bugün türkiye kaçtan kapanmış baksana bi departmanından…
bugün yayınlanan şu habere göre, amerika ortadoğu’daki 8 ülkenin (ırak, iran, israil, mısır, suriye, suudi arabistan, ürdün ve türkiye) politik durumlarını tahmin edebilmek için bir borsa oluşturmuş. (haberin orijinali) buna göre policy analysis market(politika analiz borsası) isimli bu ortak alanda konusunda uzman (!) kişiler bu ülkelerdeki politik, ekonomik, sosyal, kültürel olaylar hakkında tahminler yürütüp bahisler oynayabilecekler. bu sayede amerikalı askeri, politik ve ekonomik karar merciileri bu bölgelerde nasıl hareket edeceklerine karar verirken bir kaynak daha edinecekler. (şahane!)şimdi, konunun biraz daha derinine inelim. öncelikle pam hakkında biraz konuşalım. şurda sitesinde de görebileceğiniz gibi 1 ağustos’da kullanıcı kayıtları başlıyor. 1 eylül’de (ki aynı zamanda hitler’in polonya’yı işgal ettiği gün ve dünya barış günüdür) bahisler açılıyor. 1 ekim’de de online olarak işlemler başlatılıyor. (pörfekt tayming!)her oyuncuya 100 dolarlık bir kredi verilecek ve her bir işlem/iddia/bahis 1 dolar fiyatında. bu bahislerin olasılıkları, bahsin sent değerleri üzerinden olaslıklandırılacak. yani olası bir gelişmeye 25 sent yatırdığınızda, o olay için %25’lik bir olasılık biçmiş oluyorsunuz. böylece verilen fiyatlara göre olasılıklarda belirlenmiş olacak. şurda oyunun nasıl oynandığıını gösteren açıklamayı bulabilirsiniz. örnekler süper, ürdün’de monarşik rejimin çökmesiyle, ırak’ın amerikan baskısına dayanma süresi ayrı ayrı ya da birleşik olarak değerlendirilebiliyor. genel coğrafyaya baktığınızda olasılıklar leziz oluyor, mesela yaser arafat’a yapılabilecek bir suikast girişimiyle, iran’daki üniversite hareketleri ile ilgil olarak ikili bahis (hedge) oynayabiliyorsunuz. (ne kadar güzel!)peki bu leziz projenin arkasında kimler var. economist, net exchange, darpa. ilk ikisini bir kenara koyalım. bakalım bu darpa neymiş. darpa (savunma için geliştirilmiş araştırmalar projesi ajansı) doğrudan savunma departmanı’na (ki bizde bakanlığa denk geliyor) bağlı bir kuruluş. ruslar sputnick’i gönderdiklerinde karşı projeler geliştirmek için kurulmuş. bugün yaklaşık 2 milyar dolar bütçeli savunmaya yönelik projelere üreten bir kurum. bu kuruma bağlı bir takım yan ofisler var. listesi burda. bu ofislerin de kendilerine ait bir takım projeleri var ki, aman oy….örnek bir, otomatik simultane çeviri arabirimi. burda ilginç olan nokta, değerli g.i. joe’nun karşısındaki örnek kişinin farsi olması. yani potansiyel düşmanlar belli. (ek bilgi; bu babylon dictionary ile bir ilinti bulamadım)örnek iki, uzaktan kimlik tespit edebilen kameralar. uzaktan terörist tespit etmeyi amaçlıyor(muş). nasıl bir aksiyon alınacağı ise belirtilmemiş.örnek üç, uzayda konuşlandırılacak dev radar antenleri ile hareketli objelerin risk durumlarını değerlendirme ve tespit. burda hareketli objeden kasıt tank falan değil, daha çok yapılar ve tesisler. (sauron projesi denebilir pekala bu projeye)bir de şu varmış. anlayacağınız örnekler çok, her bir proje başlı başına bomba nitelikte. amerikan paranoyasının ne hale geldiğini görebilirsiniz.bir de madalyonun öbür yüzü var. darpa bugün kullandığımız tcp/ip protoklünü ilk geliştirildiği yer. (arpanet i hatırlayınız) yani internetin kurucusu. ayrıca freebsd’nin ve yapay zeka ile ilgili çalışmaların da destekçilerinden.başa dönecek olursak, politik analiz böylesine aymazca ve umarsıza yapılmasa da zaten bütün kararvericilerin yaptığı bir şey. kim ölür kim kalkır, bu savaşta kaç kişi ölür, gelecek seçimlerde ne olur…vs bunlar politikada hep cevap aranan sorular zaten. ancak birisinin kafası üzerine bahis oynamak da artık amerika’nın politik istismarının ve küstahlığının son noktası. uday ve kusay’ın ölümünden sonra yaptıkları açıklamaları hatırlayın. adam öldürmek ve sinek öldürmek arasındaki farkı iyice kapattıkları aşikar.bu borsa yöntemiyle yapabileceklerini bir düşünün, iç politikaya dolaylı müdahale, kamuoyu oluşturma, ekonomik, politik ve askeri manipülasyon, kısaca her türlü vahşete meşruiyet ve ekonomik kazanç. düşünün bir kere bu borsadaki bahislerden birisi tayyip’e suikast riski. olasılığı %90. sonuç: bütün ekonomik göstergeler darmadağan. yeni ekonomik bir kriz. dolayısıyla hükümet krizi. yeni bir seçim. yeni bir iktidar…..vs. işlem tamam. (bu arada ben de politik analiz yapmışım yahu!)amerikan’nın son yüzyılda dünyaya getirdiği en büyük düşünsel musubet “sistem” mevzusu oldu. geçmişi olmayan bir toplumu şekillendirebilmek için bu mükemmel formülü kullanmak zorunda kaldılar. kitleler makinalara, bireyler dişlilere dönüştürüldü. ulus bilincinden yoksunluk makine öğretisiyle aşılmya çalışıldı. bu düşünce ile şekillenen yeni topluluk öğretilerini, fikirlerini saplantılı bir mekanizasyona yönlendirdi. toplumsal olayları düzenli sistemlere yerleştirme çabası da burdan doğdu. sisteme oturtulamayanlar düşman oldu. sisteme oturanların kolu bacağı dişlilere sıkıştı, hastalıklı hale geldi.bu sistem takıntısı öyle baskın bir hal aldı ki artık amerikaları bile patlattı. amerikan fantazi/kaçış edebiyatı, sineması kendini yaratan sisteme isyan eden makinalar ya da yeni, büyük ve daha korkunç sistemler kuran makinalarla dolu. canavar robotlar, deliren oyuncak bebekler, dünyayı ele geçiren makinalar, dünyayı ele geçiren bilgisayarlar…philip k. dick’in dünyasına hoş geldiniz….(fuck the system!)