– Sayın doktorl! Beni hasta yerine koymaya çalışmanıza bir anlam veremedim. Ben de sizler gibi, bu dünyada sağlıklı insan olmadığını düşünüyorum. Ama yine de neden sizden taraf olmadığımı anlatmalıyım:Yaşlı bir doktorun “Bir insanın hasta olmadığını ispatlamak için onu bir hafta hastanede yatırıp araştırmak gerekir” cümlesini sevgiyle hatırlıyorum. Bu cümleyi il sağlık müdürlüğünde Vali beyin doktorlara aba altından sopa göstermesi sırasında duymuştum. O sıralar özgür iradeleriyle müslümanlığı seçen kızlarımızın dinsel ihtiyaçları kabarmıştı ve karatavuklar gibi toplu halde inanç özgürlükleri için eylemler yapmaktaydılar. İnsan işte, dinsel ve cinsel ihtiyaçları sınır tanımıyor. Devlet okullarında türban yasağı uygulaması katılaşınca, atılmamak için doktorlara koşan kadın cemaat, Hipokrat yeminine yürekten bağlı doktorları sahte raporlara ikna etmekte hiç zorlanmamıştı. Bu sahte sağlık raporu patlamasını engellemek için devlet büyüklerimiz doktorları incitmeden uyarma yöntemleri denemişti. Valimiz de neredeyse özürdileyecek kadar nezakete bürünerek çok örtülü biçimde doktorları sahte rapor verilmemesi konusunda uyarmıştı. İşte bizim yaşlı doktor bu uyarıya cevap olarak benim uzun süre sevdiğim başta yazdığım cümleyi sarfetmişti. Ve doktor! Çoğu doktorun kafalarının istemedikleri bilgilerle dolu olduğunu tahmin edersiniz. İstenmeyen bilginin kafada durması okunmayan bir kitabın kütüphanede durmasına benzer. O yaşlı doktorun severek hatırladığım cümlesini yıllarca sevdim, bir de ne göreyim? içinden dev çıktı. O dev bana dedi ki; “Bir insanın hasta olduğunu beş dakikada ispatlıyorlar da sağlam olduğunu ispatlamaları neden bu kadar uzun sürüyor?” Sayın doktor, siz de biliyorsunuz ki piyasa ekonomisinde, berimizin bile özelleştirildiği bu devirde, gerçek doktorluk (koruyucu hekimlik) yapmaya kalksanız aç kalacaksınız. Çünkü insanlar (medya sayesinde) adı konulmuş bir hastalık taşımaya can atıyorlar. Hele hele bu hastalık can yakıcı tedavi yöntemleriyle ve çok uzun sürede iyileşiyorsa doktorun saygınlığı daha cok artıyor. Hatta bilirsiniz 3-5 yılda ölürsün dedikleriniz bile ilk şoku atlattıktan sonra daha bir sevgi dolu insancıl oluyorlar. Sanki 3-5 yılda öleceklerini söylemeseniz bu süre içinde garantili bir hayatları varmış gibi.
Sayın doktor, paranın söz konusu olmadığı durumlarda, insanları hasta olduklarına değil de sağlıklı olduklarına inandırmaya çalışsanız daha iyi olmaz mı? Sağlıklı insan olmadığına inandığımı söylemiştim, hayır hayır kendimle çelişmiyorum! Bence hastalıklarıyla beraber uzun yaşama ihtimali olanlar ve olmayanlardan oluşan bir hastalar ordusu vardır. Yani Montaigne’nin ‘Doğarken ölmeye başlarız’ sözüne katılıyorum. Ve bir insanın hasta olmadığını ispatlamak uğraşının nafile bir uğraş olduğunu düşünüyorum, böyle bir uğraş insanlığa hizmet görüntüsü altında doktorların ceplerine hizmettir. ‘Check up’ denilen rezillik bunun en güzel ispatıdır. Doğru olan mümkün olduğunca insanları doktorlardan hastalıktan ve sağlıktan uzak bırakmaktır.