İlk Samsun’u içtiğimde gözlerim kaymış, beynim yerinden oynamıştı. Sonra arkadaşıma dönüp, “gözün aydın olm yasal ot buldum” dedim. “Hadi lan yasal ot mu olur” diye bir tepki aldıysamda bakkala gidip bir Samsun 216 almasını ve denemesini tembihledim. Daha sonra bana hak verdi.
Salem Light’ın nane aroması, Chesterfield Light in uçuk şarap kokusu iyiden iyiye midemi bulandırdığı bir vakit bakkaldan ani bir kararla istediğim Samsun hayatımı değiştirdi.
Saf tütün içmenin zevkini damarlarımda hissettim.
Samsun; köyden kente göçen kepli amcaların değişmez gömlek cebi aksesuarı, işsiz kahvelerinin dumanaltı ambiyansı sponsoru. Cebinizin dostu akciğerinizin düşmanı.
Öyleki bir zamanlar Samsun içmek bir siyasi görüşü bile temsil eder olmuş. Üniverstie yıllarında sosyalist olup parayı bulunca liberal olan dostlarımdan dinlemiştim bu hikayeyi ellerinde Parlement, Marlboro’ları içlerine çekerken.
Tamamen Türk tütününden mamul oriyantal içimli, kendine has özel naturel aromalı bir sigaradır. diye tanımlıyor Tekel Samsun’u kendi sitesinde.
Öte yandan SİNOP Y.T.İŞL. Müdür Yardımcısı O.HAYDAR POLAT Sigara ile Savaşanlar Vakfının Televiyonlarda yayınlanan programını kastederek “Sözü edilen programlarda benim dikkatimi çeken işin bu yönünden çok programda görüntüler de kullanılan ve yırtılıp parçalanan sigaranın markası. Bu sigara SAMSUN sigarası. Tamamen yerli tütünden yapılan , kendi insanımızın alın teri ile yoğrulmuş bulunan bu toprağın ürünü SAMSUN sigarası. Yıllarca her türlü saldırıya karşı, dünyanın en büyük sigara tekellerine karşı ,her türlü satış çabasına karşı bu güne kadar bizim olmuş bir marka SAMSUN sigarası.” diyerek Samsun’a uzanan ellerden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.
Günümüzde kimbilir hangi bodrum katında hangi artık haşhaş yapraklarıyla üretilen sahte Marlboro’ların Eminönü’nde 1 buçuk milyona satılırken “21 Şubat 1979 : Samsun sigarası vurgunu ortaya çıkarıldı. Sahte “Samsun”ların yurtdışında üretildiği ortaya çıktı.” ifadesiyle karşılaşmak beni çok şaşırttı doğrusu.
Lise ve üniversite’yi sigaradan nefret ederek geçiren, sigara yüzünden 12 kişilik oda arkadaşlarını karşısına almaktan çekinmeyen, suratına doğru üflenen sigara dumanı yüzünden ana avrat küfrederek kavga eden biri yazdı bu satırları.
Ve Kanuni’nin “Halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi,Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi.” sözlerini unutmak üzeredir.
YASAL UYARI : Sigara sağlığa zararlıdır.
yorumlar
Bitmez bu Samsun muhabbeti aslında. Şaşkınbakkal’da, pasaj (K.Kulan) dolaylarına gidilirdi gece geç saatlerde. Soğuk bir kış, buz gibi. Umutla çevreye bakılır, “dürümcü” tezgahını açmıştır. Çaktırmadan yaklaşılır ve fısıldanır: “Sarı Samsun var mıydı?”. Bir göz işareti, tezgah altından gizlice iki paket Samsun çıkarılır (filtresinin kağıdı koyu sarı olanlar muteberdi ve “Sarı Samsun” denirdi, sonra yazısı koyu siyah olanlar sevildi ve “Siyah Samsun” diye satıldı) verilir. “Ne 25 lira mı? Oha yani usta!” Herif pis pis bakar. “Beğenmiyorsan, almazsın.” Piyasada sigara yok ki, başın dönüyor saatlerdir içmemekten. Bayılırsın 25 kağıdı, ellerin titreyerek paketi açarsın, ohh, dünya varmış! Yıl mı? 1980 başları. Özal efendi 24 Ocak çorabını yeni örmüş başımıza, o zamanlar müsteşar. “Dokuzuncu” da başbakan.Çok keyifli bir yazıydı. Yalnız bir noktayı belirteyim: Samsun “bir siyasi görüşü” temsil etmezdi pek. Yabancı sigaranın kaçak satıldığı ve tombalacıların da anasının nikahı kıvamında fiyat çektiği o dönemde, Samsun, “iyi sigara”ydı ve orta ile orta üstü sınıf içerdi. Siyasi simge olansa, bizim emektar “Birinci”ydi. Artık yok sanıyorum, “Stalin sigarası” derlerdi. Ama bir lezzetti ki sormayın…
Birilerine yol sorduğumda bir içimlik yol derlerdi gideceğim yer için. Ulan git git bitmez o yol, abicim bu adam uzun samsun içiyormuş heralde derdik kendi kendimize. Uzun samsun yaktın mı bitmeyen sigara. Bir samsun 4 marlboraya bedel. Ekonomik ve güzel sigara. “Bir nefes çekeceksin ki o cigradan donun bile sararacak ama o bu sigaralarla olmaz Uzun Samsun içceceksin” der bizim yaşlı Ümit AmcaAma birinci, o küçük sigara ne kadarda guzeldir öyle. Çektin mi ağzının içine tütün taneleri dolar dilinin ucuna alır tükürürsun. Şaraplada bir başka gider. Olsada içsek….
sakın salem içmeyin haa. ben içiyom hayatım zindan oldu. 2 yıldır kronik farenjitim ve öksürüyorum. salem’ede devam ediyorum tabii. inşallah geberirimde hakettiğimi alırım
özel tirkakileri olduğu tescillidir. Bir ingiliz arkadaşım, TRye geldiğinde tanıştığı samsun sigarası’nı hala içiyor. ingiltereye buradan koli koli samsun gönderdiğimi bilirim.
sigaraya ilk başladığım zamanlar… dahaca damak tadımız tam oturmamış, ciğerimize uygun markayı arıyoruz. samsunlu olmam dolayısıyla kimlik gibi gördüm aldım samsunu. hem de uzun. kendimi uzun samsun içenler aşiretine dahil edip o pos bıyıklı amcaların sigara içmemi tasvip edeceğini bile düşündüm.ama samsun gerçekten öyle böyle bir sigara değil. o paketi bitirene kadar neler çektim ben bilirim. ama hala hayatımda önemli yeri vardır. samsunda tekel emeklisi kadınlar… anneannem, onun cuma evi arkadaşları, mahalle komşuları ve o tütün kokan ellerin getirdiği paralarla büyüyen annem, teyzem, dayım, komşular… dünya yıkılır tekel yıkılmaz derlermiş. ama samsun için tekel bitti. ve fakat sadık aşiret hala geçim derdine uzun samsununu ortak eder. sırdaşıyla öpüşür her nefesinde. yani samsun bu halkın elinden alınacaksa, dertleri de alınmalıdır. aşiret huzura kavuşmalı, kahvede başı öne eğik ayakkabılarını izlememelidir…
hiç unutmam içinden odun çıkmıştı, çok sene oldu tabi. artık ben de bir sigara düşmanıyım. kendi sağlığım bi yana ödediğim verginin parçalanmış onulmaz ciğerlerin beyhude tedavi masrafları için değil, bebeklerin hayatta kalmasını sağlamak için kullanılmasını tercih ediyorum.
Ne çok tüten hafif üyesi varmış
Smoker Lung
samsun sigarası dediniz aklıma bişey getirdiniz yine:)lise 3deyizsigaraya yeni başlamışız…annemler yazlığa gitti…of, süper bi fırsat!!!aldı arkadaşım SAMSUN sigaraları, geldi bana…….ne içtik o gece, of of, ne içtik:)ertesi sabah ciğerlerim acıyordu……aklımız sıra dert gecesi yaapıyorduk o sırada:)ne derdiyse yaş 17 iken????:))))ama hala SAMSUN kokusu demek, lisede bir dert gecesi demek benim için….
“ne diye samsun içersin be deli?” dediklerinde dediğim:-birincisi bunun stand-bye’ı var. kül tablasında bırakınca beklemeye geçiyor. sonra ucuz ve bazen lanet olabilen bir sigara. içmek istemezsen atıyorsun ve için cız etmiyor. marlboro alsam atarken düşünürdüm, düşüneceğime de içerdim. bir de en zararsız sigara, sade tütün bi kere, tütün, tahta ve fare…doğal…derdim. gülerdik. biz zaten ota boka gülerdik. şimdi somurtmuş, bunları yazıyorum. günde bir buçuk paket de bond içiyorum.
Samsun içmek aptal işi be.. gidin sokaktan arap tütünü alın daha iyi. kamyoncular bile samsun içmiyor artık 🙂