okuldayım, ders bitti, bilgisayar laboratuarında takılıyorum hafifime…

dersten çıktım yaklaşık 15 dakika önce.. Lykialılar’dı konumuz.. Yok Lydialılar mıydı? Evet evet Lydialılar.. Parayı bulanlar işte..

Güzel bir dersti, tartış tartış çenem ağrıdı… Şimdi lab.dayım dediğim gibi.. Pek insan yok… Öğrenme Hedeflerime bakmam lazım aslında… Aman neyse evde bakarım..

Ya bakın ne dicem.. Karnım çok aç, ama para harcamak istemiyorum. Zaten bu ay, malum zirve yüzünden durumlar iyice kritikleşti. Şimdi diyorum, ben yemek yemesem, sonra da eve yürüyerek gitsem, ölür müyüm yolda falan? Gerçi daha önce de çok denedim bunu, ama yine de sorayım dedim sizlere.. Sıkıntıdan tabi ki, yoksa tabi ki yürümeyecek değilim. Mükemmel bir hava var dışarıda..

Okula gelmeden önce, sabahın köründe biraz gölge’ye yazayım dedim bişeyler. Daha önce yazdıklarımı, bu siteye en son yolladığım Gölge 4 vardı ya, ondan sonra ben yaklaşık 2 sayfa daha yazdım.. Ama sonra yazdıklarımı okudum, neler yapabileceğimi düşündüm, sonucuna varamadım, ve yazdıklarımı sildim. Neyse başladım yine yazmaya, korktum, bıraktım.. Gerçekten, korktum ve bünyem sabah sabah buna el vermedi sanırım..

Futur’a ulaşmaya çalışıyorum ama bunu bir türlü başaramıyorum. Mail falan yolladı bana.. Arıyorum yok evde… Görüşmek lazım. Futur yoktu zirvede, gelmedi, arıcaktık bak onu… Bunu da yapamadık..

Yarın bilgisayar dersi var.. Devamsızlığı biraz abarttım sanırım okulda, ama bilgisayar dersinde gerçekten çok sıkılıyorum. Yani internete falan girmek işkence.. Laboratuarda hız iyi, ama dersin yapıldığı odada berbat bir hız var. Ama yenilenmiş ağımız diye duydum, bilemiyorum..

Dün değil ondan önceki gün, plumprune’ı gördüm rüyamda.. Karabasan gibi bişeydi rüya, şimdi hepsini yazmayım.. Rüyanın bir yerinde plumprune’la büyük bi eve giriyoruz, sonra ben plum’a bakıyorum, alnında “inside” yazmaya başlıyor.. Ama alnı yarılıyor ve yarıklardan bu yazı oluşuyor. Sonra giriyoruz eve, ben bu duruma tepki vermiyorum, ne ruhsuzum. Cul’un da kafasında bişeyler yazıyodu ama hatırlamadım şimdi.. Sonra bambaşka bi yere gidiyoduk..

Tamam yeter bu kadar günlük.