fransa’da cumhurbaşkanlık seçimlerinin ilk turunda j.m.le pen 2. oldu bilindiği üzere.özellikle fransız kamuoyunda ve avrupa’da şok etkisi yarattı bu sonuç.

halkın geniş bir kısmında üzüntü,siyasilerde şaşkınlık vs…
gazetelerde ve tv’de konuyla ilgili yazılar okudum,demeçler seyrettim.Ortak kanı bu sonucun fransa demokrasisi için yüzkarası olduğu,avrupa’nın entegrassyonu konusunda sorunlar çıkarabileceği idi.ilk bakışta tepkiler biraz aşırı görünebilir.çünkü büyük ihtimalle le pen 2. turda chirac’a yenilecek sandıkta…lakin burada asıl dikkati çeken ve sorun olduğunu düşündüren konu aşırı sağın yükseliş trendi…en son örneğini avusturya’da j.heider’la gördük.
tabii bu işin genel görüntüsü.ama beni ilgilendiren gelişen olaylar neticesinde demokrasinin durumu,tanımı…
böyle bir kişiliğin bu kadar oy alması pek çok kişide infial uyandırdı.fakat temelde bu sistem herkese seçilebilme özgürlüğü tanımıyor mu? eğer böyle bir özgürlük herkese tanınmıyorsa bazı kalıplar mı söz konusu?[bir nevi standartlaştırma…]le pen veya benzerleri %90 oy bile alsalar engellenmeye çalışılacaklar mı? klişe bir ifadeyle halkın iradesi tecelli etmeyebilir mi bazı zamanlar? sistemin kendi kendini savunma mekanızması nereye kadar etkili olacak? ya da böyle bir mekanizma olmalı mı?
türkiye’de de bu durumlarla karşılaşıyoruz.partileri kapatmalar,siyaseti basitleştirmeler vs…fikir özgürlüğü diyorsak,demokrasi,cumhuriyet diyorsak bazı tezatlardan kurtulmamız gerekmez mi? bu le pen olayına böyle bakıyorum.

not:aslında bu sistem paradoks.hitler de halkın iradesiyle gelmişti,sonuç malum…ama bu ayırımı kim yapacak?