< >Hüznüm Doğduğunda…..
Hüznüm doğduğunda, onu özenle besledim ve tüm aşkım ve şefkatimle üzerine titredim.
Böylece, Hüznüm bütün canlı varlıkar gibi hep güçlü, güzel ve olağan üstü niteliklerle büyüdü.

Hüznüm ile ben hep sevdik; ve ayrıca bizleri çevreleyen her şeyi de sevdik; Hüznüm sayesinde sevimli bir ruha sahiptim.
Ve Hüznümle ben karşılıklı konuştuğumuzda günlerimiz kanatlanır, gecelerimizde rüyalarla süslenirdi; çünkü, Hüznüm konuşkan olduğu gibi, onun sayesinde bende konuşkan olurdum.
Hüznümle ben birlikte şarkılar söylediğimizde tüm komşular bizi dinlemek için pencerelere koşuşurlardı; çünkü şarkılarımız denizler kadar derin ve olağanüstü anılarla dolu idiler…
Ve Hüznüm ile ben birlikte yürüdüğümüzde, insanlar bize hayranlıkla bakar ve yumuşak sevgi kelimeleri mırıldanırlardı. Ama aynı zamanda da, bizlere, erişilemeyen bir nesneye duyulan bir kıskançlıkla bakarlardı; çünkü, Hüznüm asil idi; ve, bende Hüznümle beraber olmaktan hep gurur duyardım..!
Bu sırada tüm canıl varlıklar gibi Hüznüm öldü…ve ben de düşüncelerime dalıp acı çekmek için tek başıma kaldım…
Ve şimdi, konuştuğumda, sözlerim kulaklarımda ağır yankılara neden oluyor…
ve, şarkılarımı söylediğimde artık komşularım gelmiyor beni dinlemeye…
Ve, sokakta yürüdüğümde ise kimse dönüp bana bakmıyor…
Ancak rüyalarımdadır ki, yakınlık ve anlayış dolu sesler beni göstererek fısıldaşıyorlar: “Hüznü ölen kişi işte budur.”

Ve Nşem Doğduğunda…

Ve, neşem doğduğunda onu kollarıma aldım, evin çatısına çıktım ve tüm gücümle etrafa seslendim: “Geliniz! Sizler, Komşularım…gelin ve görün; çünkü bu gün neşe içimde doğdu; güneşe gülümseyen, etrafa neşe saçan bu şeye bakın!…”
Fakat komşularımdan gelip neşeme bakan tek kişi olmadı; ve ben bu işe öylesine şaşırdım ki…
Ve yedi ay süre ile her gün çatımdanetrafa Neşemi ilan ettim ise de, beni kimse duymadı.
Neşem ile ben çervermizdekiherkestan uzak unutulmuş ve yanlızdık..!
Böylece neşem solgun ve sıkıntılı büyüdü; çünkü, ne güzelliklerinden söz edecek benimkinden başka bir kalp, ne de dudaklarıyla kenetlenecek benimkilerden başka dudaklar vardı…
ve bir süre sonra neşem yanlızlıktan öldü…
ve, şimdi de ölü neşemi ancak ölü hüznümü andığımda hatırlıyorum..!
ne varki, hatıra; rüzgarda bir an için birşeyler mırıldanıp snra susan bir sonbahar yaprağından başka ne ki..?