Bankalar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası.Böyle bir sektörde de rekabet olması kaçınılmaz.Kimi bankalar, müşterinin eli mahkum olduğu için, memur zihniyetiyleişletilirler. Genel müdürün kendi maaşını belirlemesi bile olağandır.Teknoloji yatırımı yapılması dinden çıkmak kadar tehlikelidir.Osmanlı devleti zamanından kalma muhabere kablolarıyla iletişim kurulur.Maaş kuyruklarında ölen insanların maaşları kadar değeri yoktur.Sonra da çıkıp, bankamız kar rekoru kırdı diye reklam yapmakayrı bir marifettir.Kimi bankalar ise, yapılmasında sakınca görülmeyen, ama nedensediğerlerinin yapmadığı ilginç yöntemlerle müşteri toplarlar.Örneğin bir kurumda maaş dağıtılması karşılığında,kurum yetkilisine özel bir hediye(cik) sunarlar.Bazı köşe yazarları da bunun gayet normal olduğunu (nedense)ispat etmeye çalışırlar.Bu tür bankalar, kazançlarının bir kısmını sanatsal faaliyetleredestek sağlamak için ayırdıklarından, yine bazı köşe yazarlarınınsempatisini kazanırlar.Kimi bankalar da müşteri memnuniyeti, kalite politikası gereğince,personel eğitimine, insan ilişkilerine, teknolojiye daha fazla yatırım yaparlar.Aşağıdaki iki olayda, biraz tecrübe ve biraz da ipuçlarını kullanarak,banka personelinin nerede olduğunu bulmaya çalışın bakalım.
Onlar “Biz de buradayız!” diyor zaten!
1. Olay:Güzel bankamızın Düzce şubesinde yaşanıyor.Vasıfsız işçi görünümlü vatandaşımız,bir havale işlemi için gittiği banka şubesinde;dış görünüşü, çekingen tavrı ve işlem yapmak istediği meblağnedeniyle, banka personelinin küçümseyici söz ve gülüşlerine maruz kalıyor.Aynı personelle sohbet etmekte olan iyi giyimli, gelir düzeyi yüksekvatandaşımız da bu yüksek sesli gülüşmeler içeren küçümseme davranışına katılıyor.2. Olay:Güzel bankamızın Salihli şubesinde yaşanıyor.Birinci olaydakine benzer kişilik özelliğine sahip başka bir vatandaşımız,daha önce bankanın başka bir şubesine, doğrudan satış işiyle ilgili ödemesiniyapmaktadır.O bankada, her nedense bu ücret yatırılırken kimlik istenmektedir.Vatandaşımız, Salihli şubesine gittiğinde, kimliğini götürmeyi unutmuştur.Doğrudan satışla ilgili 75 YTL ödemesini yapmak üzere vezneye gittiğinde,memure hanım sıkıntılı ve tedirgin tavırlarla iki tarafa dönüp duruyor,klavyeye belli belirsiz basıp duruyor.Sonra dayanamayıp diğer memur arkadaşına birşeyler sorup geliyor.Sonra da vatandaşımıza, kimliği olmadığı için makbuz vermiyor.Vatandaşımız sonradan öğreniyor ki, yatırdığı(nı zannettiği) para alıcıyaulaşmamış.Tekrar aynı şubede aynı memure hanıma gidip derdini anlatıyor.Memure hanım kendisini hatırladığını ve işlemin yapıldığını sözleriyle onaylıyor.Sonra bilgisayardan kayıtlara bakıyor.Daha sonra her nedense “Siz bana para falan vermediniz!” diyor.Vatandaşımız bir cümleyle memure hanımın yüzünün kızarmasına neden oluyor ama…Böyle bir olaydan sonra düşünün, giden sadece 75 YTL midir?İşte, bu personel de, “Biz de buradayız!” diyor.Bilin bakalım nerede bu insanlar?