Kız kulesinin inşaası M.Ö. 20 yıllarına kadar uzanır. Kule İstanbul Boğazı’nın Üsküdar açıklarında yer alır. Yapının arka kısmında geniş bir alanı ve bir de sarnıcı bulunmaktadır. Bu tarihi yapı hakkında yıllardan beri dile gelen birçok söylenti vardır. Yapı ilk olarak Yunan tarihi ile karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde bu küçük ada bir mezarlık olmuştur. Daha sonra Bizans zamanında ek bina yapılarak gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır. Osmanlı tarihinde kule birçok farklı amaç için kullanılmıştır. Fener özelliğinin yanında kule Osmanlı döneminde sürgün odası, karantina, savunma amaçlı olarak da kullanılmıştır. Boğazdan geçen gemilerden geçiş için vergi alınması amacı ile kullanılıyordu. Kuleden Avrupa tarafına büyük bir zincir çekilerek gemilerin geçişi engelleniyordu. Zamanla kule zinciri taşıyamamış ve Avrupa tarafına doğru bir kısmı yıkılmıştır. Kız kulesinin görünen kadarı ile bir çok kısmı Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır. Kulenin üstündeki levha Sultan II. Mahmut zamanından kalmıştır. 1509’da olan depremde kule büyük zarar görmüştür ve daha sonra restore edilmişir. Günümüze doğru gelindiğinde 1920 yılında fener olarak işlev gören kuleye otomatik ışık yapma özelliği verilen fener yapılır. 1959 yılında bu kule askeriyeye devredilmiştir. Bu tarihten sonra radar istasyonu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüze yaklaştıkça 1982 yılında TDİ’ye devredilmiş ve bu dönemde bir ara siyanür deposu olarak da kullanılmıştır. Şimdi ise Kız Kulesi restoran işletmeciliği ile hizmet vermektedir. Kuleye ulaşım Üsküdar, Ortaköy ve Beşiktaş üzerinden sandallarla yapılabilmektedir.