2008.. Kasım oldu bile. bu yıl başlarken nasılda kararlıydım çok güzel olacak bu yıl diye. hani şu yeni yıl / temiz sayfa durumu. notlar alındı. geçmiş yıl hataları yazıldı; yeni yıl hedefleri ve yapılacaklar belirlendi.yapılacakların başında “önyargı duvarları yok artık. ne bu herkes mi kötü canım. paronayak kız seni” yazıyordu.ve 2008 başladı. yeni pek birşey olmadı. en azından görünen dünyamda. Görünen dünyayla ilgili hedefler pek tutmuş görülmüyor. yeni eşyalar falan alındı ama çok kayda değer bir değişiklik olmadı. Sarışınlıktan önce kumrallığa sonra kızıla falan dönüldü ama 2008’le alakası yoktu bunların.. depresyonla vardı sanırım..ve iç dünya.. çok şeyler oldu.. çok ama çok şeyler.. atlatamayacağımı sandığım çok anlar.. sonra, hemde, hemen sonra yani hemen ertesi gün durup başımı dik tutup minik bir omuz hareketine gülümseme ekleyip.. geçti be! dediğim çok anlar. Ve çevremdekilerin geçtiğine inandığı, benimse sadece sırtımdaki küfeme eklediğimi bildiğim çok anlar. eğer daha güçlü olsaydım 2009 da minicik bir cana benim diyebileceğim ve eğer biraz daha güçsüz olsaydım bir can hakkımı da ona verip oyundan ayrılacağım anlarım oldu.eee 2008.. Hedef tuttu. önyargı duvarları yıkıldı.. korktuğum oldu.. yıkıntının altında kaldım…çıktım ama! çıktım üstümü sirkeledim.. tozun dumanın arasından çıktım uzaklaştım. ertesi sabah nasılsın diyenlere ne olduki diye soracak kadar uzağa gittim. şimdi hala yaralarım var onlardan kalma. kimsenin bilmediği.. içimde bir kesik gibi hala acıyan yaralarım var.2008’in açtığı yaralarıma yarabandı olmaya 2009 yetermi bilmem ama bu yıl hedef medef yok onu iyi biliyorum. Her zaman hakkımızda iyi olacakları istemeyebiliyormuşuz ha!…