Neye üzülüyorum biliyormusunuz…Aşk kı unutuyoruzAşık olmayı , yüreğimizin yanmasını özlemeyi ve hatta dokunmayı unutuyoruz…İlk aşklar vardır hepimizin hayatında yüreğimizin ilk pırpır edişi , daha çocuk yaşlarda kalp krizini yaşadığını hissetmek , onu görebilmek için sabah altılarda uyanıp servise binişini seyretmek , bazen ıslak yağmurun altında koşmak delicesine o hangemede haykırmak seviyorummmm diye , göz rengini bahane edip gözlerinin içine bakmak saatlerce ve bir ömür onu yanında istemek nasıl ve nerede olacağını hiç düşünmeden….Süreç ilerler ilk aşklar büyür mahaller değişir okullar ayrı düşer ve yeni heyecanlar başlar yürekte…Bir kız arkadaşımdan duymuştum ilk defa ” her erkek ilk olmak ister kadınının yüreğinde , her kadın son olmak ister erkeğinin kalbinde “Zaman ilerlemeye devam etmiştir halbuki bir yandan ve gençlik magazin aşklarını seyretmeye başlamıştır artık medya denen olağanüstü gücün yan etkisi olarak..Ve vakit artık bitmiştir artık aşk için,,Aşık olup yaşanamayan güzellikler devri bitmiş , Aşk yaşamak için yaşanan birliktelikler başlamıştır..Ve aşk kaybetmiştir artık …sadece üç harfden oluşan minicik bir sözcük.. tek bir harfini bile değiştirmeden anlamını içeriğini ve yaşanış tarzını katletmeyi başardığımız aşk yoktur…Peki kaybeden aşk mıdır yoksa o duygunun varlığını bile zaman içerisinde unutacak olan bizler mi