hayatı satrancın düzlemlerinde yaşadığımızı düşünürsek gidişi olupta dönüşü olmayan tek taş piyondur…bizler hayatın maalesefki sadece piyonlarıyız. istediğimiz kadar kendimizi vezir veya şah gibi düşünelim hayatı maalesef geriye dönüşü olmadan yaşayanlarız. vezir olmayı başarabilmenin tek yolu ise sınırı geçmek…peki sınırı geçmeye cesareti mecali olan kaç yürekli insan var. yada geriye bakamama yüreksizliği içerisinde hiç arkasına bakmadan ve arkada bıraktıklarını umursamadan kaç kişi vezir olmayı ister…bizler piyonuz ve geri dönemiyoruz. o zaman bize iki seçenek kalıyor; ya her attığımız adımı kılı kırk yararak arkada bırakacaklarımızıda koruyarak atacağız, yada en hızlı şekilde sınırı aşmaya çalışıp tehlikeleri göze alacağız.