Konuşacak bir şey olmayınca hayatın akışkanlığına kendini bırakası geliyorinsanın… Hiçbir şeye müdahale etmeden, hiçbir şey üzerine kafa yormadan,hiçkimseyi sevmeden, hiçbir şeye şaşırmadan, her şeyi olağan karşılayarak,her şeyi “olması gerekiyor da oluyor”muş gözüyle bakıp sadece hayat oyunundaseyirci olmak…Gözlerde hiçbir duygu yoğunluğu olmayacak… bomboş ve hissiz… sizebakanlar ne düşündüğünüzü, aklınızdan ne geçtiğini, bir sonrakidavranışınızı ya da bir sonraki cümlenizi tahmin edemeyecek… dengesizliğinkoynunda, kendi boşluğunuzda savrulup duracaksınız…Zaten ne yapsanız boş gelecek size… ne yapsanız anlamsız… sürekliyaptıklarınıza dikkat edeceksiniz… “acaba hata mı yaptım… yapmasaydımdaha mı iyi olurdu…” vs… çünkü bir tek siz biliyor olacaksınız boşluğunderinliğinde gezindiğinizi… ve herkes anlamsız gelecek bu yüzden… sizianlıyorlar sanacaksınız ama kimsenin hiçbir şeyden zerre kadar haberiolmayacak… tek kontrol mekanizması olarak kendiniz kalacaksınız… bununbilincinde olmadan gerekliğini hissedeceksiniz… bu daha da bunaltacaksizi… daha da dibe itecek… ve kısır bir döngü falinde başa dönüp süreklitazelenecek…Ta ki durguluğun, vurdum duymaz olmanın ve müdahalesizliğin de boş olduğunuhissedene kadar… işte o anda yeniden gözleriniz parlayacak önce…silkinme ihtiyacı duyacaksınız… boşluğun derinliğinden yukarı çıkıpkendinize dönme ihtiyacı duyacaksınız…Ve kendi içinize müdahale etmeye başladıkça ve kendinize her yaklaştığınızanda çevrenizdeki insanlar boş görünecek size… hiçbir duygugöremeyeceksiniz… öylesine yaşayan et yığınları olarak görüneceklersize… hiçbir amaçlarının olmadığını düşüneceksiniz… hayattanbekledikleri hiçbir şey olmadığını…Farkına vardınız çünkü farkına varmadıklarınızın… hayatta neleri esgeçtiğinizi, neleri ertelediğinizi, nelere müdahale etmeniz gerekirkensustuğunuzu, hayatın neresinde oynamanız gerekirken seyirci kaldığınızı farkedeceksiniz boşluktan yüzeye çıktıkça… değer vermeniz gerekenlere daha çoksarılacaksınız… daha çok değer vereceksiniz…Ve hayatı fark edeceksiniz… neden ve nereye doğru gittiğinizi… kendinizifark edeceksiniz… nerelerde ne kadar başarılı olduğunuzu, nerelerde negibi hatalar yaptığınızı, nerelerde ne ölçüde yetersiz kaldığınızıanlayacaksınız…Çünkü hayat fark etmektir hayatı… tercih etmek, müdahale etmektir…anlayacaksınız…