Her şey ne çok anlamsızdı.Anlamlı bir yanı kalmayıncaya kadar yaşamak mıydı hayat. Hayır diyebilmekti. Ağza geldiğince. Sararmalı güz, sararmalı gök.Kırmızı yola düşmeli.YİNE, yapmadım demeli.Yine, kar düşmedi payıma.Yine, bir ağırlıktır yaşam.Siyah bir duvara CHE posterlemek, siyah ve özsiyah bakmak yaşama.Yemeği yenir sözcükleri eklemek.Eklenmek yaşama ve sınırsızca üretmek.Sınırsızca yarım ay olmak. Ay-lanmak ve güneşi doğurmak. Doğduğuna inkar bırakmak. Bıraktığınca çözülmek ve üzüşmek ve neyi, niye kondurduğunun harfine yakalanmak. Yanmak ve tekrar üzülmek. Üzüldüğüne üzülmek. Hep aynı harften başlamak hayata. Kahvaltıda hep aynı cümlelerde düğümlenmek. Hep aynı yalnızlığı taşımak. Hep aynı duvara bakmanın ikincil bir gerekliliği. Hep aynı manşette tıkanmak . kimsin ya da nesin. Hep aynısın ve yalanının içini dolduruşa getiriyorsun.