Ama doğrusu Küçük Prens için çok daha güzel bi site yapılmasını beklerdim.Henüz tamamlanmamış kısımlar var ama genel yapısı itibarıyla daha farklı olabilirdi. Yalnız e-kart olayını sevdim. Ama tekrar söylemeden yapamıcam; daha güzel olabilirdi:(
içerik olarak güzel bi site olmuş.özellikle ilgili yazılar bölmündeki ilk yazıyı okumanızı tavsiye ederim.kitapta atatürke diktator deniyordu aklımda kalmış.bide şapka gibi görünen fil yutmuş boğa yılanı vardı:)
Hakkaten komikmişsin yahu sen, tamı tamına ahkamındaki soru işaretlerinin adeti kadar kahkaha attım. Ayrıca komik olduğun kadarda zeki olmalısın.Küçük Prens, güzel, faydalı bi hikaye. Değişik bir bakış açısı kazandırıyor. Ufak ufak okumaya başlayın derim.
turkce hocam umit hanim sayesinde tanimistim bu kitabi ve yazarini. ama bizlere uzun uzadiya bir donem boyunca okutup anlamamizi saglayan hocam ersin aybars ayrica efsanedir gozumde.asagidaki haberi okudugumda cok sasirmistim.A fisherman found Saint-Exupéry’s bracelet in 1998 from the sea 150 kilometers west from Marseilles. His and Conzuela Gomez Castillo’s name were recognized form it.- Later news tell, that the bracelet was probably a forgery.sui; why?
Ben de bizim Türkçe hocasını anımsadım birden. Bize “keloğlan” masalını anlatmak için nasıl da saçlarını kazıttırmıştı. Tam bir dönem boyunca geldi gitti Keloğlan masalını irdeletti bize. Zor tabii, hemen anlaşılmıyor. Ama hocamızın doktora konusuymuş bu. Son derece hakimdi konuya. Keloğlan kimdir, neden kel olmuştur, o zamanın konjonktüründe keloğlanın yeri nedir gibi son derece girift konuları tek tek yedirmişti bizlere. Fakat yıllar sonra Daily Telegraph’da aşağıdaki makaleyi okuyunca çok şaşrmıştım.”Once upon a time, Baldboy (keloglan) was not bald at all, but had lots of hair in his body.”
Daha önce okumuş olsan dahi tekrar oku. İlkokula dönüş yok ama okursan belki anlarsın neden site filan yapmışlar dilimizde. Üzerine bir de şunu oku ki, az daha kavrayasın.
bence komigi alip runawaybraytnispiirs la evlendirmek lazim. bi kutuphanecinin yanina cirak olarak vermek lazim sonra… evden dirdirdan kacip gece kutuphanede calismam var diye kalir.. sonra cani sikilir orda.. baslar bi kasam bir iki kitap okumaya.. sonra kitabin birinde cin cikar… o gece bi de dolunaydir.. sonr akatil usak olur.. kasik yok aslinda tabi o farkedemez.. sonra binalarin diplerine bomba koyariz.. patlar onlar ama.. saatli olmali.. cunku.. ee cunku… ne….bi de .. yuz metre karelik bi gezegen yapip ona koyalim… dur vaz gechtim hepsinden.. bana bi gezegen yapalim yuz metre kare.. oole portakal gibi olmasin ama.. duz olsun… ben de o gezegenin galilesi oliimmm…sui; ironbutterfly
Sayın komik gerçekten çok komiksiniz. Lütfen saçmalamayınız. Önce bir okuyunuz. Bu klasiğin, Keloğlan gibi olmasa da bir felsefesi olduğunu göreceksiniz. Dünya dedidiğimiz bu gezegende varolmuşsunuz. Kendinizi ülke sınırlarının gerisinde bırakmayınız. Gördüğünüz üzere bu hikayeyi okumak için kimse sizden pasaport istemiyor. Hatta türkçe web sitesini bile yapıp okumanız için sunuyorlar. Lütfen biraz daha geniş düşününüz. Ruhunuzu boşlamayınız…
braytniyle evlenmeyi bir sans bir ayricalik olarak gordunuz sanirim. ve kayliminoguda beyeniyorsunuz kanimca. lakin ben sadece hazir yaziyorken kendimi yakalamishken bir tashla iki kush vuriim dierekten hem “komik” e hem “runawaybride” a kotu soz soyliim dedimdi. lakin gordugum kadariyle tash sizede carpmakla kalmamish. reklamin kotusu olmaz diyen braytniye de yaramish.ah dertsiz bashim.. sanirim agriyacaksin bir sure…sui; tcp/ip is dead
chocuklar boshyere iletishime gechmeyin benle.. nasil olsa yarin hichbirinizi hatirlamiycam. ben bi tek kucuk prensi hatirliom enson.. sonrasini unuttum (hafizami da) bi sokakta gece yarisi.. tugla bir duvar yedi hafizami.ben iki bira aliim kalan brytniler sizin olsun. en son guzel kadin diye sofya loreni hatirliyom. bide subway filmindeki haliyle izabel adyani vardi. keanu rivs o filmde patenci bi hirsizdi. aaa … bide sey vardi… neydi yaaa.. jan reno.. o da o filde bateri caliodu yaaa. bak bi garip oldum shimdi.. eve gidip film izlemeli.. aaa evim yokki ama… :(( .. neyse banklar var halaa.. en azindan yaz sonuna kadar…sui; homeless?
Saint-Exupery tüm kitaplarını okuyunuz. birbirinden güzledir hepsi. savaş pilotu bile küçük prens kadar önemlidir. hele ki hayatını okuyunca insan hayrete sürüklenir. birbirimize kızmayalım. insanlar giderek daha az okuyor. bunun sorumlusu daha insanlardan çok sistem. daha önce de bu sayfalarda engels’i bir araştırma şirketi sananlara rastlamıştık. okuyalım, okutalım.
tanrıyı güldürmek istiyorsan, ona planlarından bahset
Bu veleti ben iyi tanırım. Çünkü, bu kitabı okuduğum zaman ben de küçüktüm. O zaman, akranımın bir hikayesi olarak okumuştum ve çok sevmiştim. Gel zaman git zaman, ben serpildim, büyüdüm, yağız bir delikanlı oldum, fakat bu velet hala “küçük” pirens. Kimi kandırıyorsun?? Eşşek kadar olduğuna eminim. Kimbilir kimlerin canını yakmıştır? İşini yaptırmak için rüşvet mi verdi? Gencecik kızları “pirensim” diye kandırıp sonradan terkedip gitti mi? Evsahibine kirayı mı taktı? Bilemezsin ki. Küçükken ben de melek gibiydim. Şimdi böyle olacağımı kim tahmin edebilirdi?
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Ama doğrusu Küçük Prens için çok daha güzel bi site yapılmasını beklerdim.Henüz tamamlanmamış kısımlar var ama genel yapısı itibarıyla daha farklı olabilirdi. Yalnız e-kart olayını sevdim. Ama tekrar söylemeden yapamıcam; daha güzel olabilirdi:(
var mı ki? elalemin pirensinden bize ne ayrıca?? türkçe web sitesi yapmaya değer mi?? ne salak millet ya..
içerik olarak güzel bi site olmuş.özellikle ilgili yazılar bölmündeki ilk yazıyı okumanızı tavsiye ederim.kitapta atatürke diktator deniyordu aklımda kalmış.bide şapka gibi görünen fil yutmuş boğa yılanı vardı:)
Hakkaten komikmişsin yahu sen, tamı tamına ahkamındaki soru işaretlerinin adeti kadar kahkaha attım. Ayrıca komik olduğun kadarda zeki olmalısın.Küçük Prens, güzel, faydalı bi hikaye. Değişik bir bakış açısı kazandırıyor. Ufak ufak okumaya başlayın derim.
turkce hocam umit hanim sayesinde tanimistim bu kitabi ve yazarini. ama bizlere uzun uzadiya bir donem boyunca okutup anlamamizi saglayan hocam ersin aybars ayrica efsanedir gozumde.asagidaki haberi okudugumda cok sasirmistim.A fisherman found Saint-Exupéry’s bracelet in 1998 from the sea 150 kilometers west from Marseilles. His and Conzuela Gomez Castillo’s name were recognized form it.- Later news tell, that the bracelet was probably a forgery.sui; why?
Ne var bu yazıda bu kadar şaşıracak? Aptalın biri kolyesini düşürmüş. Bir başkası da bulmuş. Aman ne heyecanlı!!! Tip misiniz siz ya??
Ben de bizim Türkçe hocasını anımsadım birden. Bize “keloğlan” masalını anlatmak için nasıl da saçlarını kazıttırmıştı. Tam bir dönem boyunca geldi gitti Keloğlan masalını irdeletti bize. Zor tabii, hemen anlaşılmıyor. Ama hocamızın doktora konusuymuş bu. Son derece hakimdi konuya. Keloğlan kimdir, neden kel olmuştur, o zamanın konjonktüründe keloğlanın yeri nedir gibi son derece girift konuları tek tek yedirmişti bizlere. Fakat yıllar sonra Daily Telegraph’da aşağıdaki makaleyi okuyunca çok şaşrmıştım.”Once upon a time, Baldboy (keloglan) was not bald at all, but had lots of hair in his body.”
Daha önce okumuş olsan dahi tekrar oku. İlkokula dönüş yok ama okursan belki anlarsın neden site filan yapmışlar dilimizde. Üzerine bir de şunu oku ki, az daha kavrayasın.
bence komigi alip runawaybraytnispiirs la evlendirmek lazim. bi kutuphanecinin yanina cirak olarak vermek lazim sonra… evden dirdirdan kacip gece kutuphanede calismam var diye kalir.. sonra cani sikilir orda.. baslar bi kasam bir iki kitap okumaya.. sonra kitabin birinde cin cikar… o gece bi de dolunaydir.. sonr akatil usak olur.. kasik yok aslinda tabi o farkedemez.. sonra binalarin diplerine bomba koyariz.. patlar onlar ama.. saatli olmali.. cunku.. ee cunku… ne….bi de .. yuz metre karelik bi gezegen yapip ona koyalim… dur vaz gechtim hepsinden.. bana bi gezegen yapalim yuz metre kare.. oole portakal gibi olmasin ama.. duz olsun… ben de o gezegenin galilesi oliimmm…sui; ironbutterfly
Sayın komik gerçekten çok komiksiniz. Lütfen saçmalamayınız. Önce bir okuyunuz. Bu klasiğin, Keloğlan gibi olmasa da bir felsefesi olduğunu göreceksiniz. Dünya dedidiğimiz bu gezegende varolmuşsunuz. Kendinizi ülke sınırlarının gerisinde bırakmayınız. Gördüğünüz üzere bu hikayeyi okumak için kimse sizden pasaport istemiyor. Hatta türkçe web sitesini bile yapıp okumanız için sunuyorlar. Lütfen biraz daha geniş düşününüz. Ruhunuzu boşlamayınız…
Bir de britniylen evlendireceğiz. Kayliminogla evlenmem için ne yapmam lazım?
braytniyle evlenmeyi bir sans bir ayricalik olarak gordunuz sanirim. ve kayliminoguda beyeniyorsunuz kanimca. lakin ben sadece hazir yaziyorken kendimi yakalamishken bir tashla iki kush vuriim dierekten hem “komik” e hem “runawaybride” a kotu soz soyliim dedimdi. lakin gordugum kadariyle tash sizede carpmakla kalmamish. reklamin kotusu olmaz diyen braytniye de yaramish.ah dertsiz bashim.. sanirim agriyacaksin bir sure…sui; tcp/ip is dead
önce benim boşanmam lazım 😀
… “ş” yazmasını öğrensen ?sinirlerimizi hoplatıyo “sh”‘ lerin….
bir search işlemiyle şöyle bir teste rastladım. neyse, güzel kitaptır tabii, düş kurmayı sevenlere.
chocuklar boshyere iletishime gechmeyin benle.. nasil olsa yarin hichbirinizi hatirlamiycam. ben bi tek kucuk prensi hatirliom enson.. sonrasini unuttum (hafizami da) bi sokakta gece yarisi.. tugla bir duvar yedi hafizami.ben iki bira aliim kalan brytniler sizin olsun. en son guzel kadin diye sofya loreni hatirliyom. bide subway filmindeki haliyle izabel adyani vardi. keanu rivs o filmde patenci bi hirsizdi. aaa … bide sey vardi… neydi yaaa.. jan reno.. o da o filde bateri caliodu yaaa. bak bi garip oldum shimdi.. eve gidip film izlemeli.. aaa evim yokki ama… :(( .. neyse banklar var halaa.. en azindan yaz sonuna kadar…sui; homeless?
Saint-Exupery tüm kitaplarını okuyunuz. birbirinden güzledir hepsi. savaş pilotu bile küçük prens kadar önemlidir. hele ki hayatını okuyunca insan hayrete sürüklenir.
birbirimize kızmayalım. insanlar giderek daha az okuyor. bunun sorumlusu daha insanlardan çok sistem. daha önce de bu sayfalarda engels’i bir araştırma şirketi sananlara rastlamıştık.
okuyalım, okutalım.
Bu veleti ben iyi tanırım. Çünkü, bu kitabı okuduğum zaman ben de küçüktüm. O zaman, akranımın bir hikayesi olarak okumuştum ve çok sevmiştim. Gel zaman git zaman, ben serpildim, büyüdüm, yağız bir delikanlı oldum, fakat bu velet hala “küçük” pirens. Kimi kandırıyorsun?? Eşşek kadar olduğuna eminim. Kimbilir kimlerin canını yakmıştır? İşini yaptırmak için rüşvet mi verdi? Gencecik kızları “pirensim” diye kandırıp sonradan terkedip gitti mi? Evsahibine kirayı mı taktı? Bilemezsin ki. Küçükken ben de melek gibiydim. Şimdi böyle olacağımı kim tahmin edebilirdi?