Evlenme kararı nasıl verilir?Farklı seçenekler arasında hangisinin doğru olduğu nasıl anlaşılır?Ya da evlenmek gerçekten yalnız olmanın verdiği acının bir çözümümü müdür?veya bu acıya haberi olmayan birilerini istemleri olmadan dahil etmenin oyun halini almış bir şekli mi?Ya yalnız olmaktan sıkılmışsan ve hala onu unutamadığının farkındaysan bu iki taraflı risk ne kadar kaldırılabilir olur?Bi kaç haftadır kafam çok karışık. Galiba bu kez de evlenmeyi beceremezsem – kendimi öldürmeyi de beceremediğime göre, teşebbüssel beceriksizlik soslu salaklığımı unutmadan- boktan bi hayatı yaşamaktan başka önümde çok parlak bi seçenek kalmayacak.Dedim ya kafam çok karışık.
yorumlar
kapat gozünü ve sakın arkana bakma bence….
Dunyada evlenmeden beraber oturan bir suru cift var, quenius.Bir kalp acisinin ustune BASKA biriyle evleniyorsan, problemi iyice kor dugum ediyorsun demektir.Kendine acimiyorsun da karsidaki insanin hali ne olacak?
evlenme kararı şöyle verilir sanırım, karşına bi insan çıkmıştır ve hayatının geri kalanını sadece onunla paylaşmak istersin. bi de şöyle de verilebilir, arkadaşların teker teker evlenmektedir, ben nolucam diye düşünürsün, onlar bi nevi level atlamıştır, sense aynı minvalde dönüp dolanıyosundur (öyle görürsün kendini), kendini kendi gözünde ve başkalarının gözünde düzlüğe çıkartabilmek, “bakın ben de sizler gibiyim, hayat ne icap ederse yapıyoruz işte bi eksiğim yok sizlerden” demek için, bi nevi ispat hırsıyla ilk gördüğün insanla, kendince en uygun bulduğun biriyle, treni kaçırmamak adına “evlenmek için” evlenirsin. peki evlenmek “boktan bi hayat”tan, yalnızlıktan, geçmişe dair yer etmiş insanlardan kaçış yolu mu? daha çok sorumluluk, daha çok sorun getirecek bi olayın hayatını daha güzel kılacağı ne malum? oluruna bırakmalı belki de bazı şeyleri..kıssadan hisse: hayat senin hayatın, evlenmek zorunda değilsin; mutsuzluğun ikamesi ölmek, ölememenin ikamesi evlenmek, evlenememenin ikamesi de yalnızlık değil hiç bir zaman.* ölmeyi bile becerememek–>bu laf çok acı değil mi? kendini bu kadar mutsuz etmeye hakkın yok. sen de herkes kadar sevilmeyi ve güzel şeyleri hakediyosun…(imza leo buscaglia :P)şaka bi yana, rahat bırak kendini, kurcalama bazı şeyleri ve kendine (bu gerçek) değer ver, çünkü bu değeri kendine sadece ve sadece sen veriyosun, karşıdakiler değil.
Hayatta her insan bir kere (çoğu zaman daha çok) bile olsa evlenmeyi mutlaka istemiştir. Hiç bu tip bir şey istemediğini öne süren insan ya daha çok gençtir, yada palavra atıyordur.Evlilikten ağzı yanan herkes, Evliliğin boktan olduğunu söyleyecektir size. Uyumu yakalayan çiftler ise ne kadar harika olduğundan bahsedecktir. Bu konuda herkesin ahkamları boştur ve kulak asılmaması gereken tavsiyelerdir (tıpkı bu ahkamında olduğu gibi). İki kişinin yaşayacağı ilişkinin denge noktasını (evlilik, berber yaşamak ne derseniz deyin) o iki kişiden daha iyi kimse bilemez. “Salla”, “gözlerini kapa ve kaç”, “takma kafanı” gibi ahkamlar en az bu ahkam kadar da boştur. Doğru olan tek şey attığın adımdan sorumlu olduğundur, bir başka deyişle her koyun kendi bacağından asılır.
Haytta Başarılar.