Yazı okuyup/yazmak yerine birazdan dışarı çıkıp yuvarlanacak biryerler bulacam, eş dost toplayıp kartopu oynayacam. Arabaların üstündeki karları elimle top yapıp yine arabaların camlarına atacam. Geleneksel sokak başı kardan adam yapımına yardımcı olacam. Arabalar patinaj çekerken “lastikleriniz dönüyor abi” diyecem. Zincir takanların ellerinin morarmasını izleyecem. Bir de kart kurt yürüyecem üstünde beyazın hatunumun elini tutup, yok hatunuma kartopu atmam kızıyor çünkü.
yorumlar
bi romantik kar yazısı patlatayım dedim. yok be! iyi böle… seviyorum ben karları… sabah “alacağa şafağında” şehrimin, servise yetişmeye çalışırken, buzların üstüne yağan kara basıp, tabiri müsaitse “katır kutur” seslere vesile olmak, bizim evden servise giden “ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün en gıcık” yolunda yalnız olmadığımı sandırıyor bana… sandırmak’ı kandırmaktan özendim bence fena durmadı? küçükken bi buzdolabımız vardı… kapısını çıkartıp atmıştık yada bulduğumuzda zaten yoktu, neyse… yokuştan aşağı 3 kişi içerde bir kişi itici güç olarak koşuşturur halde kaymaya başlardık… sonra itici güç te bizim yanımıza binince buzdolabımız kontrolsüz bir biçimde onu durduracak bir nesneye çarpana kadar kayardı… duvara çarpınca bi yerlerimiz kanardı… gene koşardık yokuşun tepesine gene kayardık…
beraber kartopu ve tabancacılık oynadığım bi arkadaşımı askere uğurluyorum yarın… tuhaf oldum dün akşam eğlencesinde… zati bilmiyorum disko dansını öle oturdum kenarda, problemlerimi gözden geçirdim.
düştüm gözümden…
keşke büyümeseymişim ben…
nasıl yaptık nasıl becerdik hala aklım ermiyor.. bi soba borusu bulmuştuk, eğdik büktük ön tarafını hafif havaya kaldırdık bindik tepesine bizim yokuştan aşağı allah ne verdiyse..
bu kış kar topu oynayamadım 🙁
kar topu oynadığım herkes askere gitti.. kalanlarda ağır abi triplerine girdiler.. kartopu bizi bozar diyip ellerini sürmüyorlar kara..
evden işe, işten eve giderken kenardaki karları top yapıp trafik levhalarına nişan alıyorum.. eski nişancılığım kalmamış..
hey istanbuldaki hafif ahalisi ! yarın pazar. yarında kar böyle yağmaya devam ederse var mısınız merkezi bir yerde buluşup kurtlarımızı dökelim ? soba borusu yada buzdolabı kapağı bulamayız belki ama başka icatlar kazandırız belki ilim dünyasına ?
Bayramdan beri böyle. Bıktım, artık yağmasın. İstanbul çekilmiyor böyle. O kış eğlenceleri, kızaklan (snowboard mı oluyor acaba) tepeden aşağı kayarsın, sonra da onu sırtına alıp oflaya puflaya tekrar tepeye çıkarsın falan. Bizim köylük yerde olur. Çekilmez olan İstanbul hiç çekilmiyor böyle.
olmaz heralde dimi? uludağa gitmiştik. kayak kiralıcak para yok tabi. len dağ bizim dağımız sefasını ecnebiler sürüyo diye hayıflanmıştık. parası olan düdüğü çalar, içeceğini yudumlar, şömine başında manitayla uludağ manzarasını seyrederdi… biz de naylon poşetle kayak pistini baştan aşağıya kaydık/yuvarlandık/toparlandık/karlandık… hiç bi kayak macerası bu zevki veremezdi heralde…
icatlarınıza absürt olduğu kadar kullanılabilmeihtimaliyüksek fikirler vermek isterim lakin hammaddeyi belirlemelisiniz.
yapıcı bir voltran çalışması rica ediyorum.
kar mar yok. Zaten ben egeliyim, hiç öyle hoplaya zıplaya kaymadım. Bi tek üniversite yıllarımda, Ankara’da karı gördüğümüzde delirmiştik. Fakültenin bahçesinde kara kendini atan atana. Tabii yılların Ankaralıları da bize: “Peeeh, bak İzmirlilere, görmemişin karı olmuş, tutmuş poposunu ıslatmış” demişti. Sonra o kardan bi sıkıldım ki, sormayın. Ya insanın metal tutamaması, eli yapışacak diye korkması kadar kötü birşey olabilir mi? Ya da pek bi önemli sınavına geç kalıp, hocası tarafından “1 saat önce yola çıksaydın” denmesi gibi bi fenalık. Tamam affetmişti beni, sınava da girmiştim ama… Heyhat, bir de şu var, köpeğimi karlı bir Ankara günü, Eryaman sokaklarında bulmuştum. Hala benimle. 🙂 Ama İzmir köpeği oldu. Şimdi denize girip, dili bi karış dışarıda koşturuyor. Ankara’da yavrucağımın denizden haberi bile yoktu. Ben ona iyilik mi yaptım? Evet, evet yaptım. (Hatta oğlu bile oldu onun. Ankara doğumlu, İzmir hüviyetli.)
bayramdaki karda costum ben de,
gideyim usul usul yağan karın keyfini çıkarayım, onu doya doya göreyim oynayayım diye üşenmedim kalktım burgazada’ya gittim. çok güzeldi, öyle böyle değil, anlatamam… ama n’ooldu? hasta oldum, bütün bayram yattım. ibret olmak istedim hafif alemine. ben ettim, siz etmeyin! amaaan, hasta olan evde de olur, durmayın çıkın derim ben, zaten millet kar görünce sapıtıyor, kimin kime kartopu attığı farketmez, tanıyan tanımayan herkes oyuna katılıyor hemencecik.
çamlıcaya tırmandık.
jipe halat bağlayıp snowboardla çekilereek yukarı çıktık
hayatımda ilk kez boardla yerçekimine ters yönde kayaraktana gittim. garipti. teleski’leri sayma.