İntihar.
Tamam kaçmayınız hemen. Nedense insanların arkalarına bakmadan kaçtıkları bir konu bu. Bir yazı okudum ;” ihtiyacı olanlara intihar yöntemleri , acılı ve acısız” diye. İlginç ve mcgyver’ci yaklasimlar var. Kötü örnek olmasın diye link koymuyorum zira benim de arkadaşım olan etkilenebilecek yaşta okuyucular var burada ve hicbirinin icq’sundan “yavrumuz kendini oldurdu sizinle artik sohbet edemeyecek” mesajinin gelmesini istemiyorum. Filozoflarin simdiye kadar yazdiklarini bir kenara birakip kendi yorumlarimizi yapalim insanin kendi hayatini sonra erdirmesi konusunda… Ama gucluluk mu zayiflik mi sorusunu pas gecelim rrica ederim:
yorumlar
canlıların hayatı tüketim üzerine kurulu, tüketmeliyiz ki var olabilelim. ben de intihar isteği sadece bu tüketim konusunda ön plana çıkıyor, tüketimi durdur, yani kendini öldür ama tam bu durumda da şöyle bir soru çıkıyor; ya ölüm farklı bir tüketim biçimine açılıyorsa…
türlü türlü zamanlarda intihar konusuyla haşır neşir olmuştur beynim; sarhoşken, aşıkken, kabul edilmemişken, terk edilip-etmişken, ayıkken… ama hep tek bir çıkarsamaya varmışımdır. ölüm nasıl olsa gelecektir, ölümden sonra ne olduğunu merak etsem de vaktin kendince gelmesini beklemek bana ölümden daha farklı bir son getirmeyecektir yaşamda… yani gençte olsam yaşlı da öleceğim en sonunda, bari bana verilen ya da bir şekilde benim elde etmiş olduğum bu hayatı yaşayayım sonuna kadar ta ki başkasının hayatını bana bakma yükümlülüğüyle engellemeyinceye kadar. yani elden ayaktan kesilmeden başkasına yük olmadan ayrılayım bu dünyadan, öleyim ya da intihar edeyim.
öte yandan “yavrumuz kendini oldurdu sizinle artik sohbet edemeyecek” türdeki gençlerde intihar etme isteğini tedavi edilebilecek bir hastalık olarak görüyorum yani kesinlikle genç güzel elemanların anlamsızlık eylemleri olarak değil.