2009 yılında çekilmiş olan olaylı Japon yapımı film Grotesk’ten (Grotesuku) bahsetmek istiyorum. Filmin yönetmeni 2007 tarihli ”Carved: The Slit-Mouthed Woman” filmiyle tarzını belli etmiş olan Kôji Shiraishi. Filmin dünyada yankı uyandırmasının ve Türkiye dahil bir çok ülkede tanınmasının nedeni belki de Ağustos ayında çıkan bir haber. Türkiye’deki yansıması hemen hemen tüm kaynaklarda şu şekilde olmuş. Yani ”İngiltere’de yasaklanan film”. İngiliz sınıflandırma kurulunun izlenmeyecek derecede gördüğü bu filmde ne vardı peki? Aslında filmin fazla bir şey anlatmadığı açık. Bir adam (Shigeo Ōsako), tanışma aşamasında olan genç çifti (Tsugumi Nagasawa, Hiroaki Kawatsure) esir alıyor ve bir odada akla hayale gelebilecek en sadist işkence ve cinsel istismar yöntemlerini üzerlerinde uyguluyor.

Filmin belki de en önemli repliklerinden biri genç kızın, genç erkeğe ”Benim için ölür müsün?” dediği an. Bu andan itibaren psikopat iş başına geçiyor ve genç çifte bir odada akıl almaz işkenceler etmeye başlıyor. İşin garibi film boyunca nedensizce işkence gören çift, filmin sonlarına doğru hijyenik ve rahat bir hastane ortamında uyanıyor, işkenceleri hiç birşey olmamış gibi kabul ediyor ve işkenceciye bir nevi minnettar olduklarını gösteriyorlar. Bu sahnenin ardından tekrar işkence odasında uyanmalarını sanırım yadırgamamak gerek. Filmin karakterleri öyle kurgulanmış ki genelde korku-gerilim filmlerinde katil ya da psikopatın bir şekilde kaybetmesini sağlayan sahneye gelinmesi için beklenir ve istenene ulaşılır. Ama bu filmin farkı başından beri seyirciye oynamaması ve karakterlerin de psikopata karşı mücadeleci bir motivasyonlarının olmaması. Dolayısıyla filmde ne kurbanlarla ne de işkenceciyle özdeşleşemiyorsunuz. (Tabii psikopat değilseniz.) Grotesk, bir çok yerde söylendiği üzere ”İşkence Pornosu” tanımına birebir uyan nadir filmlerden biri. Filmi tanıtma amacıyla yazıyorum ama sevdiğim ya da hayran olduğum sanılmasın. Aksine ben de bir çok izleyen gibi tiksinerek ve gerilerek izledim. Ama bu noktada bir şey daha belirtmek isterim. Korku ve şiddet sinemasının sınırları olmadığını bu ve bu gibi filmlerle görmek için türü sevenlere şiddetle tavsiye ederim. Film ”Testere” ve ”Otel” sadece aperatif sloganıyla sunuluyor. Özellikle Grotesk’le karşılaştırmalara da maruz kalan film serilerini izledikleri en hastalıklı ve iğrenç film olarak gören başta Sinepil ahalisi olmak üzere tüm sinemaseverlere bu filmi bilmelerini ama izlememelerini öneririm!