Douglas Coupland nam Kanadalı yazarı bilmem bilir misiniz?Kendisi Orhan Pamuk Türkiye’de ne ise, bir nevi Amerika ve Avrupa’da o. Geçenlerde, ‘dur ben de global ortamlara gireyim, Yahoo’daki Coupland mail grubuna üye olayım, enternasyonel tartışmalara katılıyım’ dedim. Sonuç: KaptanHayal rumuzlu bu arkadaşınız, uluslararası ortamlarda ülkesini başarıyla temsil etmekte, ‘Türkiye’de roman okuyan çok insan var mı?’ sorularını ince bilek hareketleriyle geçiştirmektedir. Ama hal böyle olunca, benliğimin derinliklerindeki milliyetçiliği keşfetmiş bulunuyorum. Global ortamlara çıkarken, bir Türk olduğumu hep aklımda bulundurmak zorunda mıyım arkadaş?

Sonuçta, bu hakikaten garip bir hissiyat. Ortada bir konu var (Coupland’ın son romanı) ve Amerika’dan Danimarka’ya kadar, bilimum çeşitte grup üyesi…Hani derler ya, ‘supra national’ diye, gerçekten de bu internet denilen teknoloji, ulus ötesi kimlikleri oluşturmaya başlamış, onu farkettim.Yani, grup üyeleri kendilerini Amerikalı ya da İsveçli olarak tanımlamak yerine, ‘Coupland Camp’in sakinleri olarak görmekte. Herkes bi nevi birbirinin komşusu, ya da aynı ailenin üyesi. Olay Coupland’ı aştı, ‘Sizin oralarda bana uygun iş var mı?’ya döndü. İyi, ben durumumdan memnunum.Fakat bir ben, bir de görebildiğim kadarıylen Portekizli bir arkadaş, aile içinde ayrı muamele görüyo gibiyiz. En azından, tartışmalar sertleştiğinde bana verilen yanıtlarda kırıcı olunmamaya çalışılıyor gibi geliyo bana. Grubun, Güney Yarımkürede yaşayan nadide örneği olarak ayrı muamele görüyorum. Mu? Acaba?Yoksa bütün bunlar bir hayal den, biz Türkler’in, öyle derler ya ‘inferiority complex’inden mi ibaret? Neyse, gece saat 3.49, traşı burada keseyim..Baki selam,KaptanHayal