A Perfect Circle diye bir grup vardır, daha sadece bir albümleri var, dinledim geçenlerde ve gerçekten beğendim. Hatta vokalistleri Maynard James Keenan adlı şahıs da aynı zamanda Tool adlı grupta şarkı söylemektedir. Bu beyfendiye biraz değinmek istiyorum. Adam vakti zamanında askere gitmiş ve askerlikten istifa etmiş, kendini müziğe vermiş. Anarşist, nihilist sözler yazıyor. HAtta kliplerinde her zaman ucube tipli bir adam evrim geçiriyor ve içinden yeni bir canlı çıkıyor. Çok uzattım ama, işte bu adama sormuşlar memnun musunuz diye adamın verdiği cevap “Hala yapmam gereken şeyin müzik mi olduğuna karar veremiyorum.” demiş.Kendime bakıyorum da hayatımın büyük bir kısmını müziğe ayırıyorum. Aslında hala lise öğrencisiyim, yani sınavlarım bitti mezun oluyorum, hatta üniversitem bile belli ama, akademik olarak belirlediğim alanlardan daha fazla müzikle uğraştığıma inanıyorum. En bariz örneği daha bugün önümde fizik kitabım açık mor ve ötesi dinleyip gitar çalmaya kaptırdım kendimi. Ne yapmam gerek diye düşünüyorum kendi kendime hep. Yani nasıl ben en mutlu olurum, nasıl en fazla üretken olup çevremi mutlu edebilirim diye soruyorum kendime.Müzik yapayım diye düşünüyorum hep. Ama bir gün gelecek tıkanacağım sanıyorum. Müzik yaratıcılığımın, yeteneğimin yeterli olabileceğinden şüphe ediyorum hep. En garibi de arada bir müzik bana anlamsız geliyor. İnsan niye solo atar, niye müzik var, ne kadar anlamsız diyerek kendimi bir boşluk içinde buluyorum. Sanki müzik bir hataymış gibi geliyor, insanlar aldatılıyor, uyutuluyor müzik ile geliyor. Biliyorum Nietzche’nin dediği gibi asıl “Müziksiz hayat hata olurdu”.Bu tedirginliğimi aynı Kazancakis’in Günaha Son Çağrı adlı kitabından uyarlanan Scorsese yapımı filmdeki İsa karakterine benzetiyorum. O da her zaman kendinden şüphe ediyordu, yaptığı işin doğru olup olmadığını kestiremiyordu. Hayatım neredeyse bu ikilem içerisinde geçiyor. Yani alıcağım önemli kararlar her zaman bu noktada çıkmaza giriyor. Kafam karışıyor.