herhalde asılsız bir dünya diye şimdilik tanımlayabileceğim yere olan biletlerime baktım. istediğm kadar çok gidip gelebilirdim. hazirlik yapmalıyım diye düşünmeye başladığımda ilk aklima gelen aslında zihnimden başka hiçbirşey götüremeyeceğimi görmek oldu. gerek te yoktu zaaten. yolculuk sırasinda ve menzile varıldığında yaşamı ve çevreyi algılayış biçiminde bir çok konuda farklı (çok farklı) açıdan değerlendirmeler yapılabilineceğinden genel olarak yaşamımdaki rahatsızlıklardan ilişkilerden ve kararlardan doneler aldım. yolculuğun uzun surmesi için gerekli olan şeyleri yaptım ve düğmeye kıçımla bastım. ikinci el yalanlar üzerine kurulu sığ yaşamlar gördüm. kurcaladım onları biraz. düzeltemedim.. ama düzelmiş halini merak ediyordum. (düzelmiş ne demekki.. kime göre düzelmiş.. ne doğru ki.. kimin doğruları.. ne kadar evrensel olabilirimki) kurguladım geleceklerini ve geçmişlerini.. oldu galibaa.. heh.. çok ilginç oldu hemde… neyse sonra ikinci yolculuğa başladım… offfffffff… bir yol bu kadar mi ilginc ve gerçek dışı olabilir.. ve gerçeklik bu kadar mı bükülebilir…