bu “zaman” yazarlarını anlamıyorum türkiyedeki herşeyi amerikan değerleri üzerinden yorumluyorlar.amerika ağzıyla, amerika değerleri üzerinden, türk insanını ve türk insanının değerlerini nasıl anlayabilirsiniz ki?bu yüzdendir ki komik göstermek istedikleri herşey kendi yozlaşmışlıklarının kanıtı halini alıyor.
Robotlaştıran, sığıraştıran eğitim sisteminden nefret ettiğim gibi bu lanet olası tören ritüellerinden de nefret ediyorum.Çocukları da zorlamayla GS-FB-BJK taraftarı yapar gibi tören manyağı, bürokrasi putperesti yapıyorlar.Yazık, yazık, yazık!
bu da bir çelişki işte!sistem’e, robotlaşmaya, tören ritüellerine karşısın ama şimdi sana sorsam alabildiğine dindarım diyeceksin.sistemin alası, robotlaşmanın ve ritüellerin yani hep birlikte bir olmanın, bir toplulukla aynı duyguları hissetmenin en alası dinlerde vardır. ibadetler bir törendir mesela, cuma’ları ve bayramlarda camii’ye gidersin özel bazı günlerde tv’lerde okuna ilahileri dinlersin biri öldüğü zaman dini yapılması gereken ritüelleri uygularsın…(iyidir kötüdür beğenirsin yada beğenmezsin)şimdi işin kötüsü de bu… dindar(!) ama post-modern, anarşist (gerçekten öyle olsalar gam yemem) dürtülere sahip insanlar türetildi.dindarlar(!) ama iş vatana, millete ve yaşadıkları cumhuriyete gelince öyle de bir yandan yemiş anarşiste bürünürler ki…
her okula yapmak masraflı olur, hem zamanla çocuklar mitingin bokunu çıkarır. en iyisi çin ve kuzey kore gibi belli zamanlarda yapmak, o zaman katlanılabilinebilinir olabilebilir. belkide olmaz, kimbilir? pek tabiiki yarı yüce tam kutsal borukırasi hazretleri.
Yazar gibi düşünenler cumhuriyetin her türlü kutlanışını bir miting olarak algılayacaklardır.Milli bir bayram, cumhuriyetin çağdaş(?), özgün,özgür ve demokrat yurttaşları tarafından acaba nasıl kutlanmalı bu millet düşmanlarına, milli birlik düşmanlarına göre? yoksa abd nin 4 temmuzu gibi; vatandaşlar bir sürü şeklinde caddelere doluşup, kafayı çekerek mi kutlamalı resmi bayramları, milli günleri????Biz, Türk Milleti (dikkat edin!) diğer milletler ya da halklar gibi değiliz bunu artık anlamaları gerekli!Batı kültüründe bu tür kutlamalar yok denecek kadar nadirdir, var olanlar monarşi gibi rejimlerde saltanata geçenin boy gösterişidir. Ama bizim gibi doğu toplumlarında devletin; öğrencisinden silahına varlığını dosta düşmana sergilemesi bir devlet geleneğidir.Her okulda yapılmasına ben de karşıyım. Bir süre sonra öğrencilerde bağlılık ve gönüllülükten öte katılım, mecburiyet halini alınca akıldaki ve gönüldeki yerini de kaybetmeye başlıyor uğruna bir araya gelinen şey.her kültürel değerin altında militer bir yapı arayışıyla yok etme çabası kanser edecek bu adamları. militer, militer! militer milletiz arkadaş kafan basmıyor mu?Elinizde olsa uykusuzun dediği gibi; sırf müslümanlar bir araya geliyor diye cemaatle namaz kılmayı da militer bir eğilime bağlayıp ortadan kaldırmak için götünüzü yırtacaksınız.japonyası, almanyası militer bir millet olmasa da militer bir eğitim-öğretim ve üretim disipliniyle bugünlere geldi.
İnsanların; Türk bayrağı ellerinde, dillerinde cumhuriyet, özgürlük marşları ile bir araya gelmeleri verem ediyor bu; emperyalizmin maşası kendini bireysellik kuyusuna daldırmış devekuşlarına.hem dindarım diyorlar hem de köküne kadar bireyselciliği savunan, bağımsızlık karşıtı, kapitalizme sualsiz köle olacak insanları yaratmaya çalışıyorlar.madem dindarsın, o din çarpsın seni!!!Ya da Allah ıslah etsin sizi inşallah.
sözümüz meclisten dışarı iki küçük alıntı yapalım. sen böyle hakaretleri dizince aklıma geliverdi.
Adamın biri kavga ettiği birine eşşek demektenmahkemelik olmuş sonuçta küçük bir ceza almış tam duruşmanın sonunda hakimedönmüş -Efendim gördük ki bir beyefendiye eşşek demek suç imiş pekala birEşşeğe beyefendi demek suç mudur? hakim cevap vermiş – Hayır değildir.Davalı , davacıya dönmüş – Saygılar beyefendi Saygılar!
tabii bide eşşekten eşşeğe fark var(mıdır?)
Bir çiftlikte beraber, iki eşek yaşarmış;Birisi çok mülâyim, biri biraz kaşarmış…Yük olunca, uyanık, hasta olup yatarken;Çalışırmış diğeri, çamurlara batarken…Günler böyle geçermiş, geceler yorgun, argın;Uyanık olan var ya, bir barışır, bir dargın…Bir gün “kaçalım” demiş, “okumak istiyorum;Hayatımı renklerle dokumak istiyorum”…Söz kesmişler geceden, “şurada buluşalım;Kimselere duyurma, yatmadan konuşalım”…Mülayim “olur” demiş, eşek ama tertemiz;Uyanık ya diğeri, hem besili, hem semiz…“Köşede buluşalım, sahip vakti kurmadan;Sırtımıza semeri, haydi diye vurmadan”…“Tamam” demiş mülâyim, “sen ne dersen o olsun;Özgürlüğe kavuşmak, yeter ki erken olsun”…Dere-tepe demeden, yürümüşler aç-susuz;İki gün geçmiş böyle, geceleri uykusuz…Derken şehir görünmüş, gülmeye başlamışlar;Anırmak âdettendir, bağırmış, bağırmışlar…Uyanık olan var ya, hani okumak diyen;Üstüne semerleri, smokin diye giyen;Okulu gördüğünde, havalara uçmalı;Öğrenci oluyorum, gülücükler saçmalı….“Beni ararsan eğer, evim artık burası;Okulumu gördün mü, işte aha şurası”…“Peki” demiş mülayim “ben nereye gideyim;Tek başıma burada, ben ne haltlar edeyim”…“Ben karışmam” diyerek uyanık kaşı çatmış;Eşeklik damarıyla hemen çamura yatmış…“Bundan gayrı kim semer vuracak ki sırtıma;Okumuş eşek oldum, haber verin ırkıma”…Mülâyim usul usul yandıkça sönüyormuş;Karar vermiş ne yapsın, köyüne dönüyormuş…“Gideyim bari” demiş, “orda karnım doyardı;Hiç kimseler bilmemiş, yoksa sahip duyardı”…“Ben eşeğim arkadaş, yük taşırım işim bu;Uzun kulak bir kuyruk, malum olan cisim bu”…Ne olduğunu bilmek, günah mıdır, suç mudur; ?Eşeğe eşek demek, siz söyleyin güç müdür…Usul usul basarak, ahırına girince;Derin bir nefes almış, muradına erince…“İsterse çalışırım, sahibim gündüz-gece;Yeter ki küfür bitsin, sona ersin işkence”…Çalışmaya başlamış, mülâyim ya, mutluymuş;Her geçen gün yarından, mutlaka umutluymuş…“Acep” demiş “bizim şu talebe okuyor mu?Renkli renkli iplerle, hayaller dokuyor mu”?“Aman” demiş “bana ne, geri dönüp gelseydi;Benim gibi düşünüp, muradına erseydi…Yoruldum yere düştüm, o benimle durdu mu?Aç kaldım, bir gün bile, gelip halim sordu mu”?“Okumak acep onu, hangi şekle koyacak;Arpadan, ottan başka, yemekle mi doyacak…Yaratırken Rahmanım, türlü türlü yaratmış;Hakikati, doğruyu, suret suret aratmış”…“İnsanı var insandır, benziyor mu bize bak;Yürürken bıraktığın, yerde duran ize bak…Ben bu cahil halimle, bak neler biliyorum;Sen de öğren bunları, hayattan diliyorum”…Epey zaman geçince, yoldan biri görünmüş;Her yeri yara – bere- belli yerde sürünmüş…Sormuş mülayim olan, “haydi söyle, ne oldu;O güzel gözlerine, neden böyle yaş doldu”…“Sorma” demiş uyanık, “hep çalıştım yatmadım;Eşekliği arkadaş, hiç hesaba katmadım…Atlar gibi yürüdüm, katır gibi dip diri;Yakamdan akıyormuş, eşekliğin tüm kiri”…“Hadi ordan! ” diyerek, iyice bir sövdüler;“Eşeklik ediyorsun” diyerek de dövdüler…“Dedim ki ben okudum, artık eşek değilim;Kıvırtamam her zaman, öyle köçek değilim”…“Çeşit çeşit yemekler yemeyi istiyordum;Anırmaktan başka ses demeyi istiyordum…Ne kadar bağırsam da bir anlayan olmadı;Eşekten başka yere beni koyan olmadı”…“Kolay olan arkadaş, gönlümüzü avutmak;Zor olansa âlemde, eşekliği unutmak…Yıllar yılı rahatta, sefasını sürdünüz;Eşeklik ne demekmiş, cinsinizden gördünüz”…Daha sözün çoğunu yazamadım buraya;İşiniz kalmış sizin, ya yazı ya turaya…Eğitim cehaleti götürür sâfi kalır;Oku ömrün boyunca, eşeklik bâki kalır…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
bu “zaman” yazarlarını anlamıyorum türkiyedeki herşeyi amerikan değerleri üzerinden yorumluyorlar.amerika ağzıyla, amerika değerleri üzerinden, türk insanını ve türk insanının değerlerini nasıl anlayabilirsiniz ki?bu yüzdendir ki komik göstermek istedikleri herşey kendi yozlaşmışlıklarının kanıtı halini alıyor.
Robotlaştıran, sığıraştıran eğitim sisteminden nefret ettiğim gibi bu lanet olası tören ritüellerinden de nefret ediyorum.Çocukları da zorlamayla GS-FB-BJK taraftarı yapar gibi tören manyağı, bürokrasi putperesti yapıyorlar.Yazık, yazık, yazık!
bu da bir çelişki işte!sistem’e, robotlaşmaya, tören ritüellerine karşısın ama şimdi sana sorsam alabildiğine dindarım diyeceksin.sistemin alası, robotlaşmanın ve ritüellerin yani hep birlikte bir olmanın, bir toplulukla aynı duyguları hissetmenin en alası dinlerde vardır. ibadetler bir törendir mesela, cuma’ları ve bayramlarda camii’ye gidersin özel bazı günlerde tv’lerde okuna ilahileri dinlersin biri öldüğü zaman dini yapılması gereken ritüelleri uygularsın…(iyidir kötüdür beğenirsin yada beğenmezsin)şimdi işin kötüsü de bu… dindar(!) ama post-modern, anarşist (gerçekten öyle olsalar gam yemem) dürtülere sahip insanlar türetildi.dindarlar(!) ama iş vatana, millete ve yaşadıkları cumhuriyete gelince öyle de bir yandan yemiş anarşiste bürünürler ki…
ne çok orospu çocuğu var şu memlekette yaw..ayyyyy…küfür ettim.yanlışlıkla oldu.
her okula yapmak masraflı olur, hem zamanla çocuklar mitingin bokunu çıkarır. en iyisi çin ve kuzey kore gibi belli zamanlarda yapmak, o zaman katlanılabilinebilinir olabilebilir. belkide olmaz, kimbilir? pek tabiiki yarı yüce tam kutsal borukırasi hazretleri.
Yazar gibi düşünenler cumhuriyetin her türlü kutlanışını bir miting olarak algılayacaklardır.Milli bir bayram, cumhuriyetin çağdaş(?), özgün,özgür ve demokrat yurttaşları tarafından acaba nasıl kutlanmalı bu millet düşmanlarına, milli birlik düşmanlarına göre? yoksa abd nin 4 temmuzu gibi; vatandaşlar bir sürü şeklinde caddelere doluşup, kafayı çekerek mi kutlamalı resmi bayramları, milli günleri????Biz, Türk Milleti (dikkat edin!) diğer milletler ya da halklar gibi değiliz bunu artık anlamaları gerekli!Batı kültüründe bu tür kutlamalar yok denecek kadar nadirdir, var olanlar monarşi gibi rejimlerde saltanata geçenin boy gösterişidir. Ama bizim gibi doğu toplumlarında devletin; öğrencisinden silahına varlığını dosta düşmana sergilemesi bir devlet geleneğidir.Her okulda yapılmasına ben de karşıyım. Bir süre sonra öğrencilerde bağlılık ve gönüllülükten öte katılım, mecburiyet halini alınca akıldaki ve gönüldeki yerini de kaybetmeye başlıyor uğruna bir araya gelinen şey.her kültürel değerin altında militer bir yapı arayışıyla yok etme çabası kanser edecek bu adamları. militer, militer! militer milletiz arkadaş kafan basmıyor mu?Elinizde olsa uykusuzun dediği gibi; sırf müslümanlar bir araya geliyor diye cemaatle namaz kılmayı da militer bir eğilime bağlayıp ortadan kaldırmak için götünüzü yırtacaksınız.japonyası, almanyası militer bir millet olmasa da militer bir eğitim-öğretim ve üretim disipliniyle bugünlere geldi.
İnsanların; Türk bayrağı ellerinde, dillerinde cumhuriyet, özgürlük marşları ile bir araya gelmeleri verem ediyor bu; emperyalizmin maşası kendini bireysellik kuyusuna daldırmış devekuşlarına.hem dindarım diyorlar hem de köküne kadar bireyselciliği savunan, bağımsızlık karşıtı, kapitalizme sualsiz köle olacak insanları yaratmaya çalışıyorlar.madem dindarsın, o din çarpsın seni!!!Ya da Allah ıslah etsin sizi inşallah.
Onlardan once carpilmayi hakeden cok kisi var 😉
vay anasını allah nick alıp hafife üye olmuş. şansa bakarmısın. ee tanrım fener bu sene ne yapar ona ne diyosun?
Ortada kemikte yok ustad ? Ne dersin bu ise ?-Olsun sokak kopeklerini sevindirmek iyidir 😉
sözümüz meclisten dışarı iki küçük alıntı yapalım. sen böyle hakaretleri dizince aklıma geliverdi.
tabii bide eşşekten eşşeğe fark var(mıdır?)