haber veren(karanlık köşelerde işe yarar herhalde).
sonra sayın pagan’ı gördüm boğaz köprüsüne nazır köpek öldüren yudumluyordu(shiraz demişler, vermişler tekel trakya şarabını, o da ses çıkarmamış bildiği halde(vardır bi bildiği)), davet etti kabul ettim teklifini, tam sakin ve sessiz kendi düşüncelerimizle yudumlamaya başlamıştık ki şaraplarımızı(sanki shiraz gibiydi), sayın infus’un gezi parkı köşesindeki kamera önünde tuhaf dans figürleri eşliğinde baby yatakta şöyleydi, hafif te şöyle çığlıkları oradan uzaklaşma vakti geldiğini hatırlattı. müzik iyi de(sanki bir yerden arak) sözler kötüydü be(umarım küfürler araktır be).
sayin maganda paganda bey, siz yoksa bana yalakalik mi yapmaktasiniz, hayir surdaki ahkamlar arasinda kakalanmis ,ay ne diyorum ben hakkaten dilim pislige bulasmis benim, karalanmis benim de cani gonulden inandigim bir tezi var idi zati muheteremin, sonra ne derler, ayiptir bu yaptiginiz, kotu niyetlerinizle gozunuz donmus sizin :))
bir bebe at sinegim var idi, bir de son gunlerde topacim oldu, korkmaya basladim ben, sonumuz hayirlisi…
pösürüt bir ses tonuyla(steve harley), somebody called me topac(sebastian).
solo şarkılara devam ha… ben de iki üç dans figürleriyle eşlik edeyim bari de deli sanmasınlar.
hah, alüo,
hamdi abi ben sambadigilin sebastian, abi topacini burda unutmussun, bi zahmet aliver be abi, yok be abi, kesat isler bu ara bakkalda.. yav cok kontor gitti be abi, operim abicim, yengeye selam…
yine hamdi abi, yine çekyat üzerinde rahatsız bir uyku, yengeye de ayıp oluyor valla, neyse şuradan bitter nestle gofret götüreyim de(yeni çıkmış bilmiyordur ilk benden görsün) gönlünü hoş edeyim.
gelişme yok değil; bakıyorum da dilinizi bakkaldaki teneke peynirlerinin suyuyla temizlemişsiniz ama bu seferde tuzdan ağzınız diliniz kaymış.
hamdi abi, bi ara sambadagilin kızanına sabit hatlı kart alırız de mi?
nooluyo pek anlamış değilim. alt tarafı ahkam girdik bu kadar büyütmeyin be.
sessiz olun gürültü yapmayın etrafımda. hade.
aman pagan bey bize acıyınız ve lütfen pagmayınız, korkarız ve dahi ürkeriz vakvaklar gibin.
yine bigün pagan bey…