GİTMEDEN ÖNCE-1Her şeyin başladığı şehrine geri dönmüştü Şehnaz…Buraları terk etmek kolay olmamıştı onca.Ede-bilmişti fak-at ve lakin devam etmişti yolunca…Küçük ama kendine güvenen bir çocuktu Şehnaz. Kendine ait bir dünyası ve o dünyasına ait bir penceresi vardı. Şehnaz her gün sabah uyanıp o pencereden günün sancılı doğumunu izler,sonra da güne kendi doğumunu eklerdi.O hayalperest dedikleri garip sessiz çocuklardandı. Öpülmekten nefret eden, biraz huysuz, kömürce tüm dilleri ezbere bilen gözleriyle, itici bir yanı vardı.Rahat bırakılmayı seven bir çocuktu.Çevresindeki insan hariç nesnelerle zaman geçirmeyi seven kendince onlarla iletişim kurduğunu sanan bi tip işte..Küçükken gördüğü seven-up şişelerinin ay üzerindeki yanılsamalarını şişelere fark ettirmeden ve onların şişe olduklarını bilmeden izlerdi. Şişeler esen rüzgâr, yağan yağmur, dönen dünya tipi çeşitli etkilerle parıldar koşar gibi yapardı. Daha dört-buçuk yaşında başlamıştı dikizleme alışkanlığı. Utanmadan arlanmadan zavallı uzaylıların mahremiyetine saldırıyordu. Onların kendini görebileceğini ve bir gece yatağında uyurken kaçırılabileceğini de… Şehnaz uzaylılarla uğraşırken zorla götürüldüğü Nedret Teyzelerin sehpasının üzerinde bir dergi gördü. Dinozorlardan bahsediyordu. Ne kadar zarif ve asil hayvanlardı bu dinozorlar. Nasıl tuvalete gider ve nasıl çiftleşirdi bunlar? Karınca, ağustos böceği ve çeşitli börtü böceği en mahrem anlarında yakalayan şehnaz at, inek, köpek, gibi canlıların da bu konudaki performanslarına şahitti. Dinozorlar başkaydı imkânsızdı görmesi ama bi benzer türü olsa… Evet, kertenkelelerin dinozorların çocukları akrabaları olduğunu biliyordu.Onların da çiftleşmesine şahitti . Ancak yine de elinin altında bir tanesi olmalıydı. ( Kertenkele +bukalemun +iguana) lar mercek altına alındı. Bir adet el öpen cinsi yakalanıp kapağını önceden deldiği kavanoza bıraktı.Kazı ve kemik örnekleri bu işin nasıl yapılacağı ve gerekli alet edevat hepsi uygulamalı anlatılmıştı. Şehnaz öncelikle fizibilite çalışmalarını kendi bahçelerinde yapacak daha sonra ekibini kurup ormana gidecekti. Denizde kullandığı kova kürek ve diğer malzemelerini alarak gündüz gözüyle bahçeyi keşfe çıktı.Uygun bölgelerde kazı çalışmalarını yaparken bahçenin çeşitli yerlerinde yeşil şişeler buldu.Şehnaz hayal kırıklığıyla karışık bir dehşet yaşıyordu. Böyle olmamalıydı. Kova ve küreği bir yana bırakarak bahçedeki tüm şişeleri topladı. Gece herkes uyuyunca yerini aldı ve aşağıya baktı.Işıklar şişeler yeşil yaratıklar yoklar.Sadece kendine ait olan bu dünyanın dev bir aptallık olduğunu kabul etmek çok zordu. Kızgın hem de çok kızgındı..Gözlerinden yanan kömürlerin isi çıkıyordu.Buğulanmıştı her yer.Bulanıktı her yer.ılıktı yanağına değenler.Şehnaz o günden sonra…